Vücudumuzun kanserli tümörleri tanıyıp yok etmekle görevli bağışıklık hücreleri, kanser tedavisinde daha da etkili hale getirilebilir. Bilim insanları, doğal öldürücü (NK) hücrelerini, kanserle mücadelede daha etkili hale getirecek yenilikçi bir yöntem geliştirdi. Bu yeni yaklaşım sayesinde, bu hücrelerin vücut tarafından reddedilme riski azaltılarak, daha hazır ve etkili bir immünoterapi seçeneği sunulması hedefleniyor.
Araştırmacılar, kimerik antijen reseptörü taşıyan doğal öldürücü (CAR-NK) hücrelerinin, vücudun bağışıklık sistemi tarafından yabancı olarak algılanmasını engelleyecek yenilikçi bir mühendislik yöntemi keşfetti. Henüz insanlarda denenmemiş olsa da, laboratuvar ortamında fareler ve insan dokuları üzerinde yapılan ilk deneyler, bu yeni CAR-NK hücrelerinin iyi tolere edildiğini ve kanserle mücadelede etkili olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar, gelecek nesil geliştirmeler için umut verici bir başlangıç niteliğinde.
Doğal öldürücü hücreler, vücudumuzda kanserli hücrelere veya virüs bulaşmış dokulara karşı ilk savunma hattını oluşturur. Bu hücreler, şüpheli görünen ve ait değilmiş gibi davranan hücrelere anında tepki verir. Hasta kanından alınan NK hücrelerine kimerik antijen reseptörleri eklenerek yapılan mühendislik çalışmaları sayesinde, bu minik katiller kanserli hücreleri tanımlayan belirli proteinleri daha iyi hedefleyebiliyor.
Bir hastaya geri verilecek kadar CAR-NK hücresi üretme süreci birkaç hafta sürdüğünden, bilim insanları sağlıklı donörlerin kanını kullanmayı değerlendiriyor. Bu durum, CAR-NK hücrelerinden oluşan bir ordunun her zaman hazır olmasını sağlarken, aynı zamanda bağışıklık sistemi reddi riskini artırabiliyor. Bu sorunu aşmak için, araştırmacılar potansiyel olarak tedaviye saldırabilecek belirli bağışıklık hücrelerini tanımlayarak, nakledilen hücreleri gizleyen moleküler değişiklikler üzerinde çalıştılar.
Bu modifikasyonlar, hücrelerin kanserle savaşma yeteneklerindeki dikkatlice tasarlanmış geliştirmelerle birlikte, tek bir DNA parçası olan bir konstrükt üzerinde toplanabiliyor. Bu da süreci basitleştiriyor. MIT biyoloğu Jianzhu Chen, geliştirdikleri yöntemin, T hücreleri ve diğer bağışıklık hücreleri tarafından reddedilmeyi önleyebilen CAR-NK hücrelerinin tek adımda mühendisliğini yapmaya olanak sağladığını belirtti. Ayrıca bu hücrelerin kanser hücrelerini daha iyi öldürdüğünü ve daha güvenli olduğunu vurguladı.
Fare deneylerinde, modifiye edilmiş CAR-NK hücreleri ile standart versiyonları arasında belirgin farklar gözlemlendi. Geliştirilmiş hücreler en az üç hafta boyunca etkili kalırken, standart CAR-NK ve NK hücreleri farelerin bağışıklık sistemleri tarafından reddedilerek kanserin büyümesine izin verdi. Yükseltilmiş CAR-NK hücrelerinin bir diğer faydası ise, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vererek ciddi iltihaplanmaya yol açabilen ve potansiyel olarak ölümcül bir yan etki olan sitokin salınım sendromu riskinin azalmasıydı.
Araştırma ekibi, geliştirdikleri yaklaşımın, doğal öldürücü hücreler yerine 'T' bağışıklık hücrelerini kullanan CAR-T hücre tedavilerini de iyileştirebileceğini düşünüyor. Bu tedaviler bazı hastalarda iyi sonuçlar verse de, diğerlerinde aynı başarıyı gösteremiyor.
Bu alandaki en önemli adımlardan biri, araştırmacıların bu olumlu etkilerin insanlar üzerinde de görülüp görülmediğini görebileceği klinik denemeler olacaktır. Eğer bu denemeler başarılı olursa, sağlıklı donörlerden alınan bağışıklık hücrelerinin kullanıldığı allojenik tedaviler için önemli bir potansiyel ortaya çıkacaktır. Araştırmacılar, geliştirdikleri yaklaşımın, diğer allojenik hücre bazlı ürünlere de uygulanabileceğine ve 'hazır' allojenik tedavilerin tasarımına yardımcı olabileceğine inanıyor.
Bu araştırmanın sonuçları Nature Communications dergisinde yayımlandı.