Ara

Kahve Tüketimi E. coli Bakterilerini Antibiyotiklere Karşı Dirençli Hale Getirebilir mi? Bilim Dünyası Mercek Altında

Yapılan yeni bir laboratuvar çalışması, kafeinin bazı bakterilerin hücrelerine antibiyotik girişini engelleyebileceğini ve bu durumun ilaçların tedavi edici etkilerini azaltabileceğini düşündürüyor. Ancak uzmanlar, bu etkinin insanlarda nasıl bir sonuç doğuracağının henüz net olmadığını ve kafein tüketenlerin şu an için endişelenmesine gerek olmadığını belirtiyor.

Bilim insanları, bakterilerin dış katmanlarındaki özel taşıyıcı proteinler aracılığıyla zararlı maddeleri dışarı atarak kendilerini koruyabildiklerini ve bu yeteneğin, aksi takdirde onları öldürecek ilaçlara karşı direnç geliştirmelerine yardımcı olduğunu uzun süredir biliyor. Ancak bakterilerin, karşılaştıkları moleküllere yanıt olarak bu taşıyıcı proteinlerin arkasındaki genlerin aktivitesini nasıl değiştirdiği henüz tam olarak anlaşılamamıştı.

Bu konuyu daha iyi anlamak amacıyla araştırmacılar, yaygın olarak bilinen bağırsak bakterisi Escherichia coli'nin (E. coli) antibiyotikler, aspirin gibi ilaçlar, bağırsakta üretilen ikincil safra asitleri gibi maddelerin yanı sıra vanilya aroması veren bileşik olan vanilin ve kafein gibi yaygın gıdalarda bulunan küçük moleküllere nasıl tepki verdiğini inceledi. Yapılan çalışma, birçok farklı kimyasal maddenin bakterilerdeki taşıma ile ilgili genlerde değişiklikleri tetikleyebileceğini ve dolayısıyla antibiyotiklere verdikleri yanıtı etkileyebileceğini gösterdi.

Örneğin, kafeinin, yaygın antibiyotiklerin (siprofloksasin ve amoksisilin gibi) bakterilerin hücre zarlarına veya içlerine girmesine yardımcı olan OmpF adlı taşıyıcı proteinin üretimini azalttığı gözlemlendi. Teorik olarak, daha az OmpF proteini mevcut olduğunda, antibiyotikler hücre içindeki hedeflerine o kadar kolay ulaşamaz ve bu da ilaçların etkinliğini düşürür.

Ancak bu bulgu, kahve tüketicilerini henüz endişelendirmemeli. Çalışmaya dahil olmayan bir araştırmacı, bu etkinin insanlarda nasıl sonuçlanacağını etkileyebilecek henüz incelenmemiş birçok potansiyel değişkenin bulunduğunu, örneğin kafeinin vücudun enfeksiyonları temizleme yeteneğini azaltıp azaltmayacağının bilinmediğini ifade etti.

Diğer bir araştırmacı da, bu çalışmadan kahve içmenin bir kişinin antibiyotiklere verdiği yanıtı etkileyeceğine dair herhangi bir kanıt olmadığını ve kimsenin alışkanlıklarını değiştirmemesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, antibiyotik reçete edilen kişilerin doktorlarının tavsiyelerine ve ilaçla birlikte gelen talimatlara uymaları gerektiğini vurguladı.

Çalışmada, Almanya'daki bir üniversitede görevli araştırmacılar, E. coli içindeki taşımayla ilgili yedi genin farklı kimyasallara nasıl tepki verdiğini inceledi. Test edilen 94 madde arasında, 28'inin bu genlerin aktivitesini değiştirdiği belirlendi. Bu maddeler arasında kafein, paraquat adlı bir herbisit ve makrolidler ile tetrasiklinler gibi bazı antibiyotik sınıfları yer alıyor. Ayrıca, bazı kanser ve iltihaplı hastalıkların tedavisinde kullanılan folik asit engelleyiciler ve aspirin gibi geniş bir ilaç sınıfını oluşturan salisilatlar da etkili bulundu.

Bu çalışmanın, bakterilerin sayısız farklı uyarıcıyı algılayıp bunlara yanıt verebileceği ve tüm bunların mikroorganizmaların antibiyotiklere duyarlılığını etkileyebileceği yönündeki artan farkındalığa katkıda bulunduğu belirtildi.

Etki gösteren kimyasalların üçte birinde, genleri belirli DNA dizilerine bağlanarak açıp kapatan Rob (Right-origin-binding protein) adlı proteinin rol oynadığı görüldü. Bu bulgular, Rob proteininin, E. coli'nin çevresine uyum sağlamasında daha önce düşünülenden daha büyük bir rolü olduğunu gösteriyor.

Ancak şu an için kafeinin E. coli'deki gen aktivitesini tam olarak nasıl değiştirdiği veya moleküler düzeyde Rob ile nasıl etkileşime girdiği belirsizliğini koruyor. Ek olarak, laboratuvar deneylerinde görülen etkilerin, insanlardaki gerçek enfeksiyonlar sırasında da aynı şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği henüz bilinmiyor.

Yapılan çalışmada, kafeinin antibiyotiklerin işleyişini bozma yeteneğinin, gerçek bir hasta örneğinden alınan ve idrar yolu enfeksiyonuna neden olan bir E. coli suşunda da görüldüğü tespit edildi. Bu laboratuvar deneyi, kafeinin bakteriler üzerindeki etkisinin insan sağlığı açısından önemli sonuçları olabileceğini gösteriyor, ancak bu durumun gelecekteki araştırmalarla doğrulanması gerekiyor.

Gelecekteki araştırmalar, E. coli dışındaki mikroorganizmaları da inceleyebilir. Araştırmacılar, bulgularının diğer bakterilerin zamanla taşıyıcılarını nasıl ayarladıkları konusunda da çıkarımlara sahip olabileceğini düşünüyor.

Ancak önemli olan nokta şu ki, şu anda kafein tüketiminin tedavi edilmesi zor bir enfeksiyona yol açması pek olası görünmüyor. Genel olarak, bu çalışma ilginç olsa da kafein tüketicileri için bir endişe kaynağı teşkil etmiyor.

Önceki Haber
Nintendo Switch 2'ye HD-2D Görünümlü Yeni ARPG Geliyor: Elliot'un Maceraları Demo Yayında!
Sıradaki Haber
9 Milyon Yıl Önceki Rastgele Çaprazlama: Patatesin Gizemli Doğuşu Çözüldü!

Benzer Haberler: