Matematikle aranız pek iyi değil mi? Hesaplamalar gözünüzde mi büyüyor? Bilim dünyasından gelen heyecan verici yeni bir araştırma, beyne yapılan hafif bir elektriksel uyarımın aritmetik becerilerini artırabileceğini ve öğrenmeyi optimize etme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.
Yakın zamanda yayımlanan bu çalışma, bilişsel farklılıkları azaltma ve daha eşit bir entelektüel toplum inşa etme yolunda önemli bir adım olabilir.
Araştırmacılar, beynin karmaşık yapısının ve işleyişinin yaşamımız üzerindeki etkisine vurgu yapıyor. Çevresel faktörlerin (iyi bir okul, doğru öğretmen gibi) yanı sıra, biyolojimizin de öğrenme yeteneklerimizde kritik bir rol oynadığını belirtiyorlar.
Çalışma kapsamında, 72 üniversite öğrencisi üzerinde deneyler yapıldı. Katılımcıların beyinlerindeki üç ana bölge arasındaki bağlantılar incelendi. Daha sonra, öğrencilere hem hesaplama gerektiren hem de ezberlenmiş çözümleri hatırlamalarını gerektiren matematik problemleri verildi.
Sonuçlar, beynin yürütücü işlevlerden sorumlu dorsolateral prefrontal korteksi ile hafızayla ilgili posterior parietal korteksi arasındaki güçlü bağlantıların daha iyi hesaplama performansıyla ilişkili olduğunu gösterdi.
Araştırmacılar, elektrot takılı başlıklar aracılığıyla uygulanan ağrısız bir beyin uyarımı tekniği olan transkraniyal rastgele gürültü uyarımı (tSNS) kullandıklarında, matematik performansında düşük olan katılımcıların puanlarında %25 ila %29 oranında dikkat çekici bir artış gözlemlediler.
Ekip, bu uyarımın nöronların uyarılabilirliğini artırarak ve aşırı aktiviteyi engelleyen bir beyin kimyasalı olan GABA ile etkileşime girerek çalıştığına inanıyor. Bu sayede, bazı katılımcılardaki zayıf nöral bağlantıları telafi ettiği düşünülüyor. İlginç bir şekilde, bu stimülasyon düşük performans gösterenlerin, doğal olarak daha güçlü beyin bağlantılarına sahip akranlarının puanlarına ulaşmasına, hatta onları geçmesine yardımcı oldu. Ancak zaten iyi performans gösterenler için herhangi bir fayda sağlanamadı.
Araştırmacılar, bu tür yöntemlerin, öğrenmede zorluk çeken kişilerin potansiyellerini tam olarak kullanmalarına ve aksi takdirde kapalı kalacak birçok fırsatın önünü açmalarına yardımcı olabileceğini belirtiyor.
Ancak, araştırmanın etik boyutlarına da dikkat çekiliyor. Bu tür teknolojilerin maddi imkanlara sahip olanlar için daha erişilebilir hale gelme riski, erişimdeki eşitsizlikleri kapatmak yerine daha da açabilir. Bu nedenle, konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ve dikkatli etik değerlendirmelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Son olarak, bu tür beyin uyarım yöntemlerinin evde denenmemesi gerektiği önemle vurgulanıyor. Bilimsel laboratuvar ortamında dikkatle kontrol edilen bu tekniklerin, bilinçsizce uygulanması ciddi riskler taşıyabilir. Araştırma ekibi, çalışmalarının laboratuvar ortamının ötesinde başarılı olduğunu kanıtlarsa, öğrenmede güçlük çekenlerin hedeflerine ulaşmalarına ve ulaşamayacakları fırsatları yakalamalarına yardımcı olabileceklerini umuyor.