Meta, sanal gerçeklik (VR) alanındaki iddialı çalışmalarının ardından şimdi de artırılmış gerçeklik (AR) dünyasına güçlü bir giriş yapıyor. Şirketin yeni ürünü Meta Ray-Ban Display akıllı gözlükleri, 30 Eylül'den itibaren 799 dolardan satışa sunulacak. Bu gelişme, Meta'nın sanal gerçeklikten artırılmış gerçekliğe geçişinde önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor.
Geçtiğimiz yılki Meta Connect etkinliğinde sanal gerçeklik gözlüklerinden çok, birkaç yıl içinde piyasaya sürülmesi beklenen şeffaf artırılmış gerçeklik gözlükleri prototipine odaklanan Mark Zuckerberg, bu yılki etkinlikte Meta Ray-Ban Display'i tanıttı. Ancak bu ilk ticari model, bir önceki yıl gösterilen prototipler kadar gelişmiş bir teknoloji sunmuyor. Ray-Ban Display'deki ekran, 600x600 piksel çözünürlüğe sahip ve yalnızca sağ gözlüğün küçük bir bölümünü kaplıyor. Geçen yılki prototiplerde sunulan 70 derecelik görüş alanı ve üç boyutlu hologram efektiyle karşılaştırıldığında, bu durum biraz hayal kırıklığı yaratabilir.
Yine de, Meta'nın bu gözlüklerde sunduğu 42 piksel/derece (PPD) çözünürlüğü "çok yüksek çözünürlük" olarak nitelendirmesi dikkat çekici. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Meta Quest 3'ün daha geniş ekranındaki PPD değeri yaklaşık 25 civarında. Güneşte bile rahatça görülebilen, 5000 nit parlaklığındaki ekranın, dış ışığı engelleyen ve otomatik olarak kararan Transitions lenslerle desteklendiği belirtiliyor.
Meta'nın yeni AR gözlükleri, standart güneş gözlüklerinden biraz daha kalın görünse de, Google Glass gibi başarısız girişimler veya Quest 3 ve Apple Vision Pro gibi karma gerçeklik (MR) başlıklarına kıyasla çok daha ince bir tasarıma sahip. Yalnızca 70 gram ağırlığıyla, bu gözlüklerin gün boyu rahatlıkla kullanılabilmesi bekleniyor. Altı saatlik pil ömrü ise şarj için katlanabilir bir pil kutusu gerektirebilir.
Yeni Bir Bakış Açısı Kazandırıyor
Zuckerberg'in sahnede yaptığı Ray-Ban Display demosu, geçen yılki prototiplerde görülen optik el takibini içermiyordu. Ancak yeni gözlükler, Meta'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı "nöral arayüz" bileklik teknolojisini entegre ediyor. Bilek kaslarındaki küçük hareketleri algılayarak çalışan bu nöral arayüz, kullanıcıların kalabalık bir odada sesli komut vermek veya bir kontrolcü tutmak zorunda kalmadan menüler arasında hızla gezinmelerini ve seçenekleri seçmelerini sağlayacak.
Zuckerberg ayrıca, nöral arayüzün WhatsApp, Messenger, Instagram veya bağlı telefonun mesajlaşma uygulamaları üzerinden, mimiklerle "yazı yazma" yoluyla mesaj oluşturmak için nasıl kullanılabileceğini gösterdi. Bu özelliğin lansmanda hemen kullanıma sunulmayacağı belirtilse de, Zuckerberg'in sessiz giriş modunda dakikada yaklaşık 30 kelimeye ulaştığını ifade etmesi dikkat çekici.
Zuckerberg'in sahnedeki demosunun en etkileyici özelliklerinden biri, konuştuğunuz kişinin söylediklerini gerçek zamanlı olarak metne döken "canlı altyazı" özelliğiydi. Bu özelliğin, arka plan gürültüsünü filtreleyerek sadece baktığınız kişiyi alıntıladığı belirtiliyor.
Bu tür yeniliklerin yanı sıra, Meta Ray-Ban Display akıllı telefonunuzdaki belirli uygulamaların küçük bir alt kümesini yüzen bir ekranda yansıtabiliyor. Navigasyon talimatlarını almak veya tarif adımlarını gözlüklerden görmek, telefonunuza bakma ihtiyacını ortadan kaldırarak gerçekten kullanışlı yeni etkileşim biçimleri sunuyor. Dahili 12 megapiksel ve 3x zoom kameraya sahip gözlük ekranını fotoğraf veya video çekimi için bir vizör olarak kullanmak da, önceki ekranı olmayan akıllı gözlüklere göre bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Ancak hava durumu, hatırlatıcılar, takvim ve e-postalar gibi temel uygulamalara küçük bir gözlük ekranından erişmenin, telefonunuza bakmaktan daha az pratik olabileceği düşünülüyor. Ayrıca, gözlükler aracılığıyla görüntülü görüşme yapmak, karşı tarafın sizin yüzünüzü değil, dış kameradan gördüğünüz görüntüleri görmesine neden oluyor.
Meta ayrıca, gelecekteki "Agentic AI" entegrasyonunun, gözlükleri takarken gördüğünüz ve duyduğunuz şeylere dayanarak otomatik önerilerde bulunabileceği ve takip görevlerini not edebileceği vizyoner videolar da paylaştı. Ancak şimdilik bu cihaz, Zuckerberg'in "bilgisayarın geleceğinin heyecan verici hikayesinin bir sonraki bölümü" olarak tanımladığı, şirketin son "bilgisayarın geleceği" olarak lanse ettiği ve başarısızlıkla sonuçlanan VR tabanlı metaverseden odağı uzaklaştıracak bir adım olarak görülüyor.