Yeni bir bilimsel hipoteze göre, tarih öncesi dönemde kullanılan aşı boyası (okr), yaklaşık 41.000 yıl önce yaşanan ani ultraviyole (UV) radyasyonu artışına karşı erken insanların hayatta kalmasına yardımcı olan bir tür güneş kremi görevi görmüş olabilir.
Bu dikkat çekici yeni fikir, uluslararası bir jeolog ve antropolog ekibi tarafından ortaya atıldı. Araştırmacılar, Son Buzul Çağı'nın sonlarındaki küresel uzay ortamını yeniden yapılandıran bir çalışma yürüttüler. Bu çalışmada, on binlerce yıl önce Dünya'nın manyetik alanının aniden zayıflamasının, gezegenimizin koruyucu kalkanı üzerinde derin bir etkisi olduğu bulundu.
Bilim insanları, Dünya'nın manyetik alanının kısa süreliğine kararsız hale gelip kutupların kısmen yer değiştirdiği bu olayı (Laschamp olayı olarak bilinir) zaten biliyorlardı. Ancak yeni ve daha detaylı model, bu olayın sürdüğü binlerce yıl boyunca Dünya'nın jeomanyetik alan gücünün mevcut seviyesinin sadece yüzde 10'una kadar düştüğünü gösteriyor.
Bu zayıflama, Güneş'ten gelen yüklü parçacıkların (auroral çökeltme olarak adlandırılır) atmosferin daha derin katmanlarına nüfuz etmesine neden oldu. Normalde manyetik alan tarafından yönlendirilen bu parçacıklar, alan zayıfladığında daha geniş alanlara yayıldı. Bu durum, atmosferin koruyucu ozon tabakasını etkileyerek yüzeye ulaşan zararlı UV ışınlarının miktarını artırmış olabilir.
Laschamp zayıflaması sırasında dünyanın bazı bölgeleri artan UV radyasyonuna maruz kalmışsa, modern insan türü (Homo sapiens) ve Neandertaller gibi erken insanların bu durumdan etkilenmiş olması muhtemeldir.
Bazı bilim insanları daha önce de türümüzün Laschamp olayına adaptasyonlarının, diğer insan türlerinin hayatta kalamadığı durumlarda bize avantaj sağlamış olabileceğini öne sürmüştü. Yeni çalışma bu fikri destekliyor ve manyetik alanın bağlantısız olduğu, kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen enerjik parçacıkların yüzeye kadar ulaşabileceği tüm bölgeleri bir araya getiriyor.
Hipotez spekülatif olsa da, araştırmacılar artan ultraviyole radyasyonuna maruz kalmış olabilecek birçok bölgenin, 40.000 yıldan daha uzun bir süre önceki insan aktivitesindeki değişikliklerle yakından eşleştiğine dikkat çekiyor. Bu değişiklikler arasında daha gelişmiş giysi dikim araçları, mağara sanatında artış ve bazı araştırmaların doğal bir tarih öncesi güneş kremi olarak tanımladığı aşı boyası kullanımı yer alıyor.
Bu davranışlar, insanlığın ultraviyole radyasyonuna maruz kalmayı en aza indirme çabalarını yansıtabilir. Günümüzde bile, örneğin Namibya'daki Himba topluluğu aşı boyasını güneş kremi olarak kullanmaktadır ve Avustralya'nın yerli halklarında da benzer gelenekler bulunmaktadır.
Araştırmacılar, aşı boyasının güneş kremi benzeri özelliklere sahip olduğunu gösteren deneysel testler yapıldığını ve bunun oldukça etkili bir güneş kremi olduğunu belirtiyorlar. Aşı boyasının artan üretiminin ve Laschamp döneminde özellikle anatomik olarak modern insanlarla ilişkilendirilmesinin, insanların bunu bu amaçla kullandığına dair bir işaret olabileceği düşünülüyor.
Bu zamanlama kesinlikle ilgi çekici olsa da, fosil kaydı eksiktir ve dikkatli yorumlanmalıdır. Türümüzün hayatta kalmasına ve kuzenlerimizin (Neandertallerin) yok olmasına yol açan muhtemelen birçok faktör vardı.
Neandertallerin ortadan kaybolması, Laschamp olayı ile büyük ölçüde çakışır ve bu durum, bazılarını olayın erken akrabalarımızı öldürdüğünü öne sürmeye itmiştir. Ancak bugün, Neandertallerin de giysi için araçlar yaptığına, aşı boyası kullandığına ve mağara sanatı yaptığına dair bazı arkeolojik kanıtlar bulunmaktadır. Belki de türümüzle aynı gelişmişlik düzeyinde olmasa da, onlar da zamana adapte oluyorlardı. Tarihsel olarak, bilim insanları eski kuzenlerimizi ve yeteneklerini hafife alma eğiliminde olmuştur.
Bir manyetik kutup değişiminin eski akrabalarımızı öldürdüğünü iddia eden başlıkların, Neandertallerin ve Homo sapiens atalarımızın yaşadığı son derece karmaşık sistemi aşırı derecede basitleştirdiği de belirtilmektedir.
Yeni çalışma bilimsel bir dergide yayınlandı.