Intel, ABD'ye şirketin yüzde 10'luk hissesini satmayı kabul etti. Bu sürpriz gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın cuma günü düzenlediği bir basın toplantısında duyuruldu.
Trump, bu hisse satışının değerinin 10 milyar dolar olduğunu belirterek, anlaşmanın Intel CEO'su ile yaptığı görüşmelerin ardından imzalandığını doğruladı.
Daha önce Intel CEO'sunun Çin Komünist Partisi ile 'endişe verici' bağları olduğunu iddia ederek görevden istifa etmesi çağrısında bulunan Trump, görüşme sırasında CEO'nun görevde kalmak istediğini ve bunun sonucunda ABD için 10 milyar dolarlık bir anlaşma yapıldığını öne sürdü.
Trump, "Amerika Birleşik Devletleri'nin sizin ortağınız olmasının iyi olacağını düşünüyorum. Kendisi de bunu kabul etti ve gerçekleştirmeyi kabul ettiler," ifadelerini kullandı. "Bunun onlar için harika bir anlaşma olduğunu düşünüyorum."
ABD Ticaret Bakanı'nın, onaylanan CHIPS Yasası fonlarına erişim karşılığında Intel gibi çeşitli çip üreticilerinde büyük hisseler alma fikrini desteklediği yönünde iddialar bulunuyor. Geçtiğimiz hafta senatörlerden biri de bu plana destek vererek, "Eğer mikroçip şirketleri federal hükümetten aldıkları cömert hibelerden kar elde ediyorlarsa, Amerikalı vergi mükelleflerinin o yatırımdan makul bir getiri hakkı vardır," yorumunu yapmıştı.
Ancak Trump'ın, ABD'ye CHIPS fonu verilen her şirkette hisse sahibi olmayı planlamadığı anlaşılıyor. Bunun yerine, ABD'deki yatırımlarını artırma konusunda taahhütte bulunmayan çip üreticilerine yaklaşması bekleniyor. Örneğin, anonim konuşan bir yetkili, ABD yönetiminin yatırımlarını artıran TSMC gibi şirketlerde hisse sahibi olmak istemediğini belirtti.
CHIPS Yasası'nı iptal etme girişiminin son bulabileceği bu iki yönlü plan, Trump'ın Intel anlaşmasına bazı itirazların gelebileceğini düşünmesinin ardından ortaya çıkmış olabilir. TSMC'nin, CHIPS fonu almak için ABD'ye hisse satma fikrine daha az istekli olduğu bildiriliyor.
TSMC'nin düşüncelerinden haberdar olan kişilerin, şirketin ABD finansal desteğine hiçbir zaman yoğun bir şekilde güvenmediğini belirttiği ve daha da endişe verici olan ise diğer kaynakların, TSMC yöneticilerinin yönetimin hissedar olmak istemesi durumunda sübvansiyonlarını geri verme konusunda ön görüşmeler yaptığı yönünde. Bu durum, Intel'in aksine TSMC'nin daha az çekinceye sahip olduğunu gösteriyor.
Şu ana kadar Intel'den konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Anlaşmanın şartları henüz açıklanmamış olsa da, Intel yönetim kurulunun anlaşmayı onaylaması gerekeceği belirtiliyor. Eğer Intel hissedarları anlaşmanın yasa dışı olabileceğinden endişe ederlerse, bu onay gelmeyebilir. Ayrıca ABD'nin hissesinin Intel'in veya rakiplerinin işlerini aksatabileceğinden endişe duyulabilir. Eleştirmenler, ABD'nin özel teknoloji şirketlerine aşırı müdahale etmesi durumunda planın uzun vadede ekonomiye veya ABD'nin teknoloji liderliğine zarar verebileceğini öne sürüyor.
Reuters'ın haberine göre, cuma akşamı geç saatlerde yapılması beklenen Trump yönetiminden anlaşmayı detaylandıran resmi bir açıklama, Wall Street Journal'ın "2008 mali krizinden sonra otomotiv sektörünün kurtarılmasından bu yana ABD şirketlerine yapılan en büyük hükümet müdahalelerinden biri" olarak tanımladığı bu durum hakkında daha fazla şeffaflık sağlayabilir.
