Ara

Nadir ve Ölümcül Hastalığa Karşı Umut Işığı: 8 Yaşındaki Çocuk Deneysel Tedaviyle Hayata Tutundu!

Henüz 8 yaşında olan bir çocuğun durumu, sadece birkaç ay içinde hızla kötüleşti. Ağustos 2023’te koşan ve futbol oynayan bu çocuk, Eylül ayına gelindiğinde istemsiz kas kasılmaları yaşamaya başladı ve bu durum her iki ayak bileğini de etkiledi. Ekim’de koşma ve spor yapma yeteneğini tamamen kaybederken, Kasım sonunda o kadar sık düşmeye başladı ki, fizyoterapistler ailesine tekerlekli sandalye edinmelerini tavsiye etti.

Yapılan genetik testler, çocuğun bu ani kötüleşmesinin nedenini ortaya koydu: HPDL adı verilen bir genin iki mutant kopyasını taşıyordu. HPDL proteini, hücrelerin enerji santralleri olarak bilinen mitokondrilerin düzgün çalışması için hayati önem taşıyan koenzim Q10 (CoQ10) adlı bir antioksidanın üretimine yardımcı oluyor.

HPDL eksiklikleri nadir görülen durumlar olup, kişinin taşıdığı mutasyonlara bağlı olarak şiddeti değişebilir. Çocuğun durumunda, kas spazmı ve felç gibi belirgin semptomlar sekizinci doğum gününden sonra ortaya çıkmıştı. Ancak, kardeşlerinden ikisi, beyin hasarı ve nöbetlerle karakterize, durumun daha şiddetli bir formu nedeniyle bebeklik döneminde hayatını kaybetmişti.

Mevcut bir tedavi seçeneği olmaması nedeniyle, çocuğun ailesi de onun aynı kaderi paylaşmasından endişe ediyordu.

Durumu hızla kötüleşen çocuğun ailesi, onun için büyük bir korku içindeydi. Kasım 2023'te, çocuk hastane lobisinde dahi düşmeden yürüyemiyordu ve durumu her hafta gözle görülür şekilde daha da kötüleşiyordu.

Ancak, çocuk nörolojisi alanında uzman bir doktor ve diğer alanında yetkin uzmanların çabaları, ayrıca ilgili sağlık otoritelerinden alınan özel izinle, çocuk daha önce insanlarda hiç denenmemiş deneysel bir tedaviye başladı. Araştırmacılar, bu tedavinin vücudun HPDL eksikliğini aşarak CoQ10 üretmesine yardımcı olan özel bir molekül içerdiğini düşünüyor.

Sadece bir ay içinde, çocuk ailesiyle birlikte bir parkta bir kilometreden fazla yürüyebilecek duruma geldi. Bugün ise, ailesiyle birlikte altı kilometrelik bir doğa yürüyüşüne katıldı ve hatta go-kart pedallarını kendi başına kullanabiliyor. Gücü, enerjisi ve dayanıklılığı hızla geri dönüyor.

İsmini vermek istemeyen ailesi, “Daha kolay yürümek veya daha fazla enerjiye sahip olmak gibi küçük iyileşmeler bile bizim için çok şey ifade ediyor. Tedavinin bir fark yarattığını bilmek içimizi rahatlatıyor” açıklamasını yaptı.

Şimdilik, çocuğun oral yolla aldığı ilaca günlük olarak devam etmesi planlanıyor ve şu ana kadar herhangi bir endişe verici yan etki görülmedi. Çocuğun tıbbi ekibi, tedaviyi HPDL eksikliği olan daha fazla hastada ve ardından CoQ10’u etkileyen benzer koşullara sahip daha geniş bir hasta grubunda test etmeyi umuyor.

Ailesi, “Bizim için deneysel bir tedavi denemek, çocuğumuza daha iyi bir yaşam şansı verdi. Bu şansı değerlendirdiğimiz için minnettarız” dedi.

Farelerden İnsanlara İlk Adım

İnsanlar üzerindeki bu ilk klinik deneme, bir araştırma ekibinin laboratuvarında gerçekleştirilen umut verici fare deneyleri sayesinde mümkün oldu. Bu fare deneylerinin bazıları, yakın zamanda saygın bir bilimsel dergide yayımlanan yeni bir makalede, tek hastalıklı deneyin detaylarıyla birlikte açıklandı.

En son çalışmalarından önce, aynı araştırma ekibi, HPDL’nin mitokondrilerdeki rollerinden birini açıklayan bir çalışma yayınlamıştı. Araştırmacılar, bu proteinin CoQ10 adlı antioksidanın oluşumuyla sonuçlanan bir zincir reaksiyonunun ilk adımını yerine getirdiğini keşfetti. Özetle, HPDL, 4-HMA adı verilen bir bileşiği 4-HB’ye dönüştürüyor ve bu da CoQ10’un “başı”nı oluşturmak için kullanılıyor.

CoQ10’un, mitokondrilerin hasar verebilecek reaktif molekülleri yaymasına yardımcı olduğu ve mitokondrilerin yakıt üretme süreçleri için de hayati olabileceği düşünülüyor. Ayrıca vücutta, özellikle hücre zarlarında başka işlevleri de yerine getiriyor ve insanlar yeterince üretemediğinde, bu eksiklik özellikle beyin, böbrekler ve kaslar gibi enerjiye çok ihtiyaç duyan organlarda yaygın sorunlara neden olabiliyor.

