Avustralyalı bilim insanları, nesli kritik derecede tehlike altında olan bir ağacın DNA'sını, türün yok olması durumunda saklamak amacıyla derin dondurma yöntemiyle muhafaza ediyor. Bu yöntemle, ileride türün yeniden canlandırılması hedefleniyor.
Dünyada sadece 380 örneği kalan Gossia gonoclada (açılı mersin) ağacının büyük çoğunluğu, Queensland'in güneydoğusundaki Logan Kenti çevresinde yoğunlaşmış durumda. Bilim insanları, bu türün genetik çeşitliliğini başarılı bir şekilde dondurarak muhafaza ederse, ileride türün nesli tükendiğinde onu yeniden hayata döndürme şanslarının yüksek olacağını belirtiyor.
Projenin yürütücülerinden biri olan ve Queensland Üniversitesi'nde bitki moleküler fizyolojisti olarak görev yapan Alice Hayward, yaptıkları çalışmanın en önemli amacının, ağacın doğal ortamındaki düşüşünü durdurmak olduğunu vurguluyor. Ağacın ekolojik işlevlerini ve potansiyel kültürel önemini doğal ortamında sürdürdüğünü belirten Hayward, bu türün kalan genetik çeşitliliğini dondurarak muhafaza etmenin, tür için adeta bir yedek depolama cihazı işlevi göreceğini ifade ediyor.
Açılı mersin ağacı, Avustralya'nın kurak yağmur ormanlarındaki su kenarlarında yetişen küçük bir ağaç türüdür. Parlak yapraklara, kare gövdelere ve yarasalar ile kuşlar için besin kaynağı olabilecek tatlı, etli meyvelere sahiptir. Ekolojik etkileşimleri hakkında sınırlı araştırma yapılmış olsa da, muhtemelen nehir kenarı stabilitesine ve biyoçeşitliliğe katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Son yıllarda habitat kaybı, artan sıcaklıklar ve 'mersin pası' adı verilen ölümcül bir mantar hastalığı nedeniyle Avustralya'daki açılı mersin ağacı popülasyonunda büyük bir düşüş yaşanmıştır. Mersin pası, Myrtaceae familyasındaki ağaç ve çalıların yeni büyüyen kısımlarını etkileyerek yapraklarında deformasyonlara, büyüme geriliğine ve verimlilik kaybına neden olan yabancı bir mantar türünden kaynaklanmaktadır.
Açılı mersin ağacını yok olmaktan kurtarmak için bilim insanları, bitki dokularını dondurarak ihtiyaç duyulduğunda tam bir ağacın yeniden büyütülmesini sağlayacak bir yöntem geliştiriyor. Tohumların üreme materyali içermesine rağmen, mersin pası enfeksiyonlarından kaynaklanan düşük verimlilikleri ve uzun süreli dondurma koşullarında hayatta kalamama olasılıkları nedeniyle bu proje için uygun olmadıkları belirtiliyor.
Bu nedenle, Hayward ve doktora öğrencisi Jingyin Bao, açılı mersin ağacının en üstteki ve aktif olarak büyüyen kısımları olan sürgün uçlarını -196 derece Celsius (-321 derece Fahrenheit) gibi ultra düşük sıcaklıklarda muhafaza etmeyi planlıyorlar. Bu süreçte, steril sürgünler bir jel içinde yetiştirilmekte, ardından uçları bir kriyoprotektif (dondurucu koruyucu) solüsyonla işlenmekte ve sıvı nitrojen içinde dondurulmaktadır. Kriyoprotektif solüsyonlar, zararlı buz kristallerinin oluşumunu en aza indirerek bitki hücrelerini dondurma sırasında korumaktadır. Bu solüsyonlar olmadan hücre içindeki su genleşir ve hücreler patlar; ancak bu solüsyonlarla su 'camlaşır' ve hücreler zarar görmez.
Bu yöntem, açılı mersin ağacına yakından akraba olan tatlı mersin ağacı (Gossia fragrantissima) için başarıyla uygulanmıştır. Tatlı mersin ağacının dondurulan sürgün uçları ile %100'lük bir hayatta kalma oranı elde edilmiş ve tüm bitkiler yeniden büyütülmüştür. Bilim insanları, bu yöntemi gonoclada türü için de uygulamaya başladıklarını ve hayatta kalma oranını artırmak için çalışmalarına devam ettiklerini belirtiyorlar.
Araştırmacılar açılı mersin ağacı için uygun bir dondurma yöntemi geliştirdikten sonra, sağlıklı bir ağaç popülasyonunu yeniden oluşturmak için yeterli genetik çeşitliliğin örneklerinde bulunduğundan emin olmaları gerekecek. Hayward, gelecekteki tür hayatta kalma şansını en üst düzeye çıkarmak için yeterli genetik çeşitliliğin kaydedilmesinin önemini vurguluyor. Özellikle mersin pasına veya değişen iklim koşullarına karşı doğal bir toleransın olup olmadığı durumunda bu çeşitliliğin kritik önem taşıdığını belirtiyor. Habitat kaybı ve mersin pası gibi istilacı türlerin bu türe yönelik tehditleri göz önüne alındığında, bu çalışmaların hızla tamamlanması gerektiğini vurguluyor.
Şu ana kadar araştırmacılar örneklerinde hastalığa veya iklime dirençli herhangi bir birey bulamamış olsalar da, Logan Kenti yetkilileri ve ortakları dirençli bireyleri belirlemek için çalışıyor. Amaçlarının, ilerideki ıslah çalışmaları için bir temel sağlamak üzere, toleranslı olsun ya da olmasın en çeşitli bireyleri korumak olduğunu belirtiyorlar.
Hayward, bu tür dondurma yöntemlerinin sadece açılı mersin ağacı için değil, aynı zamanda gelecekteki nesiller için gıda ve nesli tehlike altındaki bitki çeşitliliğini güvence altına almak amacıyla Avustralya ve dünya genelinde uygulanması gerektiğini de ekliyor.