Göz sağlığı alanında heyecan verici bir gelişme yaşanıyor. Bilim insanları, lazer kullanmadan gözün dış yüzeyini elektrik akımıyla şekillendiren potansiyel bir yeni göz ameliyatı yöntemi geliştirdi. Bu yöntem, şu ana kadar yalnızca hayvanlar üzerinde test edilmiş olsa da, öncülüğünü yapan araştırmacılar ileride geleneksel LASIK cerrahisine bir alternatif veya tamamlayıcı olmasını umuyor.
Geliştirilen bu yeni teknik, gözün ışığı odaklama yeteneğini iyileştirmeyi amaçlıyor. Gözün en dış tabakası olan kornea, ışığı retina üzerine doğru şekilde odaklayarak net bir görüş sağlar. Miyop, hipermetropi ve astigmatizma gibi görme kusurları, korneanın şeklindeki düzensizliklerden kaynaklanır. LASIK cerrahisi, bu düzensizlikleri lazer yardımıyla düzelterek popüler bir çözüm haline gelmiştir.
Ancak LASIK cerrahisinin bazı potansiyel yan etkileri bulunabilir. Gözde ağrı, tahriş gibi durumların yanı sıra, lazerle yapılan kesilerin gözün yapısal bütünlüğünü bozma riski de nadiren de olsa söz konusudur. Bu noktada, lazer ve kesi gerektirmeyen yeni bir yöntem arayışı devreye giriyor.
Elektromekanik şekillendirme (EMR) adı verilen bu teknik, vücuttaki dokuları şekillendirmek için elektrik akımını kullanıyor. Kornea gibi kolajen içeren ve zıt yüklü bileşenlerle bir arada tutulan dokularda, elektrik akımı dokunun pH'ını düşürerek daha asidik hale getirir. Bu durum, zıt yüklü bileşenler arasındaki çekimi serbest bırakarak dokunun esnekleşmesini ve şekillendirilmesini sağlar. Elektrik kesildiğinde ve pH eski haline döndüğünde, doku yeni şeklini korur.
Araştırmacılar, plasebo bir kontakt lens kullanarak tavşan gözleri üzerinde yaptıkları deneylerde, korneayı yaklaşık bir dakikada istenen şekle getirebildiklerini gözlemlediler. Bu işlem, LASIK cerrahisi ile aynı süreye denk geliyor. On iki tavşan gözü üzerinde yapılan testlerde, miyop düzeltilmesine yönelik olarak korneanın başarılı bir şekilde şekillendirildiği ve hücrelere herhangi bir zarar gelmediği belirtildi.
Bu yeni yöntemin korneadaki bulanıklığı giderme potansiyeli de üzerinde durulan bir diğer konu. Mevcut durumda bu durumun sadece kornea nakli ile tedavi edilebildiği düşünülürse, EMR'nin bu alanda da bir devrim yaratması bekleniyor.
Her ne kadar erken aşamalarda olsa da, EMR yöntemiyle yapılan bu ilk ön preklinik testler, işlemin göz hücreleri için güvenli olduğunu ve korneanın EMR ile şekillendirildikten sonra berrak kaldığını gösteriyor. Ancak, daha uzun vadeli etkilerin değerlendirilmesi için ileri çalışmaların yapılması gerekiyor. Bu yöntem, başarılı ve güvenli olduğu kanıtlanırsa, gelecekte LASIK'e hem daha ucuz hem de potansiyel olarak geri döndürülebilir bir alternatif sunabilir. Çünkü bu yöntemde doku çıkarılmıyor, sadece yeniden düzenleniyor. Ayrıca, LASIK'in uygulanamadığı bazı görme kusurları için de yeni bir çözüm yolu açabileceği düşünülüyor.