Güneş Sistemi'nin en büyük gezegeni Jüpiter, yeni bir araştırmaya göre eskiden çok daha büyüktü.
Yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, Güneş ve gezegenlerin oluştuğu gaz ve toz bulutunun dağıldığı zamanlarda, Jüpiter'in şimdikinin en az iki katı büyüklüğünde olduğu ve manyetik alanının yaklaşık 50 kat daha güçlü olduğu belirlendi. Araştırmacılar tarafından yayımlanan bu bulgular, Güneş Sistemi'nin erken dönemleri hakkında daha net bir resim oluşturmaya yardımcı olabilir.
Jüpiter'in devasa kütleçekimi, Güneş'inkiyle birlikte diğer gezegenlerin ve gök cisimlerinin yörüngelerini şekillendirerek Güneş Sistemi'nin oluşumuna önemli katkıda bulundu. Ancak bu dev gezegenin tam olarak nasıl şekillendiği hala net değil.
Jüpiter'in erken dönemlerini daha iyi anlamak için araştırmacılar, gezegenin uydularından ikisinin (Amalthea ve Thebe) günümüzdeki hafif eğimli yörüngelerini inceledi. Bu uyduların yörüngeleri ilk oluştukları zamana benzer olsa da, zamanla daha büyük ve volkanik olarak aktif komşuları Io tarafından hafifçe etkilenmişlerdir. Araştırmacılar, gözlemlenen değişimler ile Io'nun etkisinden beklenen değişimler arasındaki farkları analiz ederek Jüpiter'in ilk zamanki boyutunu hesaplamayı başardılar.
Bilim insanları, Güneş nebulasının dağıldığı ve gezegen oluşumunun sona erdiği dönemde, Amalthea ve Thebe'nin günümüzdeki yörüngelerine sahip olmaları için Jüpiter'in yarıçapının şimdikinin iki ila iki buçuk katı arasında olması gerektiğini hesapladı. Zamanla gezegen, yüzeyi soğudukça şimdiki boyutuna küçüldü. Daha sonra ekip, bu ilk yarıçapı kullanarak gezegenin manyetik alanının gücünü hesapladı. Buna göre, manyetik alanın yaklaşık 21 millitesla olduğu, yani şimdiki değerinden yaklaşık 50 kat ve Dünya'nın manyetik alanından 400 kat daha güçlü olduğu belirlendi.
Araştırmacılar, 4,5 milyar yıl sonra bile Jüpiter'in varlığının şafağındaki fiziksel durumunu yeniden inşa etmeye yetecek kadar ipucunun kalmış olmasının şaşırtıcı olduğunu belirtiyor.
Bu bulgular, Güneş Sistemi'nin tarihindeki kritik bir geçiş noktasındaki görünümünü keskinleştiriyor. Hesaplamalar, Jüpiter'in nasıl oluştuğu gibi detaylı bir şekilde anlaşılmamış bir sürece dayanmak yerine, doğrudan gözlemlenebilir verilere dayanıyor.
Şu anda Jüpiter'in, gezegenler soğudukça küçüldüğü bir süreç olan Kelvin-Helmholtz mekanizması nedeniyle yılda yaklaşık 2 santimetre küçüldüğü biliniyor. Bu süreç ne zaman başladı tam olarak belli değil.
Bu tür çalışmalar, Güneş Sistemi'nin evrimini daha güvenilir bir şekilde yeniden yapılandırmak için değerli bir başlangıç noktası sağlıyor.