Apple'ın merakla beklenen ilk katlanabilir iPhone modeliyle ilgili biyometrik güvenlik söylentileri kafa karıştırmaya devam ediyor. Daha önceki bazı analizlerde, tasarım zorlukları nedeniyle cihazda Face ID yerine Touch ID kullanılacağı öne sürülmüştü. Ancak son gelen bilgiler, telefonun ekran altı kameraya sahip olacağını iddia ediyor. Şimdi ise aynı duyum kaynağı, önceki iddiasını desteklese de, Face ID işlevi için gereken tüm bileşenlerin OLED panelin altına yerleştirilemeyeceğine inanıyor.
TrueDepth Kamera ve Bileşenleri Neden Ekran Altında Olmayabilir?
Sızıntı kaynaklarına göre, katlanabilir iPhone'un ekran altı ön kamerası olacak ancak Face ID'yi oluşturan TrueDepth sensörü ve kızılötesi tarayıcı gibi tüm kritik bileşenler bu alana sığdırılamayacak. Bunun nedeni tam olarak açıklanmasa da, bu durumun biyometrik özelliğin doğruluğunu koruma isteğiyle ilgili olabileceği düşünülüyor.
Bu iddia iki anlama gelebilir: Ya Apple, katlanabilir iPhone'da Face ID'den tamamen vazgeçip, iPad Air modellerinde olduğu gibi yan tuşa entegre edilmiş bir Touch ID ve delik çentikli bir kamera sunacak ya da yüz tanıma bileşenlerini panelin üzerine, belki de bir çerçeveye yerleştirecek. Katlanabilir iPhone'un ince bir tasarıma sahip olması gerektiği için Apple'ın dahili alandan tasarruf etmesi gerekiyor. Bu da Face ID'nin potansiyel olarak kaldırılması anlamına gelebilir. Tüm bu sensörleri ekranın altına yerleştirmek teknik olarak oldukça zorlayıcı olabilir.
Kullanıcıların, özellikle cihazın 2.000 ila 2.500 dolar arasında bir perakende satış fiyatına sahip olacağı iddiaları göz önüne alındığında, Face ID'nin olası yokluğu nedeniyle hayal kırıklığına uğrayabileceği tahmin ediliyor.
Ancak bu tür komplikasyonların Apple için zaten bir baş ağrısı olduğu ve şirketin bu kategoriye girmesinin bu kadar uzun sürmesinin nedenlerinden biri olabileceği belirtiliyor. Neyse ki, katlanabilir iPhone'un dayanıklılığını artırmak için Apple'ın 'sıvı metal' bir menteşe kullanacağı ve bunun menteşe izinin görünürlüğünü önemli ölçüde azaltacağı da söylentiler arasında. Cihazın piyasaya sürülmesinin ise 2026 yılı civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Bu nedenle, nihai ticari ürünü görene kadar tüm bu bilgilerin sadece birer söylenti olduğunu unutmamak gerekiyor.