Bilim insanları, kuş gribi (H5N1) virüsüyle enfekte olan kedilerin izlenmesi ve bu konudaki yönetimin yetersiz kaldığı konusunda acil uyarıda bulunuyor.
Yüksek derecede patojenik H5N1 kuş gribi virüsünün dünya genelinde yayılması, özellikle kümes hayvanı ve süt çiftliklerini alarma geçirdi. Endüstriler için yıkıcı sonuçlara yol açan sürüler itlaf edilirken, virüsün insan pandemisine dönüşebileceği korkusu da artıyor.
Kedilerdeki enfeksiyon vakalarına dair raporlar daha önce de görülse de, yapılan yeni bir araştırma kedi vakalarının ve kedilerden insanlara bulaşma riskinin yeterince ciddiye alınmadığını ortaya koyuyor.
Hava yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıkları konusunda uzman bir araştırmacı, "Kuş gribi kediler için oldukça ölümcül ve virüsün kedi popülasyonlarında ne kadar yaygın olduğunu acilen anlamamız gerekiyor. Bu, virüsün insanlara sıçrama riskini daha iyi değerlendirmemizi sağlar" diyor.
2004 ile 2024 yılları arasında yayımlanan hakemli araştırmaları analiz eden uzmanlar, dünya genelinde 607 kedi kuş gribi enfeksiyonu vakası bildirildiğini tespit etti. 18 ülke ve evcil kedilerden hayvanat bahçesi kaplanlarına kadar 12 farklı kedi türünde, virüsle ilişkili 302 ölüm kaydedildi.
Ancak araştırmacılar, izleme eksikliği nedeniyle bu sayıların gerçek durumu yansıtmadığına ve ciddi şekilde hafife alındığına inanıyor.
Özellikle 2023 yılında evcil kedi enfeksiyonu raporlarında belirgin bir artış gözlemlendi. 2023 ve 2024 yıllarında kuş gribiyle enfekte olan ve hayatını kaybeden evcil kedilerin sayısında bir sıçrama yaşandı.
Vakaların çoğu, verilerde yüzde 90'lık bir vaka ölüm oranına sahip olan H5N1 virüsünün en ölümcül suşu (clade 2.3.4.4b) ile ilişkilendiriliyor. Ancak testlerin çok sınırlı olması nedeniyle bu oranın kediler için gerçek ölüm riskini tam olarak yansıtmayabileceği belirtiliyor.
Yazarlar, yetkilileri, veteriner hekimleri ve evcil hayvan sahiplerini kedilere yönelik gözetimi artırmaya çağırıyor.
Uzman, "Hem insanları hem de evcil hayvanları korumak istiyoruz" şeklinde ekliyor.
Bu özel kuş gribi suşunun kediden insana bulaşmasına dair doğrulanmış bir vaka henüz bulunmuyor. Ancak daha önceki farklı bir suşun 2016'da hayvan barınaklarındaki kediler arasında yayılması sonucunda kediden insana bulaşma vakası yaşanmıştı.
İnsandan insana bulaşma henüz kaydedilmedi, ancak araştırmacılar bu yeteneğin yalnızca birkaç genetik mutasyon uzakta olmasından endişe ediyor.
Yine de uzmanlar, çiftlik kedisi sahipleri, serbest dolaşan kedi sahipleri, veteriner hekimler, hayvanat bahçesi çalışanları ve hayvan barınağı gönüllülerinin türler arası bulaşma yoluyla kuş gribine yakalanma riskinin daha yüksek olabileceğini belirtiyor.
Kediler, enfekte olmuş yabani kuşları veya memelileri avlayıp yiyerek veya enfekte çiğ evcil hayvan maması veya çiğ inek sütü tüketerek enfekte olabilirler. Ayrıca, birlikte yaşadıkları diğer memelilerden, örneğin mahalledeki diğer kedilerden ve potansiyel olarak sahiplerinden de virüsü kapabilirler.
Avlanmak kedinin doğasında var. Serbest dolaşan bir kedi yılda yüzlerce hayvan öldürebilir. Yabani hayatı korumanın ve veteriner masraflarından tasarruf etmenin yanı sıra, kedinizi ev içinde yaşamaya alıştırmak, potansiyel olarak bu tür hastalıklara yakalanma riskini azaltmak için de iyi bir neden olabilir.
Araştırmacılar, gelecekteki çalışmalarının, süt ahırı kedileri gibi yüksek riskli kedi popülasyonlarında yüksek patojeniteli kuş gribi ve diğer influenza virüslerinin yaygınlığını belirlemeye odaklanacağını ekliyor.
Araştırma bulguları bilimsel bir yayında yer aldı.