Genellikle yetişkinlerin günde 10.000 adım atmayı hedeflemesi gerektiği söylenir. Bu tek tip hedef, net bir mesaj verse de, insanların yaşam tarzlarının ve vücutlarının ne kadar çeşitli olduğunu göz ardı eder.
Geçtiğimiz yıl uluslararası bir araştırma ekibi, aramızdaki en hareketsiz kişilerin bile, günlerine daha fazla adım ekleyerek oturmanın zararlı etkilerinden korunabileceğini ortaya koydu.
Hareketsiz yaşam tarzları giderek yaygınlaşıyor ve kardiyovasküler hastalıklardan (kalp ve damar rahatsızlıkları) ölme olasılığının artması, kanser ve diyabet riskinin yükselmesi ve daha kısa ömür süresi ile ilişkili olduklarını biliyoruz. Daha yüksek adım sayılarına sahip ve daha hızlı yürüyen kişilerde bu risklerin daha düşük olduğu da biliniyor.
Ancak, aşırı hareketsiz kişilerin bu endişe verici sağlık risklerini günlük adımlarla telafi edip edemeyeceği net değildi.
Araştırmaya katılan kişiler ne kadar hareketsiz olurlarsa olsunlar, attıkları adım sayısı arttıkça kalp damar hastalığı ve hatta erken ölüm riskleri azaldı. Yani masa başı işi olanlarımız tamamen mahkum değil, ancak araştırmacılar genel olarak hareketsiz zamanı azaltmaya çalışmanın hala önemli olduğunu vurguluyor.
Araştırmayı yapan ekip, bunun uzun süre hareketsiz kalan kişiler için 'tamamen kurtuluş bileti' olmadığını belirtiyor. Ancak bu çalışma, tüm hareketin önemli olduğuna ve insanların kaçınılmaz hareketsizliğin sağlık sonuçlarını günlük adım sayılarını artırarak telafi etmeye çalışabilecekleri ve çalışmaları gerektiği konusunda önemli bir halk sağlığı mesajı taşıyor.
Ekip, büyük bir uzun vadeli sağlık veri setine katkıda bulunan on binlerce gönüllüden elde edilen verileri analiz etti. Çalışmaya dahil edilen her katılımcı için ortalama 6.9 yıllık genel sağlık verisi mevcuttu. Katılımcılar, fiziksel aktivite düzeylerini, örneğin genellikle attıkları adım sayısını ve genellikle oturdukları süreyi tahmin etmek için yedi gün boyunca bilek hızlandırıcıları taktı.
Günlük ortalama hareketsiz kalma süresi 10,6 saat idi, bu süreden daha fazla zaman geçirenler 'yüksek hareketsiz zaman' olarak, daha az zaman geçirenler ise 'düşük hareketsiz zaman' olarak kabul edildi.
Çalışmaya, ilk iki yıldaki sağlık sorunlarından etkilenmiş olabilecek katılımcılar dahil edilmedi, bu nedenle bulgular yalnızca en azından verilerin ilk iki yılı boyunca genel olarak sağlıklı olan kişiler için geçerlidir. Verilerin adım sayısını etkileyen engelleri olan katılımcıları içerip içermediği net değildir.
Ekip, yüksek hareketsiz yaşam tarzını dengelemek için günde 9.000 ila 10.000 adım atmanın en uygun olduğunu buldu. Bu adım sayısı, kalp damar hastalığı riskini yüzde 21, ölüm riskini ise yüzde 39 oranında azalttı.
Katılımcının hareketsiz kalma süresi ne olursa olsun, araştırmacılar faydaların yüzde 50'sinin yaklaşık 4.000 ila 4.500 günlük adımda ortaya çıktığını keşfetti.
Ekip, günde referans alınan 2.200 adımın üzerindeki herhangi bir adım sayısının, hem düşük hem de yüksek hareketsiz zamanı olanlar için daha düşük ölüm ve kalp damar hastalığı riski ile ilişkili olduğunu yazıyor. Aşırı hareketsiz katılımcılar arasında günde 9.000 ila 10.000 adım atmak, ölüm ve kalp damar hastalığı riskini en iyi şekilde düşürdü.
Bu araştırma prestijli bir spor hekimliği dergisinde yayınlandı.