Gelecekte köpek balıklarının diş protezlerine ihtiyacı olabilir mi? Yakın zamanda yapılan bir araştırma, köpek balıklarının okyanus asitlenmesi nedeniyle ölümcül ısırıklarını kaybedebileceğini öne sürüyor.
Köpek balığı dişleri, hayvanlar aleminin imrenilen bir özelliğidir: hem keskin hem de sürekli büyürler. Bir diş düştüğünde, bir sonraki anında yerine geçmeye hazırdır. Bu diş yenilenmesi, köpek balıklarının hayatta kalması için hayati önem taşır, çünkü avlarını yakalamak için korkunç dişlerine güvenirler.
Ancak, yüksek oranda mineralleşmiş fosfatlardan yapılmış olmalarına ve kesme ve öğütme konusunda oldukça uzmanlaşmış olmalarına rağmen, bilim insanları köpek balığı dişlerinin korozyona karşı savunmasız olduğunu belirtiyor. Özellikle insan kaynaklı karbon emisyonları nedeniyle okyanus asitlenmesi artmaya devam ederken.
Okyanuslar, atmosfere salınan karbondioksitin yaklaşık %30'unu emerek etkili bir karbon yutağı görevi görür. Ancak atmosferdeki karbondioksit arttıkça, daha fazlası denizlere ulaşır. Deniz suyuyla reaksiyona girerek hidrojen iyonu konsantrasyonunu artırır, pH'ı düşürür ve okyanus asitlenmesine yol açar.
Ek olarak, bu durum karbonat iyonlarının daha az bulunmasına neden olarak deniz kabuklarının ve mercanların yapısını etkiler, sucul ekolojiyi bozar ve kabuklu deniz hayvanlarından deniz kestanesine, mercanlardan planktonlara kadar çeşitli deniz canlıları üzerinde olumsuz etkilere yol açar.
Şu anda küresel okyanus pH ortalaması 8.1 civarındadır. Ancak 2300 yılına gelindiğinde bu değerin 7.3'e düşmesi ve bugünkünden yaklaşık 10 kat daha asidik olması bekleniyor.
Gelecekteki okyanus asitlenmesinin köpek balığı dişleri üzerindeki etkilerini belirlemek için araştırmacılar, bir akvaryumdan alınan 600'den fazla doğal olarak dökülmüş köpek balığı dişini inceledi. Bu köpek balıkları, dişleri sürekli deniz suyuyla temas halinde olan ve nefes almak için ağızlarını açık tutmak zorunda kalan canlılardır.
Araştırmacılar, incelenen dişleri yapay deniz suyu dolu tanklara yerleştirdiler. Bir tankta pH 8.2, diğerinde ise gelecekteki okyanus koşullarına benzer şekilde 7.3 civarında bir pH değeri korundu.
Daha asidik koşullarda inkübe edilen dişlerde önemli ölçüde çatlak ve delik artışı gözlemlendi. Dişin her bölümü olumsuz etkilendi: asitlenme, dişlerin tepelerinde korozyona, köklerinde bozulmaya ve kenarlarındaki ince detayların kaybına neden oldu.
İlginç bir şekilde, dişlerin ortalama çevresi arttı. Bilim insanları bunun, dişlerin gerçek anlamda genişlemesinden ziyade düzensizliklerin artmasından kaynaklandığını düşünüyor. Bu düzensizliklerin teorik olarak kesme verimliliğini artırabileceği düşünülse de, dişleri daha zayıf ve kırılmaya daha yatkın hale getiriyor.
Bu sonuçlar, aşırı avlanma nedeniyle zaten tehdit altında olan köpek balıkları da dahil olmak üzere birçok deniz hayvanı için önemli çıkarımlar sunuyor. Asitlenme ayrıca büyüme oranlarının azalmasına ve beslenme gereksinimlerinin artmasına neden olabilir. Daha zayıf dişlerle bu ihtiyaçları karşılamak zorlaşacaktır.
Korozyon, köpek balıklarının vücutlarını kaplayan ve dişlere benzer bileşime sahip olan dermal dentikülleri de bozabilir. Bu pullar hem koruma hem de gelişmiş hidrodinamik sağlar. Korozyonla birlikte, köpek balıkları hareket verimliliklerinin bir kısmını kaybedebilir ve bu da daha fazla enerji maliyetine yol açabilir.
Genel olarak, bu çalışma iklim değişikliğinin etkilerinin şaşırtıcı derecede kapsamlı, beklenmedik ve tahmin edilmesi zor olduğunu bir kez daha vurguluyor. Bilim insanları, iklim değişikliğinin etkilerinin tüm besin ağları ve ekosistemler boyunca yayıldığını hatırlatıyor.
Araştırmacılar, incelenen dişlerin dökülmüş dişler olması nedeniyle bazı sınırlamalar olduğunu da belirtiyor. Okyanus asitlenmesinin, henüz köpek balıklarının ağzında olan canlı dişler üzerindeki etkisinin farklı olabileceği düşünülüyor. Ayrıca, bazı balık türlerinin değişen koşullarda kan pH seviyelerini koruma yeteneği gösterebildiği de biliniyor. Bununla birlikte, bilim insanlarının bu detayları daha iyi anlamaları için 2300 yılına kadar zamanları olacak gibi görünüyor.