Intel, iş dünyasındaki ve sürdürülebilirliğindeki düşüşü tetikleyen bir dizi olayla karşı karşıya. Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin üst düzey liderliğe karşı çıkmasıyla birlikte, Mavi Takım için işler giderek zorlaşıyor gibi görünüyor.
Trump'tan Intel CEO'suna Olası İstifa Çağrısı ve ABD Ulusal Güvenliği Endişeleri
Bir ABD Başkanının, kendi ülkesindeki bir firmaya liderliğini değiştirmesini söylemesi, hem şirket hem de hissedarlar için ciddi endişeler doğuruyor. Bu karşı çıkışın ardındaki nedenler aslında karmaşık değil. Kısa süre önce, teknoloji dünyasıyla 'ilginç' bir geçmişe sahip Cumhuriyetçi Senatör, Intel CEO'sunun Çinli kuruluşlarla bağlantılı olabileceğine dair endişelerini dile getirdi. Gönderdiği bir mektupta, Mavi Takım'ın CEO'sunun ulusal güvenlik için bir tehdit oluşturabileceğini belirtti. Ertesi gün Başkan Trump da, Intel CEO'sunun Çin'deki önceki yatırımlarına atıfta bulunarak, kendisinin 'yüksek derecede çıkar çatışması' içinde olduğunu iddia ederek karşı çıktığını seslendirdi. Özellikle teknolojiyle ilgili konularda Senatör'ün Cumhuriyetçi anlatısını şekillendirmede rol oynadığı biliniyor. Örneğin, Singapurlu olduğunu açıklayan TikTok CEO'sunu 'Çinli' olarak nitelendirmesi bunlardan biri. Dolayısıyla, Başkan Trump'ın bu konudaki karşı çıkışının daha derin bir arka planı olduğu görülüyor.
Başkan Trump'ın, geçmişteki bir Intel CEO'suna olan takdirini göstermesi de dikkat çekici. Bu kişinin muhtemelen görevdeki son 'değerli' kişi olduğunu belirtti. Bu eski CEO'nun geçmişine bakıldığında, Amerikan üretimine güçlü bir destekçi olduğu ve halk için fırsatlar yaratan şirketlere odaklanan ünlü bir köşe yazısı yazdığı biliniyor. Bu durum, Trump'ın takdirini kazanmanın muhtemel yollarından birinin 'Amerika'da Üretildi' anlatısını desteklemek olduğunu gösteriyor.
Intel'in mevcut konumu oldukça kırılgan. Çünkü şirket, kamu ilişkileri açısından başarısız oldu ve aldığı kararlar ile liderliği hakkındaki iddialara proaktif bir şekilde yanıt vermedi. NVIDIA gibi, söylentilerle başa çıkmak için özel blog gönderileri yayınlayan firmaların yanında, Mavi Takım'ın performansı yetersiz kalıyor. Piyasaların ve yasa koyucuların şimdilik Intel'e karşı bir anlatı oluşturabilmelerinin önemli nedenlerinden biri de bu.
Intel'in Çip Hedefleri ve Fiyaskosu: 'Amerikan Davası' Tehlikede mi?
Intel adı geçtiğinde, pek çok kişi onu ABD'nin öncü çip üreticisi veya Amerikan rüyasının yüzü olarak düşünebilir. Ancak gerçekte şirket, beklentileri karşılamayı başaramadı. Sadece yerli çip üretimi konusunda, Amerika'da doğmuş bir şirket olmasına rağmen Intel, şu anda TSMC'nin seviyesinin çok gerisinde. 18A, Intel 3 gibi üretim teknolojileri büyük pazar kabulü görmedi. TSMC'nin birkaç yıl önce Amerika pazarına girmesiyle birlikte bu durum daha da belirsizlik yaratıyor.
