Ara

Popüler Ağrı Kesici Parasetamol Riskli Davranışları Tetikliyor Olabilir: Teknoscope Araştırdı

Dünya genelinde en sık kullanılan ağrı kesicilerden biri olan ve Türkiye'de de yaygın olarak bilinen parasetamolün, sadece ağrıyı dindirmekle kalmayıp, bireylerin risk algısını da değiştirebileceği öne sürüldü. Yapılan yeni araştırmalar, bu yaygın ilacın potansiyel riskli davranışları tetikleyebileceği yönünde bulgular ortaya koyuyor.

Parasetamol (asetaminofen olarak da bilinen ve Tylenol, Panadol gibi markalarla satılan ilaç), yapılan bir araştırmaya göre, bireylerin riskli aktivitelere karşı daha az olumsuz duygu hissetmelerine neden olabiliyor. Başka bir deyişle, ilaç kullanan kişiler riskli durumlar karşısında daha az korku duyabiliyor.

Neredeyse her hafta nüfusun önemli bir kısmının parasetamol kullandığı düşünüldüğünde, azalan risk algısı ve artan risk alma eğilimi toplum üzerinde önemli etkilere sahip olabilir.

Bu bulgular, parasetamolün sadece ağrı kesici etkilerle sınırlı kalmayıp, çeşitli psikolojik süreçleri de etkilediğini gösteren bir araştırma kümesine ekleniyor. Parasetamolün, insanların olumsuz duygulara karşı duyarlılığını düşürebileceği, empati yeteneğini azaltabileceği ve hatta bilişsel fonksiyonları köreltebileceği yönünde daha önceki çalışmalar da bulunuyor.

Benzer şekilde, araştırmalar parasetamol alımının, riskleri algılama ve değerlendirme yeteneğini de potansiyel olarak değiştirebileceğini veya zayıflatabileceğini öne sürüyor.

Bu etkiler küçük olsa da ve şimdilik varsayımsal olarak değerlendirilse de, parasetamolün hem reçeteli hem de reçetesiz satılan yüzlerce farklı ilaçta bulunan en yaygın etken madde olduğu göz önüne alındığında dikkate değer.

Yaklaşık 500'den fazla üniversite öğrencisinin katıldığı bir dizi deneyde, araştırmacılar parasetamolün tek bir dozu (yetişkinler için önerilen maksimum tek doz olan 1000 mg) katılımcıların risk alma davranışlarını nasıl etkilediğini inceledi. Katılımcılara rastgele parasetamol veya plasebo verildi.

Deneylerde, katılımcılardan bilgisayar ekranında şişirilmemiş bir balonu pompalamaları istendi. Her pompa için sanal para kazanıyorlardı. Amaç, balonu patlatmadan mümkün olduğunca çok sanal para kazanmaktı. Balon patlarsa kazanılan tüm para kaybedilecekti.

Sonuçlar, parasetamol alan öğrencilerin, plasebo grubundaki daha temkinli öğrencilere kıyasla bu egzersiz sırasında belirgin şekilde daha fazla risk aldığını gösterdi. Parasetamol kullananlar, kontrol grubuna göre balonları daha çok pompaladılar ve patlattılar.

Araştırmacılar, parasetamol alan kişilerin balonun büyümesiyle birlikte, balonun patlama olasılığına dair daha az endişe ve olumsuz duygu hissettiklerini düşünüyor.

Balon simülasyonuna ek olarak, katılımcılar çeşitli hipotetik senaryolardaki risk seviyelerini derecelendirdikleri anketler de doldurdular. Bu senaryolar arasında bir günlük gelirini bir spor etkinliğine yatırmak, yüksek bir köprüden bungy jumping yapmak veya emniyet kemeri takmadan araba kullanmak gibi riskli eylemler yer alıyordu.

Anketlerden birinde, parasetamol tüketiminin kontrol grubuna kıyasla algılanan riski azalttığı gözlemlendi. Ancak benzer başka bir ankette aynı etki görülmedi.

Bu tür deneyler, parasetamolün gerçek hayattaki insanları nasıl etkileyeceğini tam olarak yansıtmasa da, çeşitli testler genelinde elde edilen ortalama sonuçlara dayanarak, araştırmacılar parasetamol alımı ile daha fazla risk seçimi arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna vardılar. Ancak bu etkinin gözlemlenen seviyede küçük kaldığı da belirtildi.

Bununla birlikte, araştırmacılar ilacın risk alma davranışı üzerindeki belirgin etkilerinin, belki de azalmış anksiyete gibi başka psikolojik süreçler aracılığıyla da yorumlanabileceğini kabul ettiler.

Yapılan diğer araştırmalar da, analjeziklerin (ağrı kesicilerin) liberal kullanımının, empatik kaygı ve sosyal yardım davranışlarında bir azalmayla ilişkili olabileceğini bulmuştur. Bu durum, iki değişken arasında daha karmaşık bir ilişkiyi ima edebilir.

Parasetamolün risk algısı üzerindeki potansiyel etkisine rağmen, ilaç Dünya Sağlık Örgütü tarafından temel bir ilaç olarak kabul edilmekte ve hala en önemli ve yaygın kullanılan ilaçlardan biri olmaya devam etmektedir.

Araştırmacılar, parasetamol ve diğer reçetesiz satılan ilaçların aldığımız kararlar ve riskler üzerindeki etkileri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguluyorlar.

Bu bulgular, parasetamolün psikolojik etkilerine dair daha derinlemesine bir anlayış için gelecekteki araştırmaların yolunu açıyor.

Önceki Haber
Intel Nova Lake'ten Güçlü Yapay Zeka Hamlesi: 6. Nesil NPU Geliyor!
Sıradaki Haber
Jaguar Land Rover Siber Saldırıyla Karşı Karşıya: Maliyeti 2.5 Milyar Doları Bulabilir!

Benzer Haberler: