Çin ve Amerika Birleşik Devletleri arasında devam eden ticari gerilimler kapsamında, teknoloji sektörü akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi ürünler için geçici bir vergi rahatlaması yaşamıştı. Ancak bu rahatlamanın uzun sürmeyeceği anlaşılıyor.
Teknoloji Ürünlerine Yeni Vergiler Yolda
ABD yönetiminden yapılan açıklamalara göre, teknoloji ürünlerine yönelik uygulanan vergi muafiyeti geçici bir durum ve önümüzdeki bir veya iki ay içinde akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve benzeri ürünlere yeniden ek vergiler getirilmesi planlanıyor. Daha önce, bazı kritik teknoloji ürünlerinin (akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, sabit diskler, işlemciler ve bellek çipleri gibi) yüksek oranlı ek vergilerden muaf tutulduğu bildirilmişti.
Bu muafiyet olmasaydı, özellikle Apple gibi büyük üreticilerin ciddi bir vergi yüküyle karşı karşıya kalacağı belirtiliyordu. Ancak yetkililer, bu durumun kalıcı olmadığını ve teknoloji sektörü için özel bir vergilendirme modeli üzerinde çalışıldığını vurguluyor.
Yetkililerin ifadelerine göre, özellikle iPhone gibi popüler ürünleri de kapsayacak şekilde teknoloji sektörü için "özel odaklı bir tarife" türü geliştirilecek. Yarı iletkenler ve genel elektronik tedarik zincirinin de bu yeni vergi düzenlemeleri kapsamında yakından inceleneceği ifade ediliyor.
Bu özel verginin detaylarının önümüzdeki bir veya iki ay içinde açıklanması bekleniyor. Yeni vergi oranının mevcut yüksek seviyelerden daha düşük olabileceği, ancak önceki oranlardan daha yüksek olabileceği tahmin ediliyor. Bu durumun, Türkiye'deki teknoloji ürünlerinin fiyatlarına nasıl yansıyacağı ise merak konusu.
Üretim Üsleri Değişebilir
Bu gelişmeler, Apple gibi şirketler için Çin'deki üretim ve tedarik zincirlerine olan bağımlılığın uzun vadede sürdürülebilir olmayabileceği anlamına geliyor. Şirketlerin üretimlerini Hindistan ve Vietnam gibi ülkelere kaydırma çabalarını hızlandırması ve bu bölgelerdeki yatırımlarını artırması bekleniyor.
Apple halihazırda Vietnam gibi ülkelerde de üretim yapıyor olsa da, bu tesislerin kapasitesi henüz Çin'deki devasa üretim ağıyla kıyaslanabilir düzeyde değil. Konuyla ilgili gelişmeleri Teknoscope olarak takip etmeye devam edeceğiz.