Her bahar uygulanan ve yılın belirli dönemlerinde saatlerin ileri veya geri alınmasını içeren yaz saati uygulaması, sadece geçici fiziksel etkilerle sınırlı kalmayabilir.
Yeni kanıtlar, saatlerin ileri ve geri alınmasının uzun vadeli sağlığımızın bazı yönlerini olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.
Bu zaman politikasında yılda iki kez değişmesi gereken sadece duvardaki saat değil. Vücudun 24 saatlik iç saati de kesintiye uğruyor ve şimdi, bilim insanları bu iki yıllık karmaşayı obezite ve felç ile ilişkilendirdi.
Bu modeller, ABD'nin kara parçalarından elde edilen ilçe düzeyindeki verilere dayanıyor ve daimi olarak standart saat veya yaz saati uygulamasını seçip ona bağlı kalmanın, ulusal obezite ve felç prevalansını önemli ölçüde azaltacağını öne sürüyor.
Örneğin, kalıcı standart saat uygulaması, 300.000 daha az felç vakası ve 2,6 milyon daha az obez insan anlamına gelebilir.
Davranış bilimci Jamie Zeitzer, araştırmanın ortak yazarı, "Yanlış zamanlarda ne kadar çok ışığa maruz kalırsanız, sirkadiyen saatiniz o kadar zayıflar" diye açıklıyor.
Zeitzer, "Bağışıklık sisteminiz, enerjiniz gibi bunun aşağı akışındaki her şey tam olarak uyuşmuyor." diye ekliyor.
Önceki çalışmalar, yaz saati uygulamasındaki "bahara doğru ileri alma" değişiminin kalp krizi ve trafik kazası riskini hemen artırabileceği ve geçici uyku bozukluklarına neden olabileceğini bulmuştu.
Bu arada, standart saate "sonbaharda geri alma" değişimi, aynı akut olumsuzluklarla ilişkilendirilmiyor.
2022'de, ortaya çıkan kanıtlar ışığında, bazı tıp kuruluşları yaz saati uygulamasını sona erdirme ve daimi olarak standart saate geçme desteğini açıkladı. Uyku bilimi alanında uzmanlaşmış kuruluşlar da bu görüşü destekliyor.
Ancak, yaz saati uygulamasının uzun vadeli etkisinin daha fazla araştırılması gerekiyor.
Yapılan modeller mükemmel veya kesin sonuçlar sunmuyor. Hava durumu, coğrafya veya insan davranışı gibi faktörleri hesaba katmıyor. Yine de bulgular, yaz saati uygulamasının uzun süreli sonuçları olabileceği ve ABD nüfusunun onsuz daha sağlıklı olabileceği fikrini destekliyor.
Bu çalışma, PNAS'ta yayımlandı.