Ölü Deniz'in etrafında oluşan ve 'tuz devleri' olarak bilinen devasa tuz birikintileri, gölün yüksek tuz oranına sahip sularının buharlaşmasıyla meydana geliyor. Bu oluşumlar üzerine yapılan yeni bir çalışma, halit (kaya tuzu) yığınlarının sırlarını aralıyor.
Jeologlar için bu durum oldukça heyecan verici. Çünkü tuz devlerine Akdeniz Denizi'nin altı gibi farklı yerlerde de rastlanıyor. Ancak bu birikintiler artık oluşmadığı için, Ölü Deniz'deki tuz devleriyle aynı şekilde analiz edilemiyorlar.
Çalışma, Kaliforniya Üniversitesi'nden makine mühendisi Eckart Meiburg ve Kudüs İbrani Üniversitesi'nden jeolog Nadav Lensky tarafından yürütüldü. Bu araştırma, tuz birikintileri, göllerin evrimi ve değişen çevresel baskılarla ilgili uzun süredir devam eden sorulara yanıtlar sunuyor.
Meiburg, "Yeryüzü kabuğundaki bu büyük birikintiler yatayda kilometrelerce uzanabilir ve dikey olarak bir kilometreden daha kalın olabilir," diyor. "Peki bunlar nasıl oluştu? Ölü Deniz, aslında bu mekanizmayı bugün inceleyebileceğimiz dünyadaki tek yer."
Araştırmacılar, Ölü Deniz tuz birikintilerinin tam olarak nasıl oluştuğunu anlamak için saha gözlemleri, laboratuvar deneyleri ve bilgisayar modellerini bir arada kullandı. Özellikle tuz devlerinin oluşumundaki farklılıkların nasıl ortaya çıktığını görmek istediler.
Çalışmadan pek çok yeni bulgu çıktı. Örneğin, araştırmacılar tuz birikintilerinin sadece kış aylarında değil, yılın tamamında gerçekleştiğini keşfetti. Daha önce bunun sadece kış aylarında olduğu düşünülüyordu.
Yaz aylarında, suyun üst katmanı buharlaşarak soğuyor ve dibe çöküyor. Sonuç olarak, tuz kristalleri üst katmanda oluşuyor ve sonra kar gibi dibe düşerek tuz devlerini oluşturuyor. Araştırmalar, bu karın suya olan sıcaklığa bağlı olarak farklı hızlarda ve şekillerde düştüğünü gösterdi.
Bu yeni bilgiler, tuz devleriyle ilgili bazı önceki varsayımlara meydan okuyor ve Ölü Deniz'in, Dünya yüzeyindeki en alçak noktası ve en yüksek tuz konsantrasyonlarından birine sahip olmasıyla ne kadar eşsiz olduğunu gösteriyor. Bu su kütlesi öne çıksa da, başka yerlerde ne olabileceği konusunda bize dersler verebilir.
Araştırmacılar, yayınladıkları makalede, "Tüm bu gözlemler, deniz seviyesi değişimleri altındaki kıyıların stabilitesi ve erozyonu konusunda dünya genelindeki kıyı şeritleri için değerli dersler sunuyor," diye belirtiyor.
Bunun nedeni, Ölü Deniz'in her yıl yaklaşık 1 metre alçalıyor olması. Bu durum, iklim değişikliğinin etkisiyle küresel çapta birçok deniz ve gölde yaşanıyor ve geçmişte de başka su kütlelerinde meydana gelmişti.
Bilmiyor olabilirsiniz, ancak Akdeniz Denizi milyonlarca yıl önce neredeyse yok olmuştu. O zamanki koşullar, bugün Ölü Deniz'in karşı karşıya kaldığı durumlara çok benziyordu: Su akışı kesildi, tuzluluk arttı ve yüzey su seviyeleri düştü. Ölü Deniz'de yaşananlar bize zaman içinde bir pencere açıyor.
Meiburg, "Cebelitarık Boğazı aracılığıyla Kuzey Atlantik'ten Akdeniz'e her zaman bir miktar su girişi oluyordu," diyor. "Ancak tektonik hareketler Cebelitarık Boğazı'nı kapattığında, Kuzey Atlantik'ten su girişi olamadı."
"Ancak birkaç milyon yıl sonra Cebelitarık Boğazı tekrar açıldı ve Kuzey Atlantik'ten su girişi olunca Akdeniz tekrar doldu."
Araştırma, Annual Review of Fluid Mechanics dergisinde yayınlandı.