Karayipler'deki anormal derecede sıcak sular tarafından beslenen Melissa Kasırgası, yavaş ilerleyişiyle birlikte Kategori 5 seviyesine çıkarak aşırı yağış, fırtına kabarması ve rüzgar gibi etkilerini artırabilecek tehlikeli bir karışım oluşturdu.
Bilim insanları, küresel ısınmanın etkisiyle hem hızlı yoğunlaşan hem de yavaş ilerleyen fırtınaların sayısının arttığını belirtiyor.
İklim Değişikliğiyle Güçlenen Fırtınalar
Melissa, Cumartesi sabahı 110 km/s (70 mph) rüzgar hızına sahip tropikal bir fırtınayken, 24 saat içinde Saffir-Simpson ölçeğinin en üst seviyesi olan Kategori 5'e yükseldi. Bu seviyede, iyi inşa edilmiş yapılar bile yıkıcı hasar görebiliyor.
Bu sezon Atlantik'te etkili olan beş kasırgadan dördüncüsünün bu denli dramatik bir şekilde yoğunlaşması dikkat çekiyor.
Meteoroloji ve iklim bilimci Kerry Emanuel, bu sezon Atlantik'te çok sayıda kasırga olmasa da, bunların olağandışı bir oranının hızla yoğunlaştığını belirtti. Emanuel, insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerinin bireysel olaylarda kesin olarak belirlenmesinin zor olduğunu, ancak eğilimler konusunda bilim insanlarının daha emin olduğunu vurguladı. Ona göre, bu durum kolektif olarak iklim değişikliğinin bir işareti olabilir.
Daha sıcak deniz yüzeyi sıcaklıkları, fırtınalara daha fazla enerji sağlayarak onları besliyor. Ancak bu ilişkinin incelikleri de var: Bir kasırganın potansiyel gücünü belirleyen, su ile atmosfer arasındaki sıcaklık farkıdır. Emanuel'in öncülük ettiği bu kavram, atmosferdeki ısınmanın yoğunluğu azaltma eğilimindeyken, deniz yüzeyi sıcaklığındaki ısınmanın yoğunluğu artırma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bilim insanları genel olarak deniz yüzeyi sıcaklığının baskın geldiğini tespit ediyor.
Yapılan hızlı bir analize göre, Melissa'nın geçtiği sular iklim değişikliği nedeniyle 1.4 °C (2.5 °F) daha sıcaktı. Bu sıcaklıkların insan kaynaklı ısınma nedeniyle oluşma olasılığının en az 500 kat daha yüksek olduğu belirtiliyor.
'Korkutucu Bir Durum'
Daha sıcak okyanuslar aynı zamanda daha yağışlı fırtınalar anlamına geliyor. Küresel ısınma nedeniyle Melissa gibi fırtınalarda %25-50 daha fazla yağış beklendiği ifade ediliyor.
Fırtınanın şu anda saatte yaklaşık 5 km hızla çok yavaş ilerlemesi durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Melissa'nın Jamaika'nın bazı bölgelerine 50-60 cm (20-25 inç) civarında yağış bırakması öngörülüyor.
Louisiana Eyalet Üniversitesi'nde kasırga klimatolojisi uzmanı Jill Trepanier, bunun tekrarlayan veya tehlikeli bir durumun devamlılığı anlamına geldiğini belirtti. Bu durumun uzun süreli bir fırtına kabarması, bir havzanın başa çıkamayacağı yüksek seviyede yağış veya altyapının dayanamayacağı aşırı rüzgar hızı olabileceğini, hatta bu üçünün bir kombinasyonu olabileceğini söyledi.
Trepanier'in geçen yıl yayınladığı araştırmalar, Karayipler'de etkili olan yavaş ilerleyen fırtınaların genellikle Ekim ayında kıyı bölgelerinde meydana geldiğini ortaya koyuyor. Normalde, bu tür fırtınalar soğuk okyanus suyunu yukarı çekerek ve atmosferdeki dalgalı rüzgarlar nedeniyle parçalanarak zayıflar. Melissa'yı olağan dışı kılan ise, aynı yerde yavaş ilerleyip yoğunlaşması. Bu durum, suyun o kadar sıcak ve ısının o kadar derin olduğunu gösteriyor ki, fırtına kendini yok edici etkiden kaçınabiliyor. Trepanier, bunun 'biraz korkutucu bir durum' olduğunu dile getirdi.
Konuyla ilgili birçok makale yayınlamış eski bir iklim bilimci, yavaş ilerleyen fırtınaların arttığına dair verilerin net olduğunu belirtti. Bunun olası bir nedeni olarak, küresel ısınmanın gezegenin enlemleri arasındaki sıcaklık farkını azaltarak fırtınaları yönlendiren rüzgarları zayıflatması gösteriliyor. Ancak nedensel bir bağlantıyı doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Trepanier, insanların riske farklı tepki vermesi nedeniyle, insan ve ekolojik boyutları anlamanın fizik kadar önemli olduğunu ekledi. Jamaika'nın dağlık arazisi göz önüne alındığında, şiddetli yağışların toprak kaymalarına yol açabileceği, turizme dayalı ekonomiyi ise otel altyapısındaki ağır hasarın yıllarca olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulundu.