Ara

Mariana Çukuru Balıkları Şaşırtıyor: Aynı Genetik Mutasyon, Farklı Türler

Araştırmacılar, denizlerin en derin noktalarındaki aşırı zorlu ortamlarda hayatta kalmayı başaran balıkların, birbirinden farklı zamanlarda ve ayrı ayrı evrimleşmelerine rağmen şaşırtıcı bir şekilde aynı genetik mutasyonu geliştirdiklerini keşfetti.

Bilim insanları ayrıca, Mariana Çukuru'ndaki balıklarda ve dip çökeltilerinde endüstriyel kimyasallara rastladı. Bu bulgu, insan yapımı kirleticilerin Dünya'daki en derin ekosistemlere bile ulaşabildiğini gösteriyor.

Derin deniz balıkları, aşırı basınca, düşük sıcaklıklara ve neredeyse tamamen zifiri karanlığa uyum sağlamak için benzersiz adaptasyonlar geliştirmiştir. Bu türler, özel iskelet yapıları, değişmiş biyolojik saatler ve ya düşük ışık için aşırı hassaslaşmış görüş yeteneği ya da görsel olmayan duyulara dayalı yaşam biçimleri ile bu zorlu koşullara adapte olurlar.

Yakın zamanda saygın bir bilimsel dergide yayımlanan yeni bir çalışmada, araştırmacılar 6.000 metre ve daha derin bölgeler olan hadal zonunda yaşayan salyangoz balığı, gelincik balığı ve kertenkele balığı dahil olmak üzere 11 balık türünün DNA'sını analiz ederek, bu aşırı koşullarda nasıl evrimleştiklerini daha iyi anlamayı amaçladılar.

Araştırmacılar, Pasifik'teki Mariana Çukuru ve Hint Okyanusu'ndaki diğer hendeklerde su yüzeyinin yaklaşık 1.200 ila 7.700 metre altından numune toplamak için mürettebatlı denizaltılar ve uzaktan kumandalı araçlar kullandılar.

Derin deniz balıklarının evrimini izleyen araştırmacıların analizi, incelenen sekiz balık soyunun farklı zamanlarda derin deniz ortamına giriş yaptığını ortaya koydu: En eski türlerin Erken Kretase döneminde (yaklaşık 145 milyon yıl önce), diğerlerinin Paleojen'de (66 ila 23 milyon yıl önce) ve bazı türlerin ise yakın geçmişte Neojen döneminde (23 ila 2,6 milyon yıl önce) bu ortamlara ulaştığı düşünülüyor.

Derin denizi yurt edinme zaman çizelgelerinin farklı olmasına rağmen, 3.000 metrenin altında yaşayan incelenen tüm balıklar, DNA'nın kodlanmasını ve ifade edilmesini kontrol eden Rtf1 geninde aynı türde bir mutasyon gösterdi. Araştırmacılar, bu mutasyonun 3.000 metre altındaki derin deniz balığı soylarında en az dokuz kez bağımsız olarak meydana geldiğini belirtiyor.

Bu durum, tüm bu balıkların, ortak bir evrimsel atadan ziyade, aynı derin deniz ortamının bir sonucu olarak aynı mutasyonu ayrı ayrı geliştirdiği anlamına geliyor. Bu da derin deniz koşullarının bu türlerin biyolojisini ne kadar güçlü bir şekilde şekillendirdiğini gözler önüne seriyor.

Yeni çalışmaya dahil olmayan ancak konu üzerinde çalışan başka bir bilim insanı, bu çalışmanın, balıkların evrim ağacının çok farklı dallarından gelmelerine rağmen, soğuk, karanlık ve yüksek basınç gibi derin okyanusun sert ortamında hayatta kalmak için benzer genetik adaptasyonlar geliştirdiklerini gösterdiğini belirtti.

Bu durum, ilişkili olmayan türlerin benzer koşullara yanıt olarak bağımsız olarak benzer özellikler geliştirdiği 'yakınsak evrim'in bir örneğidir. Bu keşif, evrimin genellikle benzer zorluklarla karşılaştığında (bu durumda derin denizin aşırı koşullarına uyum sağlamak) aynı sınırlı çözüm kümesini yeniden kullandığına dair güçlü bir hatırlatmadır.

Keşif gezileri ayrıca Mariana Çukuru ve Filipin Çukuru'nda insan yapımı kirleticilerin varlığını ortaya çıkardı. Araştırmacılar, 1970'lerde yasaklanana kadar elektrikli ekipman ve cihazlarda kullanılan zararlı kimyasallar olan Poliklorlu Bifenillerin (PCB'ler) hadal salyangoz balıklarının karaciğer dokularını kirlettiğini tespit etti.

Ayrıca, 2000'lerin başında popülerliğini yitirene kadar tüketici ürünlerinde kullanılan alev geciktirici kimyasallar olan Polibromlu Difenil Eterlerin (PBDE'ler) ve PCB'lerin yüksek konsantrasyonları, Mariana Çukuru'nda 10.000 metreden daha derinlerden alınan dip çökelti örneklerinde de bulundu.

Daha önceki araştırmalar da Mariana Çukuru'nda kimyasal kirleticiler ve derin denizde mikroplastikler bulmuştu. Yeni bulgular, insan yaşamından bu denli uzak olan bu ekosistemde bile insan faaliyetlerinin etkilerini daha da belirgin bir şekilde ortaya koyuyor.

Önceki Haber
Oblivion Remastered: Görsel Bir Şölen Ama Performans Sorunları Can Sıkıyor!
Sıradaki Haber
Kingdom Come Deliverance 2 Yönetmeni: Stresli Geliştirme Süreci Sağlığımı Etkiledi, Yapay Zeka Hız Katabilir!

Benzer Haberler: