Araştırmacılar, beyin hücrelerinin yüzeyinde bulunan Aplp1 adlı bir proteinin, Parkinson hastalığına neden olan maddelerin beyinde hücreden hücreye yayılmasında rol oynayabileceğini keşfetti.
Daha da umut verici olan gelişme ise, halihazırda FDA onaylı bir kanser ilacının, Aplp1 ile etkileşime giren başka bir protein olan Lag3'ü hedefleyerek bu yayılma sürecini farelerde durdurduğunun gözlemlenmesi oldu. Bu durum, Parkinson hastalığı için potansiyel bir tedavinin zaten mevcut olabileceğini düşündürüyor.
Uluslararası bir bilim insanı ekibi tarafından yürütülen bir çalışmada, Aplp1 ve Lag3 adlı iki proteinin, zehirli alfa-sinüklein proteini kümelerinin beyin hücrelerine girmesine nasıl birlikte yardımcı olduğu detaylandırıldı.
Araştırmacılar, bu iki proteinin etkileşiminin anlaşılmasının, alfa-sinükleinin Parkinson'un ilerlemesine nasıl katkıda bulunduğuna dair yeni bir bakış açısı sağladığını belirtiyor. Ayrıca, bu etkileşimin ilaçlarla hedeflenmesinin, Parkinson ve diğer nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatabileceği düşünülüyor.
Parkinson hastalığı, dünya genelinde 8,5 milyondan fazla kişiyi etkileyen, Alzheimer'dan sonra en sık görülen nörodejeneratif hastalık. İlerleyici ve şu anda tedavisi olmayan bu hastalık, genellikle titreme, katılık, denge sorunları, konuşma güçlükleri ve uyku bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıktığında teşhis ediliyor. İleri evrelerde hastalar yürüme ve konuşmada ciddi zorluklar yaşayabiliyor.
Hastalığın belirtilerinin çoğu, beyinde ince motor kontrolünden sorumlu bir bölgedeki dopamin üreten nöronların kaybı veya işlev bozukluğundan kaynaklanıyor. Bu duruma, genellikle yanlış katlanmış alfa-sinükleinden oluşan anormal protein kümeleri olan Lewy cisimcikleri neden oluyor. Bu Lewy cisimcikleri, nöronlardan nöronlara yayılıyor.
Alfa-sinüklein normalde nöronların iletişimine yardımcı olsa da, yanlış katlandığında ve çözünmez hale geldiğinde ciddi hasara yol açabiliyor. Ancak bunun Parkinson'un nedeni mi yoksa bir belirtisi mi olduğunu belirlemek zor.
Fareler üzerinde yapılan önceki çalışmalar, Lag3'ün alfa-sinüklein proteinlerine bağlandığını ve Parkinson hastalığı patolojisinin nöronlarda yayılmasına yardımcı olduğunu göstermişti. Lag3'ün ortadan kaldırılması bu süreci önemli ölçüde engellese de tamamen durduramaması, nöronların yanlış katlanmış alfa-sinükleini almasında başka bir proteinin de rol oynadığını düşündürmüştü. Bu noktada araştırmacılar, Aplp1 proteinine yöneldi.
Bilim insanları, Aplp1 veya Lag3 veya her ikisi eksik olan genetiği değiştirilmiş fareler üzerinde testler yaptı. Aplp1 ve Lag3'ün her birinin tek başına zararlı alfa-sinükleini beyin hücrelerinin almasına yardımcı olabileceğini, ancak birlikte alımı önemli ölçüde artırdığını buldular. Her iki protein de eksik olduğunda, zararlı alfa-sinükleinin sağlıklı beyin hücrelerine girişi tek bir proteinin eksik olduğu duruma göre %90 oranında daha azdı, yani daha fazla zararlı protein kümesinin girişi engellenmişti.
Araştırmacılar, normal farelere Lag3 antikoru içeren, daha önce cilt kanseri tedavisinde kullanılan bir ilaç verdiler. Bu ilacın da Aplp1 ve Lag3'ün etkileşimini durdurduğunu ve hastalık yapıcı alfa-sinüklein kümelerinin nöronlarda oluşumunu neredeyse tamamen engellediğini gözlemlediler.
Uzmanlar, anti-Lag3 antikorunun fare modellerinde alfa-sinüklein çekirdeklerinin daha fazla yayılmasını önlemede başarılı olduğunu ve Aplp1'in Lag3 ile yakın ilişkisi nedeniyle sadece Lag3'ün eksikliğinden daha iyi etkinlik gösterdiğini belirtti.
Bir sonraki adım, Lag3 antikorunu Parkinson ve Alzheimer hastalığı fare modelleri üzerinde test etmek olacak. Daha önceki araştırmalar, Lag3'ün Alzheimer için de bir hedef olabileceğini göstermişti.
Bu önemli araştırma, bilim dünyasının önde gelen dergilerinden birinde yayımlandı.