Kapitalizmin kaçınılmaz bir parçası olarak görülen ekonomik eşitsizlik, küresel ölçekte gelir dağılımındaki uçurumlarla birlikte şaşırtıcı boyutlara ulaşmaya devam ediyor. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden birini, teknoloji dünyasının gözdesi Apple'ın iPhone 17 Pro modeli üzerinden inceleyebiliriz.
Dünyanın farklı ülkelerindeki ortalama saatlik ücretlerle bir iPhone 17 Pro'nun (256 GB) maliyetinin karşılaştırıldığı bir analiz, gelir adaletsizliğinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu hesaplamaya göre, lüks tüketimin sembollerinden biri haline gelen bu akıllı telefona ulaşmak için harcanması gereken çalışma süresi ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösteriyor.
Analize göre, Lüksemburg ve İsviçre gibi ülkelerde ortalama bir çalışan, sadece 3 tam iş günü (24 saat) çalışarak yeni iPhone modelini satın alabiliyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde ise bu süre biraz daha artarak 4 iş gününe (32 saat) ulaşıyor.
Gelişmiş ülkelerin birçoğunda iPhone 17 Pro'ya ulaşmak için gereken çalışma süresi 50 iş gününün (400 saat) altında kalıyor. Ancak, gelir adaletsizliğinin en belirgin olduğu ülkelerden biri olan Hindistan'da durum bambaşka. Hindistan'da ortalama bir çalışanın bu telefona sahip olabilmek için tam 160 iş günü (1280 saat) çalışması gerekiyor.
Bu durum, Hindistan'daki ortalama aylık gelirin yaklaşık 27.300 Rupi (310 ABD Doları) olmasıyla yakından ilişkili. Bu rakam, bir ayda dört standart 40 saatlik iş haftası varsayıldığında, saatlik ücretin yaklaşık 171 Rupi'ye (2 ABD Doları'na yakın) denk geldiğini gösteriyor.
Elbette, Apple gibi küresel markalar, Hindistan gibi pazarların ekonomik gerçeklerine uygun olarak daha uygun fiyatlı ürün versiyonları da sunuyor. Bu strateji, şirketin Hindistan pazarındaki konumunu güçlendirmesine yardımcı oluyor. Geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğinde, tüm akıllı telefon üreticilerinin toplam sevkiyatı 39 milyon adedi bulurken, Apple bu dönemde pazar payını artırmayı başardı.