3D baskı teknolojisi, çikolata gibi sıra dışı malzemelerden bile üç boyutlu nesneler üretebilen yetenekleriyle bizi sık sık şaşırtıyor. Ancak insan organlarını gerçeğe yakın bir şekilde basabilen bir teknoloji, uzun süredir bilim kurgu filmlerinin konusu gibiydi. Ta ki Hong Kong Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı son keşfe kadar.
Üniversite bünyesindeki bir araştırma ekibi, hem 3D baskı teknolojisini hem de laboratuvarda yetiştirilen dokuları bir araya getiren çığır açıcı bir sistem geliştirdi. Bu yeni yaklaşım, hastalarda organ reddi riskini önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor. Araştırmacılar, geliştirilen bu yöntemin gelecekte organ nakillerini kökten değiştirebilecek potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.
Bilim insanları, sadece 3D baskıyla üretilen biyomateryallerin organın işlevini yerine getirecek hücreleri içermediğini vurguluyor. İşte bu noktada, "mini organ" olarak da adlandırılan organoidler devreye giriyor. Hastanın kendi kök hücrelerinden elde edilen bu organoidler, hem genetik uyumluluğu sağlıyor hem de yeni oluşturulan dokunun doğru şekilde işlev görmesini temin ediyor.
Bu "mini organların" oluşturulması oldukça basit bir ağız içi sürüntüsüyle başlıyor. Elde edilen materyal, hücre kültürlerinin başlangıcı için yeterli oluyor. Ekibin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, bu organoidleri 3D baskıyla üretilen solunum yolu dokusuna başarılı bir şekilde yerleştirmek oldu. Ayrıca bu organoidler, bir hastaya ilaç verilmeden önce olası alerjik reaksiyonların test edilmesi için de kullanılabiliyor.
Hong Kong Üniversitesi bünyesinde kurulan ve organoid yetiştirme konusunda uzmanlaşmış bir şirket, bu süreci araştırmacılar için önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Bu sayede ekip, organoid kültivasyonu için üçüncü taraf destek aramak yerine, zaman ve kaynaklarını doğrudan araştırmaya odaklayabiliyor.
Şu an için araştırmalar ağırlıklı olarak solunum yollarının yeniden yapılandırılmasına odaklansa da, ekip gelecekte bu süreci daha da geliştirerek vücudun diğer bölgelerindeki organların onarımına ve nakline de genişletmeyi planlıyor. Bu teknoloji, gelecekteki tıbbi tedaviler ve organ nakli çözümleri için umut vaat eden bir adım olarak görülüyor.