Teknoloji dünyasının önde gelen analistlerinden biri, Intel'in, özellikle Amerikan merkezli çip üreticileri için kritik bir öneme sahip olabileceğini belirtti. Bu analize göre Intel, küresel tedarik zincirindeki jeopolitik risklere karşı bir 'güvence' görevi görebilir.
“İhtiyacınız Olana Kadar İhtiyacınız Yok”
Son yıllarda çip sektöründeki rolü belirgin şekilde değişen Intel, özellikle ABD içinde ileri teknoloji üretim yeteneklerini geliştiriyor. ABD hükümetinin yerli üretimi teşvik etmesiyle birlikte, TSMC gibi şirketler de Amerika'daki yatırımlarını artırıyor ve büyük ilgi görüyor. Bu durum, Intel'in ABD çip ekosistemindeki yerini sorgulatırken, tanınmış analist Ben Bajarin'e göre Intel, fabless (kendi üretim tesisi olmayan) Amerikan teknoloji devleri için adeta bir 'sigorta poliçesi' konumunda.
Her ne kadar şu anda sektörün gözü büyük ölçüde TSMC üzerinde olsa ve Apple, NVIDIA, AMD gibi devler çip ihtiyaçlarının büyük kısmını Tayvanlı şirketten karşılasa da, jeopolitik gerilimlerin üretimde aksamalara yol açması durumunda farklı senaryolar gündeme gelebilir. Bajarin, şirketlerin şu anda doğrudan bir TSMC alternatifi arayışında olmadığını ancak Tayvan'ın çevresindeki jeopolitik belirsizlikler göz önüne alındığında, Intel'in fark edilmeyen bir avantaj sunduğunu savunuyor. Dünyanın ileri düzey yarı iletkenlerinin %90'ından fazlasının Tayvan'da üretildiği düşünüldüğünde, bu durumun potansiyel riskleri daha da belirgin hale geliyor.
Intel'in TSMC'ye gerçekçi bir alternatif olup olamayacağı sorusu önem kazanıyor. Bu noktada TSMC'nin tedarik zinciri risklerini nasıl ele aldığına da bakmak gerekiyor. Tayvanlı şirket, ABD'deki üretim kapasitesini önemli ölçüde artırıyor ve 2nm gibi en yeni teknolojileri daha erken tarihlerde ABD'de üretmeyi planlıyor. Ayrıca yatırımlarını da yükselterek ABD'yi Tayvan'a alternatif bir üretim merkezi olarak konumlandırıyor.
Ancak üretimi Doğu'dan Batı'ya kaydırmak aylar sürecek bir süreç değil; bu, hem siyasi hem de finansal destek gerektiren çok yıllı bir çaba. ABD hükümetinin Tayvan'dan üretimin 'yüzde 50-50' oranında Amerika ve Tayvan arasında bölünmesini talep ettiği biliniyor. Bu da Doğu'dan uzaklaşma isteğinin mevcut olduğunu ve TSMC'nin ABD yatırımlarının önemli nedenlerinden birini oluşturduğunu gösteriyor.
Intel'in TSMC'ye alternatif olabilmesi için, fabless şirketlerin üretim kapasitesi, verimlilik oranı ve düğüm fiyatlandırması beklentilerini karşılayabilmesi gerekiyor. Bu gerçekleşirse, Intel'in 18A ve 14A gibi yeni nesil çipleri başarıyla üretmesi büyük önem taşıyor. Intel yönetiminin dökümhane (foundry) işini büyütme niyetinin açık olduğu ancak TSMC'ye rakip olabilmesi için daha yapılması gereken çok şey olduğu düşünülüyor.