Ara

NASA’dan Ay ve Güneş’in Tüyler Ürpertici Yeni Görüntüleri: PUNCH Görevi Başladı

NASA'nın güneş rüzgarını haritalamak üzere başlattığı yeni bir görev, alçak Dünya yörüngesindeki konumundan ilk görüntülerini gönderdi. 11 Mart 2025 tarihinde fırlatılan PUNCH (Polarimeter to Unify the Corona and Heliosphere) görevi, Güneş Sistemi'ne ve ötesindeki uzaya dair ilk bakışlarını sundu ve bu görüntüler hem dikkat çekici hem de büyüleyici.

PUNCH'ın dört uydusunun her biri bir görüntüleme aracı taşıyor: biri dar alanlı, üçü ise geniş alanlı. Bu araçlar, güneş atmosferinin güneş rüzgarına dönüşürkenki ve Güneş Sistemi boyunca akarkenki farklı yönlerini yakalamak üzere tasarlandı.

Dar alanlı görüntüleyici (NFI) tarafından yakalanan manzara belki de en dikkat çekicisi. Bu cihaz, görüş alanının ortasında Güneş'in diskini engelleyen bir 'örtücü' içeren bir tür koronagraf (yapay güneş tutulması yaratan alet) gibi çalışıyor. Bu, güneş atmosferinin veya korona'nın ince ayrıntılarının görülmesini sağlıyor, tıpkı tam güneş tutulması sırasında korona ayrıntılarının görülebilmesi gibi.

PUNCH'ın NFI'sından gelen görüntüde, örtücü Güneş ile tam olarak hizalı değil. Bu durum, Güneş ışığının görüntüye ilginç şekillerde sızmasına neden oluyor. Örtücünün kenarında parlak bir kırılmış ışık halkası görülürken, örtücüden yansıyan daha büyük bir ışık halesi görüntüye hakim oluyor. Bu halkanın içinde ise, Ay'ın yeni evresindeki hali, Dünya'dan yansıyan Güneş ışığıyla tamamen aydınlanmış şekilde süzülüyor.

Geniş alanlı görüntüleyicilerden (WFI) gelen görseller de aynı derecede büyüleyici. Bu görüntüler yıldız kümelerini ve takımyıldızları gösteriyor; Ülker (Pleiades) yıldız kümesi her üç görüntüde de beliriyor. WFI-2'den gelen bu görüntü, yıldızların muhteşem, gökkuşağı tonlarında renklendirilmiş halini sunuyor.

Gözlerimizle bu tonları göremesek de, bunlar gerçek bir şeyi temsil ediyor. Uzay aracı, ışığın nasıl polarize olduğunu, yani dalgalarının belirli bir yönde hizalanıp hizalanmadığını belirlemesini sağlayan bir filtre ile donatılmış. Işık madde içinden geçtiğinde ve maddeye çarptığında polarize olabilir.

WFI-2, filtrelerini Güneş Sistemi düzleminde Güneş'in etrafında dönen gezegenlerarası tozdan saçılan Güneş ışığının polarizasyonunu tespit etmek için kullandı. Bu saçılma, en belirgin olarak yıllık ekinokslar civarında karanlık gece gökyüzünde görülebilen Zodyak Işığı olarak bilinen bir olgu yaratır.

WFI-2 görüntüsündeki tonlar ve doygunluklar, Zodyak Işığı'nın polarizasyonunun yönünü ve gücünü gösteriyor.

WFI-1 ve WFI-3'ten gelen görüntüler birbirine oldukça benziyor ve Zodyak Işığı'nın hafif farklı açılardan yukarı doğru uzandığını gösteriyor. WFI-1 görüntüsünün üst orta kısmında V şeklinde bir yıldız kümesi olan Hyades (Boğa'nın Gözü) ve biraz aşağıda sağda bir kepçeye benzeyen Ülker yıldız kümesi görülebiliyor.

Bu arada, WFI-3 görüntüsünde Ülker kümesi saat dokuz yönünde görünürken, Cassiopeia takımyıldızı üst kısımda yer alıyor.

NASA'ya göre, her dört görüntü de tüm cihazların gerektiği gibi çalıştığını doğruluyor. Şimdi yer ekibi kalibrasyon üzerinde çalışacak, ardından gerçek bilimsel çalışmalar başlayacak.

Şanslıysak, görevin bu erken aşaması bile, Güneş'in Samanyolu galaksisindeki Güneş Sistemi'nin baloncuk şeklini veren rüzgarı nasıl ürettiğini anlamamıza yardımcı olacak bazı gözlemler sunabilir.

Önceki Haber
NVIDIA DLSS 4 Oyun Dünyasını Sallıyor: İşte Yeni Destekler ve Performans Detayları!
Sıradaki Haber
Asus, Oyuncu Laptoplarını Güçlendiriyor: Yeni RTX 5060 Modelleri ve Gelişmiş Soğutma Geldi

Benzer Haberler: