Bilim dünyası, James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) elde ettiği yeni görüntüleriyle büyük bir heyecan yaşıyor. Bu sefer mercek altına alınan bölge, Samanyolu galaksisindeki en büyük yıldız oluşum bulutu olarak bilinen Sagittarius B2. Galaksimizin merkezindeki bu devasa bulut, yalnızca birkaç yüz ışık yılı uzaklıkta bulunuyor ve yıldız oluşumu açısından son derece aktif bir bölge.
Galaksimizin merkezinde yer alan kara delik, Sagittarius A*, çevresindeki gazın önemli bir kısmını barındırmasına rağmen, yıldız oluşumunun yaklaşık yarısını Sagittarius B2'nin gerçekleştirmesi bilim insanları için uzun süredir bir muamma. Bu durumun nedenini anlamak için JWST, Sagittarius B2'yi iki farklı dalga boyunda inceledi.
JWST'nin Yakın Kızılötesi Kamerası (NIRCam) tarafından çekilen bu büyüleyici görüntüde, gaz ve toz bulutlarının arasında parıldayan yıldızları görebiliyoruz. Bu görüntü, kızılötesi ışıkta moleküler bulutun yapısını gözler önüne seriyor.
Ancak JWST'nin farklı bir enstrümanı olan Orta Kızılötesi Cihazı (MIRI) ile elde edilen bir başka görüntü ise ilkine göre oldukça farklı bir perspektif sunuyor. MIRI görüntüsünde, yıldızların aydınlattığı toz bulutları pembe ve mor tonlarda belirirken, etrafında karanlık ve yıldızlarla dolu bölgeler dikkat çekiyor. JWST'nin kızılötesi görüşü bile en yoğun bulutların içine nüfuz edemiyor, bu da yıldız oluşumunun hammaddelerinin bu karanlık ve opak bölgelerde gizlendiğini gösteriyor.
Sagittarius B2'nin galaksi merkezindeki diğer bölgelere göre neden bu kadar verimli bir yıldız üretim merkezi olduğu hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, ipuçları mevcut. MIRI görüntüsünün sağ tarafında yer alan parlak, kırmızı bölgenin moleküler açıdan zengin olduğu biliniyor. Bu zenginliğin, bulutun galaksi merkezindeki toplam yıldız üretimini geride bırakmasının ardındaki anahtar olabileceği düşünülüyor. Bu keşif, galaksilerin nasıl büyüdüğü ve evrimleştiği teorilerini yeniden şekillendirebilir.
Bilim insanları, JWST'nin Sagittarius B2 hakkında topladığı yeni verileri kullanarak, bu bölgenin ne kadar süredir yıldız oluşturduğunu ve bu olağanüstü aktifliğin belirli bir olay tarafından tetiklenip tetiklenmediğini araştırmayı planlıyorlar.
