Ara

Hubble’dan Kozmik Komşuya Nefes Kesen Görüntü: 3I/ATLAS Uzaydan Gelen Ziyaretçiyi Gözler Önüne Seriyor

Güneş Sistemimizin derinliklerinden gelen ve yörüngemizde keşfedilen üçüncü yıldızlararası cisim olan 3I/ATLAS, Hubble Uzay Teleskobu'nun merceğinden büyüleyici bir şekilde görüntülendi. Güneş'e yaklaşırken sergilediği hareketlilik, uzayın gizemli sakinleri hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Güneş'e 3.8 astronomik birim uzaklıkta bulunan 3I/ATLAS, bu mesafede dahi aktif bir görüntü çiziyor. Yüzeyinden yayılan tozlar, Güneş'in sıcak ışığıyla etkileşime girerek uzaya doğru uzanan zayıf bir kuyruk oluşturuyor.

Bu mesafeyi daha iyi anlamak gerekirse, 3.8 astronomik birim, cismin Güneş'e Dünya'dan yaklaşık dört kat daha uzakta olduğu anlamına geliyor. Böylesine büyük bir mesafede bile, Güneş'in enerjisi bu gizemli ziyaretçide dikkate değer değişimlere neden oluyor.

Asteroidlerin aksine, yörüngelerinde büyük ölçüde değişmeden kalan yapıların yerine, 3I/ATLAS bir kuyrukluyıldız gibi davranıyor. Güneş radyasyonu yüzeyini ısıttıkça, cisim Güneş'ten uzağa doğru uzanan belirgin bir kuyruk oluşturan toz parçacıkları salıyor. Bu aktivite, astronomlara tamamen farklı bir yıldız sisteminden gelen malzemeyi incelemek için nadir bir fırsat sunuyor.

Hubble'ın üstün çözünürlüğünü kullanan bilim insanları, 3I/ATLAS'ın ısındıkça ne kadar malzeme kaybettiğini tahmin etmeyi başardılar. Kayıp toz kütlesi oranını, fırlatılan toz parçacıklarının boyutuna bağlı olarak saniyede 6 ila 60 kilogram olarak hesapladılar. Bu, uzaktaki küçük bir cisim için oldukça önemli bir miktar ve birkaç dakika içinde küçük bir otomobilin kütlesini kaybetmeye eşdeğer.

Ekip ayrıca, doğrudan katı çekirdeğini göremeyip yalnızca etrafındaki parlayan toz bulutunu gözlemleyebildikleri için zorlu bir süreç olsa da 3I/ATLAS'ın kendi boyutunu belirlemeye çalıştı. Etrafındaki gaz bulutunun parlaklık dağılımını analiz ederek, eğer üzerine düşen ışığın sadece yüzde 4'ünü yansıttığı varsayılırsa (kömüre benzer bir oran), çekirdeğin etkili yarıçapının 2.8 kilometreden az olduğu tahmin edildi.

Yıldızlararası cisimleri incelemenin en ilgi çekici yönlerinden biri, neyden yapıldıklarını ve nereden geldiklerini anlamaktır. Bilim insanları, eğer aktivite karbondioksit süblimleşmesi (katıdan gaza dönüşüm) tarafından tetikleniyorsa, çekirdeğin yarıçapının 0.16 kilometreden az olamayacağını ve daha az uçucu moleküllerin gaz salınımından sorumlu olması durumunda daha büyük olması gerektiğini buldular.

Bu boyut kısıtlaması, cismin bileşimini ve geçmişini anlamamız açısından kritik öneme sahip. Farklı malzemelerin süblimleşmeye başlaması için farklı miktarda Güneş ısısına ihtiyaç duyması, 3I/ATLAS'ın ne zaman ve ne kadar şiddetli aktifleştiğini gözlemleyerek, neyden yapıldığına dair bilinçli tahminler yapılmasına olanak tanıyor.

3I/ATLAS gibi yıldızlararası ziyaretçiler olağanüstü nadirdir. Bu cisimden önce, 2017'de 'Oumuamua ve 2019'da Borisov olmak üzere sadece iki tane daha doğrulanmıştı. Her biri, milyarlarca kilometre uzaktaki yabancı ortamlarda şekillenen kimyasal imzaları ve fiziksel özellikleri taşıyarak, diğer yıldızların gezegen sistemlerine eşsiz bir pencere sunuyor.

3I/ATLAS'ın bu Hubble gözlemleri, bu kozmik habercileri inceleme yeteneğimizde önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor ve hem cismin kendisi hem de onu Galaksi boyunca yolculuğuna gönderen uzak yıldız sistemi hakkında değerli bilgiler sunuyor.

Önceki Haber
Sağlıklı Beslenirken Bile Kilo Vermeyi Engelliyor: Ultra İşlenmiş Gıdaların Gizli Tehlikesi
Sıradaki Haber
İshal Tipi Huzursuz Bağırsak Sendromu Tedavisinde Devrim: Hormon Keşfedildi!

Benzer Haberler: