İngiltere'de Erken Orta Çağ döneminde yaşamış iki kişinin, atalarının Sahra Altı Afrika'dan geldiği DNA analizleri sonucunda ortaya kondu. Bu bulgu, yaklaşık 1300 yıl öncesine ait bireylerin genetik kökenleri hakkında şaşırtıcı bilgiler sunuyor.
Yapılan araştırmalar, Kent'teki Updown mezarlığında bulunan genç bir kız ile Dorset'teki Worth Matravers mezarlığında bulunan genç bir erkeğe ait iskeletlerin DNA'larını inceledi. Her iki mezarlık da 7. yüzyıla, yani Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra Anglo-Saksonların adayı yerleştiği döneme tarihleniyor.
İncelemeler sonucunda, her iki mezarlıktaki çoğu kişinin Kuzey Avrupa veya Batı Britanya ve İrlanda kökenli olduğu belirlendi. Ancak Updown mezarlığındaki 47 numaralı mezarda bulunan kızın DNA'sı, tamamen farklı bir kıtadan gelen atalara işaret etti.
Yayınlanan iki çalışmada, bilim insanları bu gençlerin sıra dışı genetik geçmişlerini detaylandırdı. Anne tarafından miras kalan mitokondriyal DNA analizi, her iki bireyin de annelerinin muhtemelen Kuzey Avrupa kökenli olduğunu gösterdi. Ancak cinsiyeti belirlemeyen otosomal DNA analizleri, Avrupa dışı kökenlere dair net sinyaller verdi.
Araştırmacılar, her iki bireyin de hem genetik hem de coğrafi olarak karışık bir soy hattına sahip olduğunu belirtti. Sahra Altı Afrika kökenli atalarının oranının %20 ila %40 arasında olduğu tahmin ediliyor. Updown'daki kızın DNA'sı, günümüzdeki Yoruba, Mende, Mandenka ve Esan gruplarıyla benzerlik gösteriyor.
Yapılan istatistiksel bir modele göre, her iki kişinin de Sahra Altı Afrika'dan MS 6. yüzyılın ortası ile 7. yüzyılın başları arasında ayrılan atalara sahip bir büyükannesinin veya büyükbabasının olabileceği düşünülüyor. Bu kişilerin topluluklarıyla birlikte gömülmüş olması, onların da toplulukları tarafından değer gördüğünü gösteriyor.
Updown'daki kızın mezarında bir bıçak, bir kaşık, sol kalçasının yanında bir kemik tarak ve ayakucunda Frankish Gaul'dan gelen süslü bir çömlek bulunurken, Worth Matravers'daki genç adam ise biyolojik olarak akraba olmadığı daha yaşlı bir adamla aynı mezara defnedilmişti.
Bu bulgular, 7. yüzyıl Britanya'sında Sahra Altı Afrika kökenli bireylerin varlığının, daha önceki Roma İmparatorluğu dönemine ait farklı kökenli bireylerin keşifleriyle de uyumlu olduğunu gösteriyor. Roma döneminde Kuzey Afrika kökenli olabilecek Fildişi Bilezikli Kadın gibi örnekler de bu çeşitliliğin erken dönemlerden beri var olduğuna işaret ediyor.
Araştırmacılar, Sahra Altı Afrika kökenli DNA verisinin beklenmedik ancak dönemin arkeolojik ve tarihi kanıtlarıyla uyumlu olduğunu ve Britanya'daki erken orta çağ dönemi hakkında yeni bilgiler sunduğunu vurguluyor.