HPDL eksiklikleri de, bu proteinin antioksidanın “başı”nı yapmaya yardımcı olması nedeniyle, daha geniş CoQ10 eksiklikleri şemsiyesi altına giriyor.

CoQ10 takviye olarak bulunsa da, hastalar bu şekilde aldıklarında çok azı beyne ulaşıyor. Bunun nedeni tam olarak anlaşılamasa da, antioksidanın bağırsakta zayıf emildiği, bu yüzden kana çok az geçtiği ve molekül büyük olduğu için beyin bariyerini daha da az geçtiği biliniyor. Ayrıca hidrofobik, yani yağlı yapıda olması da vücut içindeki hareketini engelliyor.

Bu nedenlerle, bilim insanları merkezi sinir sistemindeki antioksidan seviyelerini artırmanın ve dolayısıyla bu hastaları tedavi etmenin başka yollarını arıyorlardı. Araştırma ekibinin tanımladığı yeni yol, bunun nasıl yapılabileceğine dair önemli bir ipucu sundu.

Fikirlerini, HPDL üretmeyen genetik olarak tasarlanmış laboratuvar farelerinde test ettiler. Bu fareler, başlangıçta doğumdan sonraki 15 gün içinde şiddetli nöbetler geliştirip ölüyordu. Farelere oral yolla CoQ10 verilmesi onları kurtaramadı.

Bunun yerine, ekip farelere 4-HMA ve 4-HB vermeyi denedi, böylece zincirdeki eksik halkayı atladılar. Doğumdan sonra yeterince erken tedavi edildiğinde, bu tedaviyi alan farelerin %90’ı normal laboratuvar fareleri kadar (18 ayın üzerinde) hayatta kaldı ve sadece pençe zayıflığı gibi sınırlı nörolojik semptomlar gösterdiler.

Bir bilim insanı, “Verileri bana inanılmaz derecede ikna edici geldi” dedi. Farelerde tedavinin faydalarını ve yan etkilerin olmadığını gören araştırmacılar, aynı molekülün HPDL eksikliği olan bir insanda da işe yarayabileceği düşüncesine kapıldı. Özellikle de klinikte takip ettikleri 8 yaşındaki hasta için bir umut doğmuştu.

“Bunu denemenin riski, bir şekilde nicelendirilemez olsa da, düşüktü” dedi bir uzman. “Ve faydası muhtemelen çok büyüktü, ancak hayvan modellerinin her zaman insanlara iyi bir şekilde çevrilmediği uyarısıyla.”

Daha Fazlasını Öğrenmek Gerekiyor

Laboratuvar fareleri gibi, 8 yaşındaki çocuk da günlük tedavisini suda çözülmüş bir solüsyon olarak oral yolla aldı. Hasta sadece 4-HB ile tedavi edildi, çünkü araştırmacılar raporlarında bu bileşiğin zaten “yüksek saflıkta bir formda” mevcut olduğunu belirtmişti.

Çocuk ilacın ekşi olduğunu ve soğuk daha iyi tadı olduğunu söylese de, genel olarak oldukça içilebilir. Tedaviye Aralık 2023’te başlayan çocuk, şimdi “spor dışında tüm günlük fonksiyonel aktiviteleri neredeyse kendi başına yapabiliyor” dedi ailesi.

Çalışma ve deneme bulguları bir araya getirildiğinde, tedavinin hem HDPL eksikliği olan farelerde hem de insanlarda fonksiyonu eski haline getirebileceğini ve hayatta kalmayı artırabileceğini gösteriyor.

Ancak, mevcut verilere dayanarak, farelerde ve 8 yaşındaki çocukta görülen iyileşmelerin doğrudan CoQ10 seviyelerinin eski haline gelmesiyle mi yoksa başka bir mekanizmayla mı ilgili olduğu sorgulanıyor. 4-HMA ve 4-HB’deki artışların CoQ10’dan bağımsız, henüz tam olarak anlaşılamayan kendi etkileri olabilir ve ilacın terapötik etkisini gerçekten açıklayabilir. Bu noktada, aynı tedavinin diğer CoQ10 eksikliği türlerini de tedavi edebileceğini öne sürmek spekülatif olacaktır.

Çalışmanın yazarları, deneysel tedavinin tam olarak nasıl çalıştığını anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu kabul etti.

Bir araştırmacı, bu deneysel tedavinin şu ana kadar sadece bir hastada denendiğini vurguladı. “Bir sonraki acil adım, bu tedaviyi bu hastalığa sahip daha fazla hastaya ulaştırmak ve bu çocukta gördüğümüz yanıtın tipik olup olmadığını belirlemek” dedi.

Şimdilik ise, bir başka uzman umut için bir neden görüyor.

“Hepimiz biliyoruz ki araştırma her zaman umulduğu gibi sonuçlanmaz ve hayat da umulduğu gibi gitmez” diyen uzman, “Ama bu gerçekten mutlu bir hikaye. Bu, içimizi ısıtan bir hikaye. Çok kısa sürede semptomlarla çok hasta görünen bir çocuk ve şimdi çok daha iyi durumda” sözleriyle duygularını ifade etti.

Önceki Haber
Wargaming'den Şok Gelişme: Steel Hunters'ın Ömrü Sadece 3 Ay Sürdü!
Sıradaki Haber
Unutkanlığa Veda! Günlük Ucuz Takviye Yaşlıların Beynini Güçlendiriyor

Benzer Haberler: