Ara

Parkinson Tedavisinde Umut Işığı: Kanser İlacı Potansiyel Çözüm Olabilir mi?

Beyin hücrelerinde bulunan ve Aplp1 olarak adlandırılan bir yüzey proteininin, Parkinson hastalığına neden olan materyalin hücreden hücreye yayılmasında rol oynayabileceği keşfedildi. Bu keşif, mevcut bir kanser tedavisinin Parkinson hastaları için umut verici bir çözüm sunabileceğine işaret ediyor.

Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar, Aplp1 proteininin, diğer bir protein olan Lag3 ile etkileşim kurarak Parkinson hastalığının ilerlemesinde kilit bir rol oynadığını gösterdi. Lag3 proteini, daha önce kanser tedavisinde kullanılan ve FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanmış bir ilaç ile hedefleniyordu. Yapılan deneylerde, bu kanser ilacının Aplp1 ve Lag3 arasındaki etkileşimi engellediği ve böylece zararlı protein kümelerinin hücrelere geçişini durdurduğu gözlemlendi. Bu bulgu, Parkinson hastalığı için halihazırda onaylanmış bir tedavi seçeneğinin bulunabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Uluslararası bir bilim ekibi tarafından geçtiğimiz yıl yayımlanan bir makalede, bu iki proteinin toksik alfa-sinüklein protein kümelerinin beyin hücrelerine girmesine nasıl yardımcı olduğu detaylı bir şekilde açıklanmıştı. Parkinson hastalığında alfa-sinüklein adı verilen proteinin anormal bir şekilde katlanarak birikmesi ve beyin hücreleri arasında yayılması hastalığın ilerlemesinde önemli bir faktör olarak kabul ediliyor.

Bilim dünyasında heyecan yaratan bu araştırma, Aplp1 ve Lag3 arasındaki etkileşimin anlaşılmasıyla Parkinson hastalığının ilerleyiş mekanizmalarına dair yeni bir bakış açısı sunuyor. Bu etkileşimin ilaçlarla hedeflenmesinin, Parkinson hastalığının ve diğer nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatabileceği öne sürülüyor.

Parkinson hastalığı, dünya genelinde 8.5 milyondan fazla insanı etkileyen ve Alzheimer'dan sonra en sık görülen ikinci nörodejeneratif hastalık olarak biliniyor. Hastalık ilerleyici ve henüz kesin bir tedavisi bulunmuyor. Genellikle belirtiler ortaya çıktıktan sonra teşhis konulabiliyor. Titreme, sertlik, denge sorunları, konuşma güçlüğü, uyku bozuklukları ve ruh sağlığı sorunları hastalığın başlıca belirtileri arasında yer alıyor.

Hastalığın belirtileri genellikle beyinde dopamin üreten nöronların kaybı veya işlev bozukluğundan kaynaklanıyor. Bu durumun, Lewy cisimcikleri adı verilen anormal protein kümelerinin oluşumuyla tetiklendiği düşünülüyor. Alfa-sinüklein proteini normalde nöronlar arası iletişime yardımcı olurken, anormal katlanması ve çözünmez hale gelmesi ciddi hasara yol açabiliyor.

Daha önceki çalışmalar, Lag3 proteininin alfa-sinüklein proteinlerine bağlandığını ve Parkinson hastalığı patolojisinin nöronlarda yayılmasına neden olduğunu göstermişti. Ancak bu proteinin ortadan kaldırılmasının hastalığın yayılmasını tamamen engellemediği, bu noktada başka bir proteinin de devreye girdiğini düşündürmüştü. Bu noktada Aplp1 proteininin önemi ortaya çıktı.

Bilim insanları, Aplp1 veya Lag3'ten yoksun bırakılan genetik olarak değiştirilmiş fareler üzerinde deneyler yaptı. Sonuçlar, hem Aplp1'in hem de Lag3'ün tek başlarına beyin hücrelerinin zararlı alfa-sinüklein proteinini almasına yardımcı olabildiğini, ancak birlikte çalıştıklarında bu alımı önemli ölçüde artırdıklarını gösterdi. Her iki proteinden de yoksun bırakılan farelerde, zararlı alfa-sinüklein'in sağlıklı beyin hücrelerine girişi %90 oranında azaldı.

Araştırmacılar, normal farelere Lag3 antikorunu içeren bir melanoma ilacı olan nivolumab/relatlimab'ı uyguladıklarında, ilacın Aplp1 ve Lag3 arasındaki etkileşimi de durdurduğunu ve hastalığa neden olan alfa-sinüklein kümelerinin oluşumunu neredeyse tamamen engellediğini gördüler. Bu, Aplp1'in Lag3 ile yakın ilişkisi nedeniyle Lag3'ün eksikliğinden daha etkili bir sonuç verdi.

Bu heyecan verici bulguların ardından, bir sonraki adımda Lag3 antikorunun Parkinson ve Alzheimer hastalığı modelleri üzerinde denenmesi planlanıyor. Zira araştırmalar, Lag3'ün Alzheimer hastalığında da bir hedef olabileceğine işaret ediyor. Bu umut verici araştırma bulguları, Nature Communications dergisinde yayımlandı.

Önceki Haber
Apple'dan Şaşırtan iPhone Air Kararı: Üretim Azalıyor, İptal İddiaları Gündemde!
Sıradaki Haber
Karadeniz'e Yeni Dijital Köprü: Rusya'yı Baypas Eden Yüksek Teknolojili Deniz Altı Kablosu Geliyor

Benzer Haberler: