Logitech Üst Yöneticisi (CEO) Hanneke Faber, bağımsız yapay zeka cihazlarının mantıklılığını sorguladı. Faber, görevdeki ikinci yıl dönümünü kutladığı bir röportajda, piyasaya çıkan birçok ekranı veya yardımcı benzeri yapay zeka cihazının beklenen ilgiyi görmekte zorlanmasının ardından, Logitech'in geleneksel çevre birimlerine yapay zeka özelliklerini entegre ederek gelirlerini pandemi öncesi seviyelere geri getirme ve genişletme stratejisini değerlendirdi.
Faber'e göre, son bir yılda piyasaya sürülen yapay zeka odaklı cihazların büyük çoğunluğu net bir amaca hizmet etmekten uzak. Bazı cihazların akıllı telefon deneyiminin bazı yönlerini değiştireceği vaadiyle piyasaya sürüldüğü, ancak yavaş performans, sınırlı özellikler ve abonelik bazlı fiyatlandırma nedeniyle eleştirilere maruz kaldığı belirtiliyor. Bu durum, genel amaçlı bir yapay zeka asistanının ayrı bir cihazda yer alıp almaması gerektiği tartışmasını da beraberinde getiriyor.
Faber, bu ilk denemelerin, bir telefon veya bilgisayarın zaten halledebileceği sorunları çözmekte yetersiz kaldığını savunuyor. Bu görüş, akıllı telefonların ve bilgisayarların daha büyük yapay zeka modellerini cihaz üzerinde çalıştırması ve bulut asistanlarıyla daha sıkı entegrasyonlar kurmasıyla giderek daha fazla kabul görüyor.
Bu nedenle şirket, konuşma tabanlı yapay zeka etrafında yeni bir donanım sınıfı oluşturmak yerine, mevcut ürün kategorilerine entegre edilebilir özellikler sunuyor. Logitech'in web kameraları zaten nesne odaklı çerçeveleme ve gürültü filtreleme gibi özelliklere sahip. Yakın zamanda duyurulan MX Master 4 fare ise ChatGPT ve Microsoft Copilot ile doğrudan bağlantı kuran kısayolları içeriyor. Faber, şirketin her yıl ortalama otuz altı ürün piyasaya sürdüğünü ve birkaç döngü ilerisini planlayan bir yol haritası izlediğini belirterek, bu tür eklemelerin mevcut iş akışları içinde kendilerini kanıtlaması gerektiğini vurguladı.
Röportajda ayrıca tedarik zinciri istikrarı ve fiyatlandırma konularına da değinildi. Logitech, yılın başlarında tarife değişikliklerinin ardından fiyat artışları yapmış olsa da, tedarik zincirini Çin ve beş ek ülkede stabilize etmesinin ardından daha fazla artış beklemiyor. Faber, bu çeşitlendirme stratejisinin, şirketin 13 ürün kategorisindeki tutarlılığı yeniden sağlamada önemli bir faktör olduğunu ve bu kategorilerin çoğunun pandemi zirve hacimlerine yaklaştığını belirtti. Özellikle Çin'deki büyümenin, şirketin daha önceki pazar payı kayıplarını durdurmak için benimsediği yerel odaklı ürün stratejisi sayesinde oldukça güçlü olduğu ifade edildi.
Faber'in yapay zeka cihazlarına ilişkin yorumları, diğer büyük şirketlerin de kendi donanım konseptlerini araştırdığı bir döneme denk geliyor. Yapay zeka odaklı girişimlerin yeni tüketici cihazları geliştirmesine yönelik spekülasyonlar devam ederken, bu cihazların önceki lansmanları baltalayan zorluklardan kaçınıp kaçınamayacağı belirsizliğini koruyor. Faber'in değerlendirmesi, çok fonksiyonlu cihazların aynı yetenekleri sunabildiği bir ortamda, bağımsız bir yapay zeka asistanı için talep yaratmanın ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyor.
