Teknoloji devi Intel'de Genel Müdürlük koltuğuna oturan yeni ismin ilk adımlarından biri, şirketi pazar gerçeklerine uygun hale getirmek amacıyla büyük çaplı işten çıkarmalar oldu. Son üç ayda şirketten yaklaşık 20.500 çalışanın ayrıldığı ve önceki yönetimin elden çıkardığı 15.000 pozisyonla birlikte, Intel'in iki yıldan kısa bir sürede toplamda 35.500 kişiyi işten çıkardığı ortaya çıktı.
Intel'in 28 Aralık 2024 tarihli verilerine göre 108.900 çalışanı bulunuyordu. Bu sayıya, şu anda Intel ile Silver Lake'in ortaklaşa sahip olduğu ve Silver Lake'in kontrol hissesine sahip olduğu bağımsız bir şirkette çalışan binlerce Altera çalışanı da dahildi. Ancak şirketin Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na sunduğu son raporlara göre, 27 Eylül 2025 itibarıyla şirket bünyesinde 88.400 kişi (83.300'ü Intel'de, 5.100'ü ise Mobileye ve diğer yan kuruluşlarda) istihdam ediliyor. Bu durum, yeni yönetimin liderliğinde tam 20.500 kişinin işten çıkarıldığını gösteriyor. İşten çıkarmaların büyük ölçüde ikinci çeyrekte yoğunlaştığı görülüyor; zira bu çeyrekte 1 milyar doların üzerinde yeniden yapılandırma ve onarım gideri oluşurken, üçüncü çeyrekte bu rakam yalnızca 175 milyon dolar olarak kaydedildi.
Başlangıçta şirketin yapısını düzleştirmek ve orta kademe yönetici sayısını azaltmak gibi hedefleri olduğu belirtilse de, uygulanan politikanın daha çok mühendis ve teknisyenleri kapsadığı anlaşıldı. Özellikle Oregon eyaletindeki tesislerinde binlerce mühendis ve teknisyenin işine son verildi. İşten çıkarılanların yalnızca yüzde 8'inin unvanında 'yönetici' kelimesi bulunurken, geri kalanların tamamının çeşitli mühendislik ve destek rollerinde çalıştığı bildirildi.
Intel'in 2025 yılı üçüncü çeyrek mali raporları, şirketin gelir artışına rağmen araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) bütçesini bir önceki yıla göre 800 milyon dolardan fazla azalttığını da ortaya koyuyor. Bu durum, Ar-Ge'nin çeşitli aşamalarındaki çok sayıda projenin ve girişimin iptal edildiğinin açık bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Üçüncü çeyrek kazanç çağrısı sırasında Intel yönetimi, şirketin operasyonlarını 'doğru boyuta getirme' sürecinde olduğunu, yani maliyetleri sıkılaştırdığını, kaynakları yüksek getirili projelere odakladığını ve sermaye disiplinini sıkı bir şekilde uyguladığını vurguladı.
Intel Finans Direktörü David Zinsner, analistlere yaptığı açıklamada, şirketin 2026 yılına kadar operasyonel harcamaları yaklaşık 16 milyar dolarda sabit tutacağını ve yalnızca net stratejik veya finansal geri dönüşü olan programlara fon aktaracağını belirtti. Bu programlar arasında Intel 18A üretimi, 14A proses geliştirme, yapay zeka odaklı ürünler ve gelişmiş paketleme teknolojileri yer alıyor.
Zinsner, "Uzun vadeli karlılığı desteklemek için şirketi doğru boyuta getirmeye odaklanmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl boyunca operasyonel harcamalar kabaca sabit tutulacak ve yalnızca müşteri talebini net bir şekilde görebildiğimiz alanlara yatırım yapacağız. Intel'i yalın ve rekabetçi tutmak için her fonksiyonda verimlilik arayışında olacağız." dedi.
Ayrıca yönetim, yeni projeler veya üretim kapasiteleri için yalnızca müşteri ilgisi öngörülen veya kesinleşmiş talebi olan durumlarda yatırım yapılacağını vurguladı. Bu durum, istihdam artışını sınırlama ve sermaye projelerini sıkı bir şekilde kontrol altında tutma anlamına geliyor. Bununla birlikte, yöneticiler 'yeni' Intel'in artık maliyet azaltmaktan ziyade maliyet kontrolüne odaklanacağını belirttiler.
Genel Müdür Tan, "Intel bugün daha yalın, daha keskin ve daha odaklanmış durumda. Çakışan programları sadeleştirdik ve en yüksek getiriyi sağlayan iş alanlarına öncelik verdik: istemci, veri merkezi ve yapay zeka ve Fabs. Bu, maliyet disiplini ve kararlı uygulama ile daha küçük, daha güçlü bir Intel inşa etmekle ilgili." şeklinde konuştu.
