Çiğ et, mikroplar için adeta bir cennet sunuyor. Yeni bir araştırma, bu nemli ortamların, idrar yolu enfeksiyonları (İYE) dahil olmak üzere, farkında olmadan maruz kaldığımız önemli bir gıda kaynaklı hastalık kaynağı olduğunu gösteriyor.
Bilim insanları, İYE'nin uzun süredir bireysel bir sağlık sorunu olarak görüldüğünü, ancak bu bulguların aynı zamanda bir gıda güvenliği problemi olduğunu da ortaya koyduğunu belirtiyor. Özellikle belirli coğrafi bölgelerde et ile İYE arasındaki ilişki daha güçlü bulundu. Düşük gelirli mahallelerde yaşayanların, daha varlıklı bölgelere kıyasla gıda kaynaklı İYE riskinin yüzde 60 daha yüksek olduğu belirlendi.
Her yıl milyonlarca insan İYE ile mücadele ediyor. Kadınlar bu enfeksiyonlara karşı daha yatkın ve inatçı, tekrarlayan enfeksiyonlar yaşayabiliyorlar. Bu enfeksiyonların önde gelen nedeni ise E. coli bakterisidir.
Yapılan bir çalışmada, hastaların İYE'lerinden ve marketlerde satılan etlerden toplanan 5.700'den fazla E. coli örneği incelendi. Genom analizleri sonucunda, İYE'ye neden olan E. coli türlerinin yaklaşık yüzde 20'sinin, hayvansal kökenli bilinen gıda kaynaklı türlerle eşleştiği ortaya çıktı.
Araştırmacılar, özellikle kümes hayvanı ürünleri, tavuk ve hindi etinde kontaminasyon oranlarının daha yüksek olduğunu ve bu ürünlerin enfeksiyon riskini daha fazla artırabileceğini belirtiyor. Etteki kirleticilerin, ellerin, yüzeylerin ve mutfak aletlerinin yeterince temizlenmemesi durumunda yayıldığı düşünülüyor.
Uzmanlar, mutfakta alınması gereken önlemler konusunda şu tavsiyelerde bulunuyor:
- Et ve kümes hayvanlarını satın alırken güvenli bir şekilde paketlenmiş olduğundan emin olun.
- Etleri, diğer tüm gıdalardan (meyve ve sebzeler dahil) sonra hazırlayın.
- Çiğ et için ayrı bir kesme tahtası kullanın.
- Çiğ eti yıkamayın.
- Çiğ ete dokunduktan sonra ellerinizi en az 20 saniye boyunca sabunla ovun.
- Tavuk etinin en az 74 °C, kıyma gibi ürünlerin 71 °C, diğer etlerin ise 63 °C'ye kadar pişirildiğinden emin olmak için gıda termometresi kullanın.
Araştırmacılar, bu sorunun sadece araştırmanın yapıldığı yerle sınırlı kalmayıp, ülke genelinde görülebileceğini düşünüyor. Ancak İYE'ye neden olan E. coli'nin diğer potansiyel maruz kalma kaynaklarını değerlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu konusunda uyarıyorlar.
Bu araştırmanın, özellikle dezavantajlı topluluklar için yeni önleme yöntemleri sunduğu ve sağlıkta sosyal belirleyicilere daha fazla yatırım yapılması gerektiğini gösterdiği vurgulanıyor.