Diğer önemli bir faktör ise, Intel'in CHIPS Yasası'nın en büyük alıcısı olması. Yönetimin büyük beklentilerine rağmen, Mavi Takım bu beklentileri karşılayamadı. Bunun birçok nedeni olsa da, özetlemek gerekirse, bir üretim teknolojisi araştırmasına milyarlarca dolar harcadığınızda, üretim ve ölçeklendirme için çok az para kalıyor. Eski CEO'nun '5N4Y' anlatısı altında, Intel kusursuz üretim teknolojisi yaratmak için on milyarlarca dolar harcadı, ancak uygulama aşamasında hayal kırıklıkları yaşandı.
Arizona, Oregon ve diğer bölgelerdeki tesisler, ekonomik kaygılar nedeniyle yavaşlamalar bildiriyor ve Intel'i tekrar rayına oturtacak herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Oysa 2023'te Amerikan pazarına giren TSMC gibi rakipler şu anda gelişiyor ve zaten segmentte hakimiyet kurmuş durumda. Bu, Intel'in çip üretim operasyonlarında geri kaldığını açıkça gösteriyor. Nihayetinde bu sorunlar bir 'domino' etkisi yarattı ve şimdi operasyonlarını yürütmekte zorlanan bir şirketle karşı karşıyayız.
Intel'in Geleceği: TSMC ile Birleşme Mantıklı mı, Yoksa Mevcut Liderlik Yolu Bulabilir mi?
Intel ve TSMC arasındaki olası bir birleşmeyle başlayalım. Birkaç ay önce bu konuda özel bir değerlendirme yazmıştım. Ancak bu raporun bağlamı için özetlemek gerekirse, bir Intel-TSMC birleşmesi hiç mantıklı değil. Trump yönetiminin, Tayvan devinin Amerikan çip üretimiyle ilgili bu kadar kısa sürede büyük bir adım atması göz önüne alındığında bunu destekleyebileceği düşünülebilir, ancak bu iki farklı dünyayı birleştirmek gibi bir şey. Farklı ideolojileri, teknolojileri, iş gücü ve daha da önemlisi iş ölçekleri olan rakiplerin aniden birlikte çalışmasını bekleyemezsiniz.
Mantıklı olabilecek tek şey, TSMC'nin Intel'in çip operasyonlarına rehberlik etmesi, ikincisinin ise ayrı bir varlık haline gelmesidir. Ancak bunun gerçekleşmesi için Tayvan devinin, çip hakimiyetine potansiyel bir tehdide yardım etmiş olması gerekir. Bu nedenle, ABD bu konuda bir anlaşma için fiili bir koşul koymadığı sürece, şimdilik bunu göz ardı etmeliyiz.
Intel'in tüketici iş kolu, özellikle işlemcileri, düşük 18A verim oranları nedeniyle 'Panther Lake' ile mücadele ettiği bildiriliyor. Intel'in dahili ürünleri için üretim hizmetlerini kullanma kararı birkaç nesildir işe yaramadı ve gelecekte de bu durumun değişmesi beklenmiyor. Intel'in üretim iş koluna olan hissedar güvenini sürdürmesi gerekiyor, bu nedenle 18A hem 'Panther Lake' hem de 'Nova Lake' için kullanılacak. Ancak sadece üst düzey ürünler isteyen tüketici perspektifini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Intel'in Ürünler CEO'su geçmişte, şirketin gelecekte tamamıyla TSMC'ye geçiş yapmaya açık olduğunu belirtmişti. Mavi Takım'ın tüketici CPU işinde geri dönmek istemesi durumunda tek geçerli seçenek bu gibi görünüyor. Intel, üst düzey bir CPU için gerekli araçlara sahip değil değil, ancak hissedar değerini koruma konusundaki iç mücadele, şirketi yanlış sonuçlanan kararlar almaya zorladı. Bunu ben söylemiyorum; eski CEO'nun belirttiği gibi bu durum böyle.
PC dünyasını seven binlerce kişi gibi ben de Intel'in piyasalara hakim olmasını görmek istiyorum, ancak özellikle son olaylar ve Başkan Trump'ın şirketin liderliğine karşı çıkışları göz önüne alındığında, bu yoldan daha uzun bir yol var.