Teknoloji dünyasında ekran kartı devrimi hızla ilerlerken ve yapay zeka donanımları büyük heyecan yaratırken, Linux'un yaratıcısı Linus Torvalds, şaşırtıcı bir şekilde 2017 model bir AMD Radeon RX 580'i ana bilgisayar ekran kartı olarak kullanmaya devam ediyor. Aradan neredeyse on yıl geçmesine rağmen, Polaris tabanlı bu grafik işlemci, Linux topluluğunda güçlü ve olgun açık kaynak sürücü desteği sayesinde hala oldukça iyi bir performans sergiliyor. Torvalds'ın RX 580'i tercih etmesi, sadece nostalji değil; aynı zamanda pratikliğin, uzun vadeli desteğin ve gereksiz karmaşıklıktan kaçınmanın bir göstergesi.
Bu bilgi, Phoronix tarafından fark edildiği üzere, AMD'nin Display Stream Compression (DSC) teknolojisiyle ilgili bir hata raporu sırasında ortaya çıktı. DSC, Linux 6.17 sürümünde siyah ekran sorunlarına neden oluyordu. Torvalds, sorunu kendisi gidermek için bir yamayı geri alarak çekirdek geliştirme sürecinin devamlılığını sağladı. Ironik bir şekilde, DSC teknolojisi, Radeon RX 580'in Torvalds'ın modern 5K ASUS ProArt monitörünü sorunsuz bir şekilde çalıştırmasına olanak tanıyor. Bu durum, açık kaynak sürücülerinin ne kadar geliştiğinin de bir kanıtı.
Torvalds, Linux Çekirdek Posta Listesi'ne (LKML) gönderdiği bir e-postada, gelişmenin kesintisiz devam edebilmesi için yamayı geri aldığını belirterek, "Hep aynı sıkıcı Radeon RX 580" ifadesini kullandı. Bu tek cümlelik açıklama, onun yenilikten ziyade kararlılığa verdiği önemi açıkça ortaya koyuyor.
RX 580, günümüz oyun veya yapay zeka iş yükleri için yetersiz kalabilse de, çekirdek derlemek gibi görevler için fazlasıyla yeterli. Özellikle Torvalds'ın AMD Ryzen Threadripper sistemiyle eşleştirildiğinde bu durum daha da belirginleşiyor. Torvalds, birkaç yıl önce Linux çekirdek derlemelerini hızlandırmak amacıyla Intel'den Threadripper'a geçmişti ve bu karar o zamandan beri akıllıca bir hamle olduğunu kanıtladı. Hatta bugün piyasaya çıkan yeni Threadripper 9970X ve 9980X modelleri bile açık kaynak geliştiricileri için en hızlı CPU'lar arasında yer alıyor. Ancak onun derleme sistemi çok fazla değişmedi, bu da kişisel iş yükleri için "yeterince iyi" seviyesine ulaşıldığında ham performansın ne kadar az önemli olduğunu vurguluyor.
Bununla birlikte, Linus Torvalds'ın masaüstü sistemi AMD destekli olsa da, seyahat ve testler için tekrar Intel işlemcili bir dizüstü bilgisayar kullanmaya başladığı da belirtiliyor. Apple Silicon'un piyasaya sürülmesinin ardından kısa bir süre Apple M1 MacBook kullanan Torvalds, daha sonra bu tercihini Ampere'in ARM çipli bir sistemiyle değiştirmişti. Kullandığı dizüstü bilgisayarın tam modelini belirtmese de, Intel'in entegre "i915" grafik yongasını kullandığını doğruladı. Apple'dan uzaklaşma eğilimi şaşırtıcı değil, zira Torvalds'ın donanımı kilitleyen veya çekirdek geliştirmeyi karmaşıklaştıran platformlara karşı sabrı her zaman sınırlı olmuştur.
Birçok kişi, 2012 yılındaki unutulmaz bir soru-cevap etkinliğinde Torvalds'ın Nvidia'ya orta parmak göstererek, şirketi "başına gelen en kötü şirket" olarak nitelendirdiğini hatırlayacaktır. Nvidia o zamandan beri sürücü kaynak kodunun bazı bölümlerini yayınlayarak ve açık çekirdekler için desteği iyileştirerek biraz daha açılsa da, Torvalds'ın hala tamamen açık donanımı tercih ettiği açıkça görülüyor. AMD'nin sürekli devam eden katkıları ve açık sürücü yığını, kırmızı takımın yıllardır iyi ilişkiler içinde kalmasını sağladı ve Polaris de bugüne kadar bu destekten faydalanmaya devam etti.