Ara

Kötü Rüyalar Uykunuzu Kaçırabilir: Demans Riskinin Erken Habercisi Olabilir!

Hayatımızın ortalama üçte birini uyuyarak geçiriyoruz. Hatta uyuduğumuz sürenin dörtte biri rüyalarla dolu. Bu da ortalama bir insan ömrü boyunca altı yıla yakın bir süre rüya gördüğümüz anlamına geliyor. Rüyaların hayatımızdaki merkezi rolüne rağmen, neden rüya gördüğümüz, beynimizin rüyaları nasıl yarattığı ve daha da önemlisi rüyalarımızın sağlığımız, özellikle de beyin sağlığımız için ne anlam taşıdığı hakkında hala çok az şey biliyoruz.

Yapılan bir araştırmada, rüyaların beyin sağlığımız hakkında şaşırtıcı miktarda bilgi verebileceği ortaya kondu. Özellikle, orta yaş ve ileri yaşlarda sık görülen kötü rüyaların ve kabusların demans geliştirme riskini artırabileceği belirtildi.

Araştırmada, sağlık ve yaşlanma üzerine yapılan üç büyük Amerikan çalışmasından elde edilen veriler analiz edildi. Bu çalışmalara 35-64 yaş arası 600'den fazla kişi ve 79 yaş ve üzeri 2.600'den fazla kişi katıldı. Tüm katılımcılar çalışmanın başlangıcında demanssızdı ve orta yaşlı grup ortalama dokuz yıl, yaşlı katılımcılar ise ortalama beş yıl boyunca takip edildi.

Çalışmanın başlangıcında (2002-2012), katılımcılardan kötü rüya ve kabus deneyimlerinin sıklığı hakkında bir anket doldurmaları istendi. Ardından, çalışmanın amacı, çalışmanın başlangıcında daha sık kabus gören katılımcıların ilerleyen yıllarda bilişsel gerileme (bellek ve düşünme becerilerinde zamanla hızlı bir düşüş) yaşama ve demans teşhisi konma olasılığının daha yüksek olup olmadığını belirlemekti.

Haftalık Kabuslar Demans Habercisi Olabilir

Araştırmada, orta yaşlı katılımcıların haftada bir kez kabus gördüğünde, sonraki on yıl içinde bilişsel gerileme yaşama olasılığının dört kat daha fazla olduğu görüldü. İleri yaştaki katılımcılarda ise demans teşhisi konma olasılığı iki kat daha fazlaydı.

İlginç bir şekilde, kabuslar ile gelecekteki demans arasındaki bağlantının erkeklerde kadınlardan çok daha güçlü olduğu gözlemlendi. Örneğin, haftada bir kez kabus gören yaşlı erkeklerin, hiç kötü rüya görmediğini bildiren yaşlı erkeklere kıyasla demans geliştirme olasılığı beş kat daha fazlaydı. Kadınlarda ise risk artışı yalnızca yüzde 41 olarak kaydedildi. Benzer bir örüntü orta yaş grubunda da tespit edildi.

Genel olarak, bu sonuçlar sık görülen kabusların, demansın en erken belirtilerinden biri olabileceğini ve özellikle erkeklerde, bellek ve düşünme sorunlarının gelişmesinden yıllar hatta on yıllar önce ortaya çıkabileceğini düşündürüyor. Alternatif olarak, düzenli kötü rüya ve kabus görmenin demansın nedeni olabileceği de düşünülüyor.

Bu çalışmanın doğası gereği hangi teorinin doğru olduğunu kesin olarak söylemek mümkün olmasa da, her iki durumda da önemli bir çıkarım yapılıyor: Orta yaş ve ileri yaşlarda düzenli kötü rüya ve kabus görmenin, ileriki yaşlarda demans geliştirme riskinde artışla ilişkili olabileceği belirtiliyor.

İyi haber şu ki, tekrarlayan kabuslar tedavi edilebilir. Kabusların ilk basamak tıbbi tedavisinin, Alzheimer hastalığıyla ilişkili anormal proteinlerin birikimini azalttığı zaten gösterilmiştir. Ayrıca, kabusların tedavisinden sonra bellek ve düşünme becerilerinde iyileşmeler olduğunu gösteren vaka raporları da bulunmaktadır. Bu bulgular, kabus tedavisinin bilişsel gerilemeyi yavaşlatmaya ve bazı kişilerde demans gelişimini önlemeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Bu, gelecekteki araştırmalar için önemli bir alan olacaktır.

Gelecekteki araştırmalar, gençlerde görülen kabusların da demans riskiyle ilişkili olup olmadığını incelemeyi içeriyor. Bu, kabusların demansa neden olup olmadığını veya sadece bazı kişilerde erken bir belirti olup olmadığını belirlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, rüyalarımızı ne sıklıkla hatırladığımız ve ne kadar canlı oldukları gibi diğer rüya özelliklerinin de insanların gelecekte demans geliştirme olasılığını belirleyip belirleyemeyeceği araştırılacak.

Bu araştırmalar, demans ve rüya arasındaki ilişkiye ışık tutmakla kalmayıp, erken teşhis ve potansiyel olarak erken müdahaleler için yeni fırsatlar sunabilir. Aynı zamanda, rüya görme gizemli fenomeninin doğası ve işlevi hakkında da yeni bilgiler sağlayabilir.

Önceki Haber
Bilim Dünyası Şaşkın: Başarısız Yıldızda Yaşam Sinyali Olabilir mi?
Sıradaki Haber
Egzersiz Yapmış Gibi Hissetmenizi Sağlayacak Yeni Kilo Verme Mekanizması Keşfedildi!

Benzer Haberler: