Yıllarca tarlalarda çalışıp geçimini sağlamaya çalışan birçok insan gibi, bir tarım işçisi olan Alka Kamble de 2017 yılında yaşadığı bulanık görme sorununu uzun süre göz ardı etti. Muayene olmaya ne vakti ne de parası vardı. Ancak ücretsiz bir göz muayenesi kliniği sayesinde katarakt teşhisi konuldu ve hemen ameliyat olması gerektiği söylendi. Doktor, bu durumun güneş ışığına aşırı maruz kalmaktan kaynaklandığını belirtti.
55 yaşındaki Kamble, onlarca yıldır güneş gözlüğü veya gölgelik olmadan kavurucu sıcakta uzun saatler çalışmıştı. Özellikle Hindistan'da sıcak hava dalgalarının yoğunlaşmasıyla koşulların daha da kötüleştiğini belirtiyor. “Sıcak öyle dayanılmaz hale geldi ki, yazın tarlada iki saat bile çalışmak zorlaştı” diyor.
UV radyasyonuna maruz kalma, genetik yatkınlık ve yaşlanma gibi bilinen birçok faktör, dünya genelinde yaklaşık 94 milyon insanı etkileyen ve göz merceğinin bulanıklaşarak görüş kaybına yol açan katarakta neden olabilir. Ancak son yıllarda bilim insanları, katarakt ve diğer göz rahatsızlıkları için yeni bir etken faktör daha belirledi: İklim değişikliği.
İklim değişikliği, göz sağlığı üzerindeki riskleri çeşitli yollarla artırıyor. İlk olarak, gezegeni ısıtıyor. Vücut sıcaklığının 40 derece Celsius'a ulaşması, vücuttaki biyolojik süreçleri bozan sıcak çarpmasına neden olabilir.
Gözlerde, sıcak çarpması normalde zararlı moleküller olan reaktif oksijen türlerinin birikmesini önleyen doğal savunma sistemlerine zarar veriyor. Göz merceği, şeffaf kalabilmek için düzenli kalması gereken kristalin proteinlerinden oluşur. Reaktif oksijen türleri bu proteinlere zarar vererek katarakta yol açan opaklıklar oluşturabilir.
Mercek bu proteinleri yenileyemediği için, sıcakta ne kadar çok zaman geçirilirse katarakt geliştirme riski o kadar artar. Güney İspanya'da 10 yıl süren bir çalışma, yıllık ortalama en yüksek sıcaklıktaki her bir derece Celsius artış için, her 100.000 kişide ek 370,8 katarakt vakası olduğunu ortaya koydu. Kataraktın tipik başlangıç yaşı 60 ve üzeri olsa da, tarımda çalışanların yüksek olduğu bölgelerde 15 ila 49 yaş arasındaki kişilerde katarakt daha yaygındı.
Küresel ısınmanın göz rahatsızlıklarına katkıda bulunduğu bir diğer yol ise UV radyasyonuna maruz kalmamızın artmasıdır. Bunun bir nedeni davranışsal; hava sıcak olduğunda insanlar dışarıda daha fazla zaman geçirir. Ancak bazı yerlerde, sıcak ve kuru rüzgarlar normalde UV radyasyonunu emen sudan havayı arındırarak daha fazla UV maruziyetine neden olur.
UV radyasyonu ayrıca göz merceğine zarar veren reaktif oksijen türleri üretir ve mercek hücrelerinin DNA'sına doğrudan zarar verebilir.
Katarakt, dünya genelinde görme bozukluğunun en yaygın nedenlerinden biridir. Ancak iklim değişikliği, diğer göz rahatsızlıklarında da artışa neden oluyor.
Bunlar arasında kornea iltihabı (keratit), gözün beyaz kısmının üzerinde etli bir doku büyümesi (pterijium) ve konjonktivit (pembe göz olarak da bilinen göz enfeksiyonu veya tahrişi) bulunmaktadır. 2023 yılında Çin'in kuzeybatısındaki Ürümçi'de yapılan bir çalışma, 28.7°C'yi aşan sıcaklıkların, yaklaşık 10.7°C'lik günlük sıcaklıklara kıyasla konjonktivit riskini yaklaşık yüzde 16 artırdığını buldu.
İklim değişikliğiyle ilişkilendirilen daha uzun polen mevsimleri ve artan küf oluşumu da alerjiden kaynaklanan konjonktivit vakalarında artışa katkıda bulunuyor.
Bu doğrudan etkilerin ötesinde, iklimin neden olduğu kuraklıklar gıda güvensizliğine yol açarak, optik sinire zarar verme riski taşıyan bakır ve B12, B1, B9 vitaminleri gibi temel besin maddelerinin eksikliğine neden olabilir. Kuraklık sırasında insanlar genellikle güvenli olmayan su kaynaklarını kullanmak zorunda kalır, bu da göz enfeksiyonları riskini artırır.
Gözleri iklim kaynaklı hasardan korumanın yolları vardır. Öncelikle, açık havada çalışanlara yeterli gölgelik sağlanmalı ve serinlemek için sık sık mola verilmelidir. Ayrıca, gözleri koruyan siperlikli bir şapka ve UV filtreli güneş gözlüğü takılması önerilir. Araştırmalar, güneş gözlüğü takmanın takmamaktan yaklaşık yüzde 38 daha fazla koruma sağladığını gösteriyor.
Korneaya daha fazla oksijen ulaşmasını sağlayan özel kontakt lensler de UV'den kaynaklanan hasarı önlemeye yardımcı olabilir. Bu lensler yaygın olarak bulunur ve göz sağlığı profesyonelleri tarafından reçete edilir. A, C ve E vitaminleri ile triptofan açısından zengin gıdalar tüketmek, sigara ve alkol tüketiminden kaçınmak da göz sağlığına yardımcı olabilir.
UV maruziyetini artıran sera gazlarının ve ozon tabakasını incelten kimyasalların azaltılması, küresel düzeyde göz sağlığını korumanın anahtarıdır. Ancak en iyi iklim senaryolarında bile, iklimin neden olduğu yoğun sıcaklık, kuraklık ve diğer göz tahriş edici faktörler insanları etkilemeye devam edecektir.
Bazı programlar bu sorunla başa çıkmaya çalışmaktadır. Örneğin, uygun fiyatlı katarakt ameliyatlarına erişim sağlayan ulusal sağlık programları, Kamble gibi insanların ameliyat masraflarını karşılamıştır.
Kamble, “Tarlalarda çalışarak bu kadar ciddi bir sorun yaşayabileceğimi hiç fark etmemiştim” diyor. İklim değişikliğinin göz sağlığımız üzerindeki etkileri, kişisel önlemler ve küresel adımlarla hafifletilebilir bir sorundur.