Gökbilimciler, Güneş Sistemimizden geçen yıldızlararası ziyaretçi 3I/ATLAS kuyrukluyıldızının şimdiye kadarki en detaylı görüntülerini elde etti. Görüntüler, uzay teleskopu Hubble tarafından çekildi ve bu sayede nesnenin boyutunun daha önce tahmin edilenden daha küçük olabileceği belirtildi.
3I/ATLAS, 1 Temmuz'da keşfedildi ve ertesi gün NASA tarafından Güneş Sistemimizin dışından geldiği doğrulandı. Sistemimize saatte 210.000 km'den fazla bir hızla yaklaşan bu nesnenin, Ekim ayı sonunda Güneş'e en yakın noktasına ulaşması bekleniyor. Ancak bu durumun dünyaya herhangi bir tehdit oluşturmadığı, yaklaşma sırasında Güneş'in arka tarafında olacağı bildirildi.
Bu, Güneş Sistemimizde tespit edilen üçüncü yıldızlararası nesne olma özelliği taşıyor. Gökbilimciler, bu nesnenin nereden geldiği ve neyden yapıldığı konusunda araştırmalarına devam ediyorlar. Bir gökbilimci, bu tür bir nesneyi incelemenin, bir anda parlayan bir mermiyi görmek gibi olduğunu ve kökenini tahmin etmenin oldukça zor olduğunu belirtti.
Temmuz sonunda yapılan bir tahminle, bu 'uzaylı' kuyrukluyıldızın buzlu çekirdeğinin yaklaşık 11.2 kilometre genişliğinde olduğu düşünülüyordu. Ancak Hubble'ın çektiği yeni görüntüler, çekirdeğin en fazla 5.6 kilometre genişliğinde olabileceğini gösteriyor. Bu, hala şimdiye kadar görülen en büyük yıldızlararası nesne olma unvanını koruyor. NASA'nın tahminlerine göre kuyrukluyıldızın genişliği en az 320 metre olabilir. Gelecek aylarda James Webb Uzay Teleskobu ve diğer gözlemevleri ile yapılacak ek gözlemler, bu rakamları daha da kesinleştirecek.
Daha önce Güneş Sistemimizden geçen iki yıldızlararası nesne ise 2017'de keşfedilen 1I/'Oumuamua ve 2019'da tespit edilen 2I/Borisov'dur. 'Oumuamua'nın yaklaşık 0.4 km, Borisov'un ise yaklaşık 1 km genişliğinde bir çekirdeğe sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu iki nesne de, 3I/ATLAS'ın üst tahmin aralığına göre oldukça küçük kalıyor.
Bilim insanları, bu tür yıldızlararası nesneleri inceleyerek, uzak yıldız sistemleri ve bu sistemlerdeki ötegezegenler hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyorlar. Bu keşifler, astronomi alanında önemli bir ilerleme kaydedilmesini sağlayabilir.