Uzun süredir tip 2 diyabet ve obezite tedavisinde kullanılan enjeksiyon bazlı ilaçlara rakip olabilecek, ağızdan alınabilen yeni bir ilaç adayı bilim dünyasında heyecan yarattı. Yapılan son araştırmalar, bu yeni bileşiğin mevcut ilaçların bazı yan etkilerini ortadan kaldırabileceğini gösteriyor.
Bilimsel adı GLP-1 reseptör agonisti olan ve Ozempic gibi popüler ilaçların ait olduğu gruptan farklı olarak, bu yeni ilaç β2-adrenerjik reseptörü (β2AR) hedef alıyor. β2AR'yi hedef alan ilaçlar aslında yeni değil; astım tedavisinde kullanılan salbutamol (Ventolin gibi markalarla bilinen) bunlardan biri. Ancak bu ilaçlar, özellikle uzun süreli kullanımlarda kalp üzerinde olumsuz etkilere yol açabildiği için diyabet ve obezite tedavisinde riskli kabul ediliyordu.
Vücudumuzdaki β2-adrenerjik reseptörler, G proteinleriyle eşleşiktir. Bu reseptörler, ilaçlar tarafından uzun süre aktive edildiğinde, G proteinleri kalp sorunlarına yol açan bir zincirleme reaksiyonu tetikler. Bu durum, kalp atış hızında ve sistolik kan basıncında artışa, zamanla da kalp ağırlığında artış ve kalp büyümesine neden olabilir.
Ancak İsveç'teki Karolinska Enstitüsü ve Stockholm Üniversitesi'nden bilim insanlarının başını çektiği bir araştırma ekibi, G proteinlerinin tetiklediği bu yan etkileri atlayabilen bir dizi yeni β2AR agonisti molekül keşfetti. 'Bileşik 15' adı verilen bu moleküllerden biri, yalnızca belirli yolları aktive ederek, endişe verici yan etkilere neden olma olasılığını azaltıyor.
Ozempic gibi GLP-1 reseptör agonistlerinin aksine, Bileşik 15'in iştahı bastırmadığı veya kas kaybına yol açmadığı belirtiliyor. Bu da ilacın bu açılardan daha güvenli olabileceği anlamına geliyor. Üstelik enjeksiyon yerine ağızdan alınabilmesi, kullanım kolaylığı açısından büyük bir avantaj sağlıyor.
Araştırmacılar, ilacın iskelet kasındaki bu reseptörü hedefleyerek, kalp üzerindeki etkiyi minimize etmeyi ve kan şekeri seviyelerini düşürmek için glikoz alımını sağlamayı amaçladıklarını belirtiyor.
Şu ana kadar, yeni geliştirilen bu ilaç laboratuvar ortamında yetiştirilen hücreler, erkek fareler, sıçanlar ve beagle cinsi köpekler üzerinde test edildi. Ayrıca, sağlıklı gönüllüler ve tip 2 diyabetli erkekler üzerinde yalnızca güvenliği test eden Faz 1 klinik denemeleri de başarıyla tamamlandı. Araştırmacılar, "Kimyasal serinin ana adaylarının, diyabet ve obezite preklinik modellerinde glikoz toleransını artırdığını, kasılma kuvvetinde, kalp lezyonlarında ve kalp hipertrofisinde ise çok az veya hiç artış olmadığını" rapor ediyor. Ayrıca GLP-1 ilaçlarının neden olduğu kas atrofisini (kas kaybını) tersine çevirdiği de gözlemlendi. Klinik değerlendirmeler, ana adayımızın hem sağlıklı gönüllülerde hem de tip 2 diyabet hastalarında ağızdan biyoyararlı ve güvenli olduğunu göstererek, tedavi potansiyelinin altını çizdi.
Bileşik 15'in veya benzeri bileşiklerin GLP-1 ilaçlarına bir alternatif olarak piyasaya sürülmesi için daha birçok test ve akılda kalıcı bir isme ihtiyaç duyulacak. İnsan vücudunda geliştirilmiş kas büyümesi, dengeli glikoz seviyeleri ve insülin duyarlılığının hayvan testlerindeki sonuçları doğrulamak için Faz 2 klinik denemeleri devam ediyor. Araştırmacılar, bu ilacın sadece tip 2 diyabet ve obezite ötesinde, kas distrofisi ve sarkopeni gibi durumlar için de önemli bir tedavi potansiyeli sunduğunu ekliyor.
Bu çığır açan araştırma, saygın bilimsel dergi Cell'de yayımlandı.