OpenAI CEO'su Sam Altman, ABD'nin yapay zeka alanındaki ilerlemesi ve kapasitesi konusunda Çin'i hafife alabileceğini belirtti. Bir röportajda, ihracat kontrollerinin tek başına yeterli bir çözüm olmadığını ve bu konuda endişeleri olduğunu ifade etti. Altman'a göre, Çin'in yapay zeka alanındaki yetenekleri sadece ihracat kısıtlamalarıyla durdurulamayacak kadar kapsamlı.
Altman, "Çin'in çıkarım kapasitesi daha hızlı gelişebilir. Araştırma, ürün ve bu işin birçok katmanı var. ABD'nin mi yoksa Çin'in mi önde olduğunu belirlemek bu kadar basit olmayacak." dedi.
Altman, ihracat kontrollerinin etkinliği konusunda şüphelerini dile getiren ikinci büyük teknoloji şirketi CEO'su oldu. Daha önce de bazı şirket liderleri, bu politikaların Çin'in yapay zeka çiplerine erişimini engellemekte yetersiz kaldığını ve ABD'nin ekonomik ve teknolojik liderliğini köreltebileceğini savunmuştu. Bu kısıtlamalara rağmen Çin'in gelişmiş yapay zeka dil modelleri geliştirmeyi başardığı görülüyor.
Altman, "İçgüdülerime göre bu işe yaramaz. Bir şeyi ihraç edemezsiniz ama belki de doğru şeyi değil. Belki de insanlar fabrikalar kurar veya başka yollar bulur." şeklinde konuştu. Hatta ABD'nin tüm yapay zeka çiplerinin ihracatını yasaklaması durumunda bile, Çinli şirketlerin karaborsa üzerinden bu çiplere ulaşabileceği düşünülüyor. Geçtiğimiz çeyrekte, milyarlarca dolarlık yasaklı yapay zeka çipinin Çin'e ulaştığı iddia ediliyor. Bazı kaçakçılar, henüz piyasaya sürülmemiş çipler için bile şimdiden bağlantı kurabildiklerini belirtiyor.
Bu duruma rağmen Pekin, şirketlerini Çinli donanımlara yönelmeye teşvik ediyor. Yerel medya, bazı yabancı çiplerin güvenli ve güncel olmadığını öne sürerek şirketleri yerli donanımları tercih etmeye çağırıyor. Ancak, Nvidia'nın ürün ekosisteminin sunduğu avantajlar göz önüne alındığında, bu durum Çinli şirketler için zorlu bir geçiş olabilir. Yerli çipler Nvidia kadar güçlü olmasa da, bu dezavantajı daha fazla güç kullanarak telafi edebilecekleri belirtiliyor. Ayrıca, ülkenin yapay zeka endüstrisinin artan güç talebini karşılayacak yeterli elektrik üretim kapasitesine sahip olması, bu alanda ilerlemelerini destekleyecektir. Bu durum, ABD'nin karşılaştığı güç arzı ve altyapı sorunlarıyla kıyaslandığında önemli bir avantaj sağlıyor.