Son dönemde, küresel sağlık gündemini meşgul eden bir konu var: Kızamık vakaları. Özellikle ABD'de yaşanan son gelişmeler, bu son derece bulaşıcı virüs hastalığının ne denli ciddi bir tehdit oluşturduğunu gözler önüne seriyor. Ülkede kaydedilen kızamık vakalarının toplam sayısı 1.281'e ulaşarak, hastalığın 2000 yılında elimine edildiği ilan edilmesinden bu yana görülen en yüksek seviyeyi işaret etti.
Daha önceki rekor, 2019 yılında 1.274 vaka ile kırılmıştı ve yetkililer, ABD'nin eliminasyon statüsünü kaybetmekten kıl payı kurtulduğu konusunda uyarıda bulunmuştu. Mevcut vaka sayısı ise önlenebilir bir enfeksiyon için son 33 yılın en yüksek seviyesi olup, ülkenin genel durumu için karamsar bir tablo çiziyor. Pandemi sonrası aşılama oranlarının düşmesiyle birlikte, ülkenin üst düzey bir sağlık yetkilisinin dahi aşı karşıtı söylemleri ve kızamık aşısı hakkında tehlikeli yanlış bilgiler yayması, ispatlanmamış tedavileri önermesi ve enfeksiyonu küçümsemesi, salgınla mücadeleyi daha da zorlaştırıyor.
Uzmanlar, hastalığın 12 ay boyunca kesintisiz yayılması halinde ABD'nin eliminasyon statüsünü kaybedebileceği konusunda uyarıyor. Bulaşmayı engellemek için, nüfusun yüzde 95 veya daha yüksek aşılama oranlarını sürdürmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak son verilere göre, anaokulu çağındaki çocuklarda ulusal aşılama oranı yüzde 92.7'ye gerilemiş durumda. Bazı topluluklarda ise aşılama oranları çok daha düşük seviyelerde seyrederek, bu bölgeleri yaygın salgınlara karşı savunmasız bırakıyor.
Bu yılki en büyük salgınlardan biri Teksas'ta yaşandı. Dört eyalete yayılan bu salgın, ülkedeki toplam 1.281 vakanın en az 950'sini oluşturuyor.
Genel olarak, yılın ilk altı ayında ülkede tam 27 farklı salgın görüldü. Araştırmacılar tarafından derlenen ulusal verilere göre, 6 Temmuz itibarıyla 1.281 vaka 39 eyalete yayılmış durumda ve vakaların yaklaşık yüzde 90'ı bu salgınlardan biriyle ilişkili. Hastalık kontrol ve önleme merkezlerinden gelen son verilere göre, en az 155 kişi enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve üç kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin ikisi Teksas'ta daha önce sağlıklı olduğu belirtilen küçük çocuklar, biri ise New Mexico'da yaşayan bir yetişkindi. Her üç ölüm de aşılanmamış kişilerde gerçekleşti.
Ülkedeki vakaların büyük çoğunluğu aşısız çocuk ve ergenlerde görülüyor. Vakaların yaklaşık yüzde 28'i 5 yaşın altında, yaklaşık yüzde 37'si ise 5 ila 19 yaşları arasında. Tüm vakaların yüzde 92'si ya hiç aşılanmamış ya da aşı durumu bilinmeyen kişilerde tespit edildi.
Bu durum, aşılamanın halk sağlığı için vazgeçilmez önemini bir kez daha ortaya koyarken, yanlış bilginin yayılmasının sonuçlarının ne denli yıkıcı olabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, aşılama oranlarındaki düşüşün, önlenebilir hastalıkların yeniden yükselişe geçmesine zemin hazırladığı konusunda uyarıyor.