Yapılan yeni bir araştırmaya göre, Çin'e ait bir denizaltı, Mariana Çukuru'nun yaklaşık 10 kilometre derinliğinde binlerce solucan ve yumuşaçık keşfetti. Bu keşif, şimdiye kadar gözlemlenen en derin canlı topluluğunu oluşturuyor.
Dünyanın en derin okyanus çukurlarından birindeki bu keşif, gezegenimizin büyük ölçüde keşfedilmemiş okyanuslarının diplerindeki zorlu koşullarda, daha önce düşünülenden çok daha fazla yaşamın gelişebileceğini gösteriyor. Çin liderliğindeki bilim insanları ekibi, bu yaşamın güneş ışığından uzak, tamamen karanlık ortamlarda metan gibi kimyasallardan enerji ürettiğini belirtti. Bu süreç, 'kemosentez' olarak adlandırılıyor.
Geçtiğimiz yıl, Çin'in 'Fendouzhe' (Çabalayan) adlı denizaltısı, Batı Pasifik Okyanusu'ndaki Mariana Çukuru'nun derinliklerine araştırmacılarla birlikte 23 kez dalış gerçekleştirdi. Araştırmacılar, 2.500 ila 9.533 metre derinlikler arasında binlerce deniz solucanı ve iki kabuklu yumuşakçadan oluşan topluluklar buldu.
Araştırmayla birlikte yayınlanan görüntülerde, 30 santimetreye kadar uzayabilen solucanların yanı sıra yumuşakçalar ve midyeler de görüldü. Ayrıca, dikenli kabuklular, serbest yüzen deniz solucanları, deniz hıyarları ve tüy benzeri kollara sahip deniz zambakları gibi diğer omurgasızlar da bu derinliklerde kaydedildi.
Araştırmacılar, bu keşfin 'Dünya üzerinde bilinen en derin ve en yaygın kemosentez temelli toplulukların keşfi' olduğunu belirtti. Diğer okyanus çukurlarının da benzer olması nedeniyle, bu tür toplulukların daha önce tahmin edilenden daha yaygın olabileceği ifade edildi.
Bilim insanları ayrıca, metanın mikroplar tarafından üretildiğine dair 'güçlü kanıtlar' bulduklarını ve solucanların kar şeklinde görünen mikrobiyal paspasların etrafında toplandığını gözlemlediklerini söylediler. Önceki çalışmalar okyanus tabanında tek hücreli organizmaların geliştiğini ortaya koymuştu ancak büyük hayvanlara pek rastlanmamıştı.
Derin Deniz Madenciliği Tartışmaları
Bu yeni çalışma, ülkelerin derin deniz madenciliği konusundaki hassas meselesiyle ilgili tartışmaların ortasında yayınlandı. Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler, değerli mineraller için denizlerin derinliklerini çıkarma konusunda ilgi gösteriyor. Okyanus bilimcileri ise, gezegenin son vahşi bölgelerinden biri olan ve henüz tam olarak anlaşılmamış deniz tabanını madencilikle tahrip etmenin, kırılgan ekosistemlere zarar verebileceği konusunda uyarıyor.
Yakın zamandaki görüşmelere rağmen, uluslararası sulardaki derin deniz madenciliğini denetleyen Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi, sektörü düzenleyen uzun zamandır beklenen kuralları henüz kabul etmiş değil.
Çin medyası daha önce Fendouzhe denizaltı görevinin 'derin deniz malzemeleri' üzerine araştırmalar yapacağını bildirmişti.
Mariana Çukuru'nun dibine sadece bir avuç insan ziyaret edebildi. Bu çukur, Everest Dağı'ndan daha derin bir hilal şeklindeki yerkabuğu çöküntüsüdür. İlk kaşifler 1960 yılında kısa bir keşif için çukura inmişti. Daha sonra, 2012 yılında Hollywood yönetmeni James Cameron'un ilk solo yolculuğuna kadar bu derinliklere misyon düzenlenmedi. Cameron, burayı 'ıssız' ve 'yabancı' bir ortam olarak tanımlamıştı.
Çukurun dibindeki su basıncı, deniz seviyesindeki atmosferik basıncın binden fazla katı olan inç kare başına sekiz ton civarında ezicidir.
