Yüksek performanslı 2000 adet GPU barındıran bir veri merkezi, artık şebekeden bağımsız olarak, sadece güneş panelleri ve yeniden kullanılmış elektrikli araç (EV) bataryalarıyla enerji ihtiyacını karşılıyor.
Güneş panelleri en az 12 megavat (MW) güç üretiyor ve bu enerji, 63 megavat-saat (MWh) kapasiteye sahip, daha önce EV'lerde kullanılmış bataryalarla depolanıyor. Bu depolama sistemi, yaklaşık 10.000 ortalama evin elektrik ihtiyacını beş saatten fazla karşılayabilecek düzeyde. Veri merkezindeki 2000 GPU'nun güç tüketiminin yaklaşık dört megavat (MW) olduğu tahmin ediliyor; bu durumda tesisin kendi batarya kapasitesi, veri merkezini yaklaşık 15 saat boyunca çalışır durumda tutmak için yeterli.
Bu projenin arkasında, batarya geri dönüşümü ve yeniden kullanımı konusunda uzmanlaşmış bir firma bulunuyor. Şirket, ana faaliyet alanı olarak eski EV bataryalarından değerli malzemeleri geri kazanmaya odaklanmış durumda. Ancak, bu bataryaların ömrünü tamamlamış olsalar bile kapasitelerinin yaklaşık %50'sini koruduğunu fark ettiler. Bu durum, onları elektrikli araç gibi yüksek performans gerektirmeyen ancak enerji depolamaya ihtiyaç duyan başka kullanım alanları için ideal hale getiriyor.
Firma yetkilileri, bu durumu bataryalar için bir 'emeklilik evi' gibi gördüklerini belirtiyor. Yeniden kullanılan bu bataryalar, yenilerine kıyasla çok daha uygun maliyetli olmasının yanı sıra, benzer depolama performansı sunuyor. Bu yaklaşım, hem eski bataryaların çevreye atık yükünü azaltıyor hem de işletmelerin yedek güç altyapısı kurarken önemli ölçüde tasarruf etmesini sağlıyor.
Bu veri merkezini işleten enerji şirketi, enerji yoğun operasyonlar için yenilikçi çözümler geliştiriyor. Dönüştürülmüş batarya sisteminin önümüzdeki dönemde daha fazla veri merkezinde yaygınlaşması bekleniyor. Şirketin 2025 yılı sonuna kadar benzer birçok sistemi devreye almayı planladığı ve gelecek yıl için 5 gigavat-saat (GWh) kapasite hedefi belirlediği aktarılıyor. Ayrıca 100 MW'lık daha büyük ölçekli projeler üzerinde çalıştıkları da belirtiliyor.
Veri merkezlerinin katlanarak büyümesi, mevcut elektrik şebekeleri üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Birçok teknoloji şirketi kendi enerji kaynaklarını yaratmak için yatırım yapsa da, bu çözümlerin yaygınlaşması zaman alacak. Rüzgar ve güneş gibi mevcut yenilenebilir enerji kaynakları ideal olsa da, hava koşullarına bağlı olarak kesintili olabiliyor ve bu da veri merkezlerinin güvenilirlik için fosil yakıtlara bağımlı kalmasına neden olabiliyor. Dönüştürülmüş bataryalar gibi çözümler, bu tesislerin temiz ve istikrarlı güce erişimini sağlayarak yerel elektrik şebekeleri üzerindeki yükü azaltmaya yardımcı oluyor ve sürdürülebilir teknolojiye katkıda bulunuyor.
