Teknoloji ve bilim dünyasının nabzını tutan Teknoscope olarak, iş yerlerine dönüş (RTO) politikalarının uygulanması ve takibinde yaşanan güncel gelişmeleri sizler için derledik. Ticari gayrimenkul firması CBRE'nin önümüzdeki hafta yayımlanacak ve daha önce tarafımızca incelenen raporuna göre, şirketler çalışanlarının ofise dönüş politikalarına uyup uymadığını daha yakından izliyor ve bu gereklilikleri son beş yıla oranla daha sıkı uyguluyor.
CBRE'nin raporu için yaptığı 184 şirketlik ankete katılan firmaların yüzde 69'u, çalışanlarının politikaların gerektirdiği sıklıkta ofise gelip gelmediğini izlediğini belirtti. Bu oran, geçen yıl yüzde 45 seviyesindeydi.
Ankete katılan şirketlerin yüzde 73'ü, çalışanların işverenlerinin istediği sıklıkta ofise geldiğini söylerken, bu oran geçen yıl yüzde 61'di. Şirketlerin ortalama olarak ofiste bulunmasını istediği gün sayısı 3,2 iken, fiili katılım ortalaması 2,9 gün olarak kaydedildi. Özellikle 10.000 ve üzeri çalışanı olan şirketlerde ise bu oran 2,5 güne düşüyor.
Bu arada, ofise dönüş politikalarını daha sıkı uyguladığını belirten şirketlerin oranı, geçen yılki yüzde 17'den bu yıl yüzde 37'ye yükselerek iki katından fazla arttı.
Ofise dönüş politikalarının uygulanması, kurallara uyulduğundan emin olmak ve bazı çalışanların izin almadan diğerlerinden daha sık uzaktan çalışmasını engellemek için bir yöntem olarak görülüyor. Ancak, ofise katılımı takip eden işverenlerin kullandığı yöntemler, bazı kesimlerce çalışanları çocuk yerine koymak ve gereksiz bir güvensizlik göstermek olarak eleştiriliyor.
Örneğin, bazı şirketlerin VPN kullanımlarını ve kart geçişlerini takip ederek ofise dönüş politikalarını zorunlu kıldığı belirtiliyor. Benzer şekilde, diğer büyük şirketlerin de kart geçişlerini takip ettiği ve bazı şirketlerin de beklendiği zaman ofise gelmeyen çalışanları takip etmek için bir uygulama başlattığı haberleri geliyor. Ayrıca, bazı şirketlerin ofise dönüş politikalarına uymayan çalışanları prim veya terfi alamayacakları konusunda bilgilendirdiği de görülüyor.
Piyasadaki genel duruma bakıldığında, birçok şirket ofiste çalışmanın iş birliğini, yenilikçiliği ve hatta gelirleri artırdığını belirtirken, birçok araştırma ofise dönüş politikalarının çalışanların moralini bozduğunu ve çalışan bağlılığını riske attığını gösteriyor.
Ofis Alanları Yeniden Şekilleniyor
COVID-19 pandemisinin birçok işletmeyi uzaktan çalışma düzenine adapte etmek zorunda bırakmasının ardından, ticari gayrimenkul sektörünün uzun vadede ciddi sorunlar yaşayacağına dair spekülasyonlar ortaya çıkmıştı. Ancak güncel veriler, ABD'deki ofis doluluk oranının (yüzde 18,9) son 30 yılın en yüksek seviyelerine (yüzde 19) yakın olduğunu gösteriyor.
CBRE'nin anketine katılan şirketlerin büyük çoğunluğu, önümüzdeki üç yıl içinde ofis alanlarını genişleteceğini veya mevcut boyutlarını koruyacağını belirtti. Ankete katılanların yüzde 67'si bu yönde bir planı olduğunu söylerken, bu oran geçen yıl yüzde 64'tü. Toplam yanıt verenlerin yüzde 33'ü ofis alanlarını azaltacağını belirtse de, en az 10.000 çalışanı olan şirketlerde bu oran yüzde 60'a ulaşıyor. Alanlarını daraltmayı planlayanların ise yüzde 79'u, daha fazla hibrit çalışma modeline geçişin daha az alana ihtiyaç duymalarına neden olduğunu ifade ediyor.
Gayrimenkul sektöründeki yetkililer, şirketlerin pandemiden önceki döneme göre çalışma alanı deneyiminin kalitesine, koltuk paylaşımının verimliliğine ve bulundukları bölgelerin canlılığına daha fazla odaklandığını belirtiyor. Her ne kadar tarifeler ve genel ekonomik belirsizlikler bazı şirketleri uzun vadeli gayrimenkul kararlarından uzak tutsa da, birçok firmanın mevcut ekonomik belirsizliğe rağmen ofis alanları hakkında karar vermeye hazır olduğu gözlemleniyor.