ABD'nin Teksas eyaletinde bir bahçede bulunan, iki farklı ve evrimsel olarak birbirinden 7 milyon yıl uzakta olan türün melez bir yavrusu olduğu anlaşılan 'Grue Jay', bilim dünyasında heyecan yarattı. Araştırmacılar, bu ilginç durumun, iklim değişikliği nedeniyle türlerin yaşam alanlarının yakınlaşmasının bir sonucu olduğunu belirtti.
Bu nadir kuş, Doğu ve Orta Amerika'da yaygın olan mavi jay ile geleneksel olarak Orta Amerika, Meksika ve Güney Teksas'ta yaşayan yeşil jayın melezi. Bu iki türün birbirlerinin coğrafi alanlarına girerek çiftleşmesi, bilim insanları tarafından iklim değişikliğinin doğrudan bir etkisi olarak yorumlanıyor.
Bir araştırmacı, bu melez yavrunun, iklim değişikliğinin neden olduğu alan genişlemesi sonucu çiftleşen ilk omurgalı canlı örneği olduğunu düşünüyor. Daha önce de insan faaliyetleri veya bir türün yaşam alanının diğerine doğru genişlemesiyle hibritleşme görülebiliyordu. Ancak bu durum, doğrudan iklim değişikliğinin tetiklediği alanların birleşmesiyle gerçekleşen ilk örnek olarak kayıtlara geçiyor.
Yeşil jaylar, tropikal ve subtropikal bölgelerde yaşayan canlı renkli kuşlardır. Mavi jaylar ise Kuzey Amerika'nın doğusunda geniş bir alana yayılmıştır. Ancak iklim değişikliği, yeşil jayların eskiden kendileri için çok soğuk olan kuzey bölgelerine doğru ilerlemesine olanak tanırken, mavi jayların da hem kuzeye hem de batıya doğru yayılmasını destekliyor.
Bu iki türün yaşam alanlarının kesişim noktası, özellikle San Antonio şehri civarı olarak belirlendi. Bir kuş gözlemcisi tarafından paylaşılan fotoğraflar sayesinde bu sıra dışı kuş dikkat çekti. Araştırmacılar, kuşun ilk denemede yakalanmasının zor olduğunu ancak ikinci gün bir ağ yardımıyla başarılı olduklarını belirttiler.
Yakalanan kuşun kan örneği alındı ve bir sonraki karşılaşma için işaretlendi. Birkaç yıl sonra aynı bahçede tekrar görülen kuşun, mavi jay babadan ve yeşil jay anneden olma erkek bir melez olduğu tespit edildi.
Bilim insanları, hibritleşmenin doğada bilinenin çok daha yaygın olabileceğini, ancak bu tür durumların raporlanmasındaki zorluklar nedeniyle pek çoğunun gözden kaçabildiğini belirtiyor. Ayrıca, türlerin coğrafi olarak birbirlerinden uzak olmaması durumunda, birçok türün de kendi aralarında çiftleşme olasılığının bulunduğunu düşünüyorlar.