Bataklıklarda, ormanlarda ve hatta mezarlıklarda havada dans eden hayaletimsi ışıklar, yüzyıllardır dünya üzerindeki birçok kültürde anlatılan gizemli hikayelerin kaynağı olmuştur. Yeni bir araştırmaya göre, bu olağanüstü olayın mantıklı bir açıklaması olabilir: 'Mikroşimşek' adı verilen tuhaf bir olgu.
Genellikle 'bataklık ışığı', 'cadı ışığı' veya 'yanıltıcı ateş' gibi isimlerle anılan bu ilginç yüzen alevler, anlaşılır bir şekilde pek çok renkli hikayeye ilham kaynağı olmuştur. Bazen ölülerin ruhları veya sonsuza dek dünyada dolaşmaya mahkum edilmiş kayıp ruhların taşıdığı fenerler olarak açıklanmıştır.
Peki, bu fantastik folklorun ardındaki bilimsel gerçek ne? Daha somut açıklamalar arasında kendiliğinden tutuşan bataklık gazı cepleri yer alıyordu, ancak bunların net bir tetikleyici olmadan parlaması beklenmemeliydi.
Şimdi ise bir grup araştırmacının çalışmaları, sorumlu olanın mikroşimşekler olabileceğini öne sürüyor. Bu minik elektrik enerjisi kıvılcımları, gazların sıvıların buluştuğu elektrik alanlarda oluşabilir ve ardından farklı yüklere sahip kabarcıklar arasında sıçrayarak metan gazını tutuşturabilir.
Laboratuvar deneylerinde, bilim insanları suyu bir miktar hava ve metan gazı püskürterek küçük kabarcıklar oluşturmuş ve bunları yüksek hızlı bir kamerayla gözlemlemişlerdir. Beklendiği gibi, her biri salisenin kesirleri kadar süren mikroşimşek parlamaları net bir şekilde kaydedilmiştir.
Sadece hava kabarcıkları kullanıldığında bile bu parlamalar görülse de, metan gazı varlığında daha fazla mikroşimşek meydana geldiği gözlemlenmiştir.
Araştırmacılar, yayınladıkları makalede, "Metan mikro kabarcıkları arasındaki mikroşimşekler, ortam koşullarında metan oksidasyonu için doğal bir tutuşma mekanizması sunmaktadır" ifadelerini kullanmışlardır.
Bilim insanları, "Bu keşif, elektriklendirilmiş arayüzler ile kendiliğinden soğuk alevler arasındaki uzun süredir şüphelenilen bağlantıyı desteklemekte ve yanıltıcı ateşin ortaya çıkışı için fiziksel olarak temellendirilmiş bir açıklama sunmaktadır" şeklinde devam etmişlerdir.
Bu olgu, sadece gizemli bataklık ışıklarını açıklamakla kalmayabilir; aynı zamanda kendi varoluşumuzda da kilit bir rol oynamış olabilir. Aynı araştırmacıların daha önceki çalışmaları, bu tür mikroşimşeklerin yaşamın cansız maddeden doğmasını sağlayan kimyasal reaksiyonları başlatan ilk kıvılcımı sağlamış olabileceğini öne sürmüştür.