Nvidia CEO'su Jensen Huang, Tayvan'daki bir etkinlikte yaptığı açıklamalarda, şirketin en yeni ve en güçlü yapay zeka çipleri olan Blackwell'in şu anda Çin'e gönderilmesiyle ilgili herhangi bir planın olmadığını doğruladı. Huang, bu konudaki görüşmelerin henüz başlamadığını belirtti.
Daha önce ABD Hazine Bakanı ve eski Başkan'ın da benzer açıklamalarda bulunarak en gelişmiş yapay zeka GPU'larının öncelikle ABD pazarı için ayrıldığını ifade etmesiyle bu durum zaten belirginleşmişti. Huang'ın bu son açıklaması, bu politikayı teyit etmiş oldu.
ABD'nin Çin'e yönelik uyguladığı ihracat kısıtlamaları göz önüne alındığında, Nvidia'nın en son teknolojilerini Çin'e satması zorlu bir süreç. Bu durum, Çin'in kendi yerli yapay zeka çip üretimine yönelme çabalarını da hızlandırmasına neden oluyor. Buna rağmen, Çinli firmaların Blackwell çiplerine dolaylı yollardan erişebildiğine dair raporlar da mevcut.
Nvidia'nın Çin pazarında mevcut olarak sattığı en üst düzey çip, Hopper mimarisine dayanan H20 modeli. Yakın zamanda piyasaya sürülebileceği konuşulan Blackwell tabanlı B30A modeli ise ABD ihracat kontrol yasalarına uyumlu hale getirilmiş olsa da, bu tür satışların gerçekleşmesi durumunda Nvidia'nın gelirinin önemli bir kısmını ABD ile paylaşması gerekecek.
Bu gelişmeler, yapay zeka alanındaki küresel rekabetin ve yarı iletken ticaret politikalarının ne kadar karmaşık bir hal aldığını gözler önüne seriyor. Jensen Huang, Çin'in yapay zeka alanında ABD'yi yakından takip ettiğini, hatta bazı alanlarda öne geçtiğini ve küresel açık kaynaklı yapay zeka modellerinin yarısından fazlasının Çin'den geldiğini vurguladı. Çin'in küresel yapay zeka araştırmacılarının da yaklaşık %50'sini üretmesi, rekabetin ne kadar çetin olduğunu gösteriyor.
Her iki ülkenin de en son yapay zeka çiplerinde doğrudan bir iş birliği yapma eğiliminde olmamasına rağmen, geçtiğimiz ay varılan ve bir yıl sürmesi beklenen ticaret anlaşması, bazı spekülasyonlara yol açmıştı. Ancak mevcut durum, yapay zeka çiplerinin satışına ilişkin konularda iki ülke arasında yakın zamanda bir ilerleme beklenmediğini gösteriyor.