Ara

Kleopatra’nın Kayıp Mezarı Mısır’da Mı? Taposiris Magna’da Şaşırtıcı Keşifler

Mısır'ın antik tapınaklarından Taposiris Magna'da, Mısır Kraliçesi VII. Kleopatra'yı tasvir eden yüzlerce sikke bulundu. Bu önemli keşif, arkeologların efsanevi kraliçenin mezarının gizemini çözme yolunda ilerlediğini düşündürüyor. Aynı bölgede, Akdeniz kıyısında keşfedilen ve artık sular altında kalmış bir liman da bu ihtimali güçlendiriyor.

Bu bulgular, National Geographic kanalında yayınlanan 'Kleopatra'nın Son Sırrı' adlı yeni bir belgeselin parçası. Belgesel, Taposiris Magna'daki kazı çalışmalarını yöneten ve uzun süredir kayıp mezarı arayan arkeolog Kathleen Martinez'in çalışmalarını konu alıyor. Martinez, Kleopatra'nın Taposiris Magna'da gömülü olduğuna inanırken, diğer bazı arkeologlar bu görüşe mesafeli yaklaşıyor.

Martinez'e göre, tapınak içinde bulunan sikkelerin önemli bir kısmı, dönemin tanrıçası İsis'e adanmış bir tapınağın avlusunda ve girişinde yer alıyor. Kazı ekibi, tapınağın avlusunda 200'den fazla, girişinde ise 300'den fazla sikke bulmuş. Ayrıca, tapınağın duvarına yakın, gizlenmiş olduğu düşünülen 'kutsal bir hendek'te de yüzlerce sikkeye rastlanmış.

Bu ilginç keşiflerin yanı sıra, tapınağın hemen yanında bulunan ve artık sular altında olan bir liman da araştırmacıların dikkatini çekmiş. Limanda yapılan incelemelerde, dönemine ait olduğu düşünülen çanak çömlek kalıntıları ve taş ile metal çapalar bulunmuş. Bu limanın, Kleopatra'nın hüküm sürdüğü dönemde aktif olarak kullanıldığı belirtiliyor.

Bulunan sikkelerin büyük çoğunluğu bronzdan yapılmış. Kazı, temizlik ve tanımlama işlemleri devam etse de, bu sikkelerin çoğunda VII. Kleopatra'nın tasvir edildiği anlaşılıyor. Sikkelenin, tanrıça İsis'e sunulan adakların bir parçası olduğu düşünülüyor.

VII. Kleopatra, MÖ 51 ile MÖ 30 yılları arasında Mısır'ı yönetti. Julius Caesar ile olan ilişkisinden Caesarion adında bir oğlu oldu. Caesar'ın ölümünden sonra Marcus Antonius ile yakınlaştı ve bu ilişkiden üç çocuğu dünyaya geldi. Antonius'un Octavianus ile girdiği iç savaşı kaybetmesinin ardından, Octavianus'a esir düşmektense intihar etmeyi seçti.

Kleopatra'nın mezarı bugüne kadar bulunamamış olsa da, Martinez, Taposiris Magna'da gömüldüğüne dair kanıtlar olduğunu savunuyor. Kleopatra'nın İsis'e olan yakınlığını ve bulunan çok sayıdaki sikkeyi bu kanıtlar arasında sayıyor. Ayrıca, bölgede Kleopatra'nın yaşadığı döneme ait, yaldızlı mumyaların da bulunduğu elit mezarlıklar olduğuna dikkat çekiyor. Ancak birçok bilim insanı bu teoriyi reddediyor ve Kleopatra'nın mezarının İskenderiye'de olduğuna inanıyor.

Martinez'in ekibi 2005 yılında Taposiris Magna'daki kazılara başladı ve ilk Kleopatra sikkelerini 2006'da buldu. Geçen yıl, tapınak duvarının yakınında gizlenmiş olduğu düşünülen bir 'kutsal hendek' keşfedildi. Bu hendekte, çoğu VII. Kleopatra'yı tasvir eden 330'dan fazla sikke yer alıyor. Ayrıca, Kleopatra'ya ait olabileceği düşünülen bir büst, kadın makyaj kalıntıları, bilinmeyen bir firavunun modeli ve üzerinde Aşk ve Güzellik tanrıçası Hathor'un tasvir edildiği, üzerinde 'Ra'nın adaleti yükseldi' yazan bir Yunanca yazıtın bulunduğu bir yüzük gibi birçok eser de bulundu. Martinez, bu eserlerin Romalılar tarafından ele geçirilmemesi için saklanmış olabileceğini düşünüyor.

Kazı çalışmalarına katılmayan bazı bilim insanları, bulunan sikkelerin VII. Kleopatra'ya ait olduğunu kabul etmekle birlikte, kraliçenin bu bölgede gömülü olduğu fikrine şüpheyle yaklaşıyor. Bazı uzmanlar, bu iddiayı destekleyecek antik edebi veya belgesel bir kanıt bulunmadığını ve henüz arkeolojik bir kanıtın da mevcut olmadığını belirtiyor. Bir diğer görüş ise, Taposiris Magna'daki tapınağın, bir şekilde Kleopatra'nın naaşına sahip olduğu iddiasında bulunmuş olabileceği yönünde.

Martinez, teorisine yönelik farklı görüşlerin farkında olduğunu ancak bunun kendisini yıldırmadığını söylüyor. Bilimde farklı fikirlerin olmasının iyi olduğunu belirten Martinez, Kleopatra'nın mezarının Taposiris Magna'da bulunacağına dair inancının tam olduğunu ifade ediyor. Keşfedilen sular altındaki limana giden büyük bir tünelin de varlığına dikkat çekerek, mezarın su altında kalan bir bölümde olabileceği ihtimalini dile getiriyor. Martinez, mezar bulunana kadar veya başka bir yerde kanıt ortaya çıkana kadar Taposiris Magna'daki arayışına devam edeceğini belirtiyor.

Önceki Haber
iPadOS 26 ile Apple Dokunmatik Ekranlı MacBook'a Kapı Aralıyor!
Sıradaki Haber
Kuantum İnternet Kapıda: Standart Fiber Optik Kablolar Üzerinden Kuantum Sinyalleri Artık Mümkün!

Benzer Haberler: