Yapılan yeni bir araştırma, Neandertallerin on binlerce yıl önce renkli 'boyalar' ürettiğini ve bunları sembolik çizimler için kullanmış olabileceğini ortaya koyuyor. Kırım'da bulunan bu eserler, Neandertallerin sanatsal yetenekleri hakkındaki tartışmalara yeni bir boyut katıyor.
Araştırmaya göre, Neandertaller bu boyaları, pigment olarak da kullanılabilen demir içeren bir mineral olan okradan (kiremit kırmızısı) ürettiler. Bulunan eserler arasında, 100.000 yıl öncesine kadar uzanan ve belirgin şekilde yontularak sivrilen bir ucu olan okra kalemler yer alıyor.
Bu bulgu, Neandertallerin sembolik sanat yapma kapasitesi olup olmadığı konusundaki uzun süredir devam eden tartışmaya yeni kanıtlar ekliyor. Araştırmacılar, bulunan okraların üzerinde doğrudan bir işaret olmasa da, eğer sadece deri tabaklama gibi pratik amaçlarla kullanılsaydı, bu kadar ince yontulmuş bir uca ihtiyaç duyulmayacağını belirtiyorlar.
Özellikle tekrarlı şekilde yontulmuş bir kalemin bulunması, Kırım'daki Neandertallerin okrayı vücut işaretleri veya başka dekoratif amaçlar gibi sosyal ve kültürel açıdan anlamlı görevler için kullandığına işaret ediyor. Araştırmacılar, bu bulguların, Neandertallerin kendi türümüz Homo sapiens gibi sosyal göstergeler oluşturma ve bedenlerini kültürel nesnelere dönüştürme yeteneğine sahip olabileceğini düşündürdüğünü ifade ediyor.
Neandertallerin pigmentlerle olan ilişkisi yüz binlerce yıl öncesine dayanıyor. Avrupa genelinde Neandertallerin siyah, kırmızı, sarı veya beyaz pigmentler kullandığına dair birçok kanıt bulunsa da, bu kullanımların hepsi sosyal veya kültürel amaçlı olmamıştı. Örneğin, yaklaşık 50.000 yıl önce İber Yarımadası'nda yaşayan Neandertallerin renkli pigmentlerle deniz kabuklarını boyadığı, bunun sembolik bir kullanım anlamına geldiği düşünülüyor. Ancak, başka bölgelerde bulunan pigmentlerin kullanımı için sembolik anlam taşıdığına dair daha az net kanıtlar mevcut.
Araştırmacılar, Kırım ve Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Neandertal yerleşimlerinden elde edilen 16 okra parçasını inceleyerek, bu okraların kültürel anlam yaratmak için kullanılıp kullanılamayacağını belirlemeye çalıştılar. Okra parçalarının şekilleri, işaretleri ve elementel yapıları incelenerek nasıl üretildikleri ve kullanıldıkları analiz edildi.
Bulunan üç okra parçasının, deri tabaklama veya böcek kovucu gibi basit pratik kullanımların ötesinde, kültürel olarak anlamlı amaçlarla kullanılmış olması muhtemel. Bunlardan biri, ucu köreldiğinde tekrar sivrilmek üzere defalarca kazınmış ve yontulmuş bir aletti. Bu durum, okranın deriye veya taşlara ince çizgiler çizmek için bir renkli kalem gibi kullanıldığını gösteriyor. Diğer bir parça kırık bir kaleme benzerken, üçüncü parçanın tabanında kasıtlı olarak kazınmış çizgiler olduğu görüldü.
Okra kaynaklarının yerel kayalardan ve bilinmeyen başka yerlerden geldiği de tespit edildi. Bu, Neandertallerin renkli materyalleri nereden temin ettiklerinin, bireylerin yaptıkları seçimleri ve renk ile kaliteyi nasıl algıladıklarını anlamak için bir pencere sunduğu düşünülüyor. Ancak, mevcut örneklem az olduğu için bu konudaki kesin sonuçlara varmak için henüz erken.
Bazı uzmanlar ise bu yorumlara tam olarak katılmıyor. Araştırmanın dışında kalan bazı arkeologlar, bu okra kalemlerin sembolik kullanımına dair doğrudan kanıtın kesin olmadığını belirtiyor. Örneğin, bir parçadaki kazımaların sadece belirli bir toz üretim yöntemi olabileceği ve zorunlu olarak sembolik bir anlam taşımayabileceği ifade ediliyor. Ancak bu uzmanlar da, Neandertallerin renkli tozları estetik veya sosyal anlamda kullanmış olabileceği ihtimalini dışlamıyor.
Diğer bir arkeolog ise, sembolik ve pratik kullanım arasındaki ayrımın bu kadar keskin olmaması gerektiğini savunuyor. Ona göre, Neandertaller okrayı pratik amaçlarla kullanmaya başladıklarında, muhtemelen bireyleri veya grupları ayırt etmek için vücut boyama ve kıyafet tasarımları gibi alanlarda da kullanmışlardır.