Yeni bir araştırma, kuşların zorlu Arktik ortamlarında neredeyse 73 milyon yıldır yuva kurduğunu ortaya koydu. Bu süre, daha önce düşünülenin tam 25 milyon yıl üzerinde bir zaman dilimini kapsıyor.
Kuzey Alaska'da bulunan ve aralarında embriyo ve yavru fosillerinin de bulunduğu 50'den fazla fosil koleksiyonu, modern kuşların bazı erken atalarının, dinozorlar çağı olan Mezozoik dönemde ya göç ettiğini ya da zorlu kutup ortamına adapte olduğunu gösteriyor.
Paleontologlar, bu ilkel kuşların Arktik kışlarıyla başa çıkmasının veya binlerce kilometre göç etmesinin daha önceki tahminlere göre oldukça gelişmiş davranışlar olduğunu belirtiyorlar. Araştırma, kuşlarda bu tür davranışların bilinen en eski kanıtlarını sunuyor.
Günümüzde bazı kuş türleri, örneğin fildişi martı ve kar baykuşu gibi, dondurucu Arktik'te yuva kursa da, yeni kanıtlar bu davranışın, kuş olmayan dinozorları yok eden göktaşından milyonlarca yıl önce başladığını gösteriyor. Bu durum, Arktik ekosistemlerinin ve buradaki canlı topluluklarının sanılandan çok daha uzun bir geçmişe sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Fosil koleksiyonu, en az üç farklı kuş ailesinden örnekler içeriyor: soyu tükenmiş dalgıçkuşu benzeri hesperornithler; martılara benzeyen, soyu tükenmiş ichthyornithler; ve modern kuşları içeren veya onlara çok benzeyen neornith grubundan ördeklere benzeyen birkaç tür. Kretase döneminin baskın kuş grubu olan ve genellikle gagalarda dişleri, kanatlarında pençeleri bulunan enantiornitlerin fosillerine ise Arktik'te rastlanmaması dikkat çekici. Bu kuşların yumurtalarını kuluçkaya yatırmaları daha uzun sürmesi, yetişkinliğe ulaşmalarının yıllar alması ve muhtemelen kışın işe yaramayan tüy dökme özellikleri nedeniyle Arktik'te yaşayamadıkları düşünülüyor.
Dünya, Geç Kretase döneminde bugünden daha sıcak olsa da, kuş fosillerinin bulunduğu bölgenin dondurucu sıcaklıklar, kar ve yaklaşık dört ay süren kış karanlığı yaşadığı tahmin ediliyor. Modern kuşların hızla yetişkinliğe ulaşması, uzun mesafeli göçleri mümkün kılmış ve yaklaşık altı ay süren 24 saatlik gün ışığı ve böcek popülasyonundaki patlama ile bu eski Arktik yazlarında gelişmelerini sağlamış olabilir.
Ancak hava koşulları tek zorluk değildi. Kuşlar, Triceratops'un bir akrabası olan ve iki ton ağırlığa ulaşabilen Pachyrhinosaurus gibi yaklaşık 12-13 farklı tipik dinozorla birlikte yaşıyordu. Ayrıca, kısa, tırtıklı dişlere sahip etobur Troodon gibi dinozorlar, küçük kuş yavrularını avlama potansiyeline sahipti.
Araştırmacılar, fosil alanlarına ulaşmak için uzun kara yolculukları yapmış, küçük uçaklarla nehre inmiş ve şişme motorlu botlarla ilerlemişlerdir. Burada, küçük kemik ve dişler içeren turuncumsu, çakıllı, kumlu tortu tabakasını aramış ve permafrost üzerinde yatarak küçük aletlerle kazı yapmışlardır.
Araştırmacılar, Kuzey Amerika'daki önemli Kretase kuş bölgelerinden biri haline gelen bu alanda, bir sonraki adımın daha fazla fosil bulmak olduğunu belirtiyorlar. Daha fazla kemik bulmak, hangi tür kuşların orada yaşadığı konusunda daha kesin bilgilere ulaşılmasını sağlayacak ve hatta daha önce bilinmeyen bir kuşa ait rastgele bir kemik bile bulunabileceğini düşünüyorlar.