Teknoloji devi Intel, üst yönetiminde önemli bir değişikliğe gitti. Ürünlerden sorumlu üst düzey yöneticisi Michelle Johnston Holthaus, şirketin yeni CEO'su Lip-Bu Tan'ın yeniden yapılanma planları kapsamında görevinden ayrıldı. Bu ayrılık, 30 yıla yakın bir süredir Intel bünyesinde yer alan Holthaus için kariyerinin önemli bir dönüm noktası oldu.
Mart ayında Intel'in CEO'luk koltuğuna oturan Lip-Bu Tan, göreve geldiği günden bu yana şirkette köklü değişikliklere imza atıyor. Tan'ın liderlik yapısını daha düz bir hale getirme ve günlük operasyonlara dair kararları daha doğrudan alma stratejisi kapsamında, Michelle Johnston Holthaus'un görevine son verildi. Holthaus, daha önce de geçici olarak eş CEO'luk görevini üstlenmişti.
Tan, yaptığı açıklamada Michelle Johnston Holthaus'un Intel'deki uzun kariyeri boyunca önemli işlere imza attığını, başarılı ekipler kurduğunu ve müşterileri memnun etmek için çalıştığını belirterek teşekkürlerini iletti. Holthaus'un şirket için kalıcı bir iz bıraktığı ve liderliğiyle birçok kişiye ilham verdiği vurgulandı. Holthaus'un şirket içinde danışmanlık rolünde kalacağı ve bu pozisyonun başka biri tarafından doldurulmayacağı belirtildi.
Bu değişimler kapsamında Intel, yeni bir özel çip tasarım birimi kurduğunu da duyurdu. Bu birimin başına, Tan'ın daha önceki görev yerinden de tanıdığı, daha önce Cadence'ta çalışmış olan Srinivasan Iyengar getirildi. Iyengar'ın liderliğindeki bu yeni birim, dış müşterilere yönelik özel silikon çözümleri geliştirmeye odaklanacak. Geçtiğimiz yıllarda üretim birimi anlamında zorlu bir dönem geçiren Intel'in, bu yeni stratejiyle kendi bünyesinde çip tasarlayarak Broadcom ve Marvell gibi rakipleriyle rekabet etmesi bekleniyor.
Ayrıca, Arm'ın eski çözüm mühendisliği başkan yardımcısı Kevork Kechichian da Intel'e katıldı. Kechichian, Intel'in veri merkezi grubunun başına geçecek ve ARM, NXP Semiconductor ve Qualcomm gibi şirketlerdeki tecrübesini Intel'e taşıyacak.
Bu gelişmeler, Intel için oldukça hareketli bir döneme denk geliyor. Şirket, ABD hükümetinden önemli bir finansman desteği almış olsa da, bu desteğin bir karşılığı olarak şirketin %10'luk bir hissesinin devlete ait olması gündeme gelmişti.